Sevgili okuyucularım, lütfen bana iki yazılık izin. Diyarbekir sıcaklar 74 yaşımda beni epey hırpaladı. İğneler ve serumlarla yaşamaya direniyorum. Doktor, ‘en az bir hafta hastanede kalacaksın, bir hafta da evde istirahat edeceksin’ dedi.

 Hani size yazmıştım ya Diyarbakır Tanıtma Kültür ve Yardımlaşma Vakfı (DİTAV) Diyarbakır Şubesi’nde neler oluyor diye… Kendini bir şey sayan, ama gerçekte hiçbir şey olmadığını kendisi bilen ve birçoğu kimsenin kopyala yapıştırıcı, dediği mevtadan bile yağ çıkarmaya çalışan biri gıyabımda yaptıkları ile çok üzdü beni…

Dilerim ömrüm yeter ve bir köşede yüzleşiriz ve gerçekler ortaya tüm çıplaklığıyla çıkar. O zaman olanları yine siz sevgili okuyucularımla paylaşırım. Hele bir kaçından da daha teyit alayım...         

Dualarınız benimle olsun. Allahın izniyle 15 güne sapasağlam karşınızda olacağım.         

 Kirveme öğütler;

“Kirvem, yalanla, riyayla, birebir yalakalıkla bir yerlerde olanların ömrü kısa olur.”                                      

Sizleri seviyorum.                      

 İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle    

Dostça kalın.                    

 Anzele; büyük bir Balıklıgöl haline getirip, turizme kazandırılsın…  

“Diyarbekir 5 Nolu Cezaevi, MÜZEYE dönüştürülsün.”

“SUR İÇİ; DÜNYANIN EN BÜYÜK AÇIK HAVA MÜZESİ OLSUN.”

“Sur İlçesinin adı “ESKİ DİYARBEKİR” ya da SURKENT olsun.”

 “ŞEHRİN STADI, ŞEHRİN ÖZGÜRLÜK MEYDANI OLSUN.”

Daha da önemlisi;

YAKIP YIKILAN BÖLGELERDE EVLER, ASLINA UYGU VE DİYARBEKİR EVLERİNE YAKIŞIR BİR BİÇİMDE YAPILSIN.