İyisi kötüsü, acısı tatlısı, sevinci ve üzüntüsüyle 2019'u geride bırakıyoruz. Siyaseten gerilimlerin zirveye çıktığı, ekonomik, sosyal ve toplumsal gelgitlerin yaşandığı bir yıl oldu 2019. Ülkemizin yanı başında yangın yerine dönen Suriye'deki savaş hali, ne yazık ki Türkiye'yi etkilemeye devam etti. Ölümler, yıkımlar, göçler yine tarihin kara defterine yansıdı. Bu savaşın ekonomik faturasını yine halkımız ödedi. Dolar kurları fırladı, ekonomik yaptırım tehditleri ile bazı sektörlerin vergileri arttı ve olan yine topluma oldu.

Tüm bu olumsuz gelişmelere karşın hayat devam etti. Halk kemerini biraz daha sıktı, işveren kendince aldığı tedbirlerle riskleri yönetmeye çalıştı. TÜİK'in ve ilgili kurumların verilerine baktığımızda işsizlik, özellikle de inşaat sektöründe zirve yaptı. Ortadoğu'ya açılan kapı diye nitelendirilen Doğu ve Güneydoğu'ya yansıması daha fazla oldu. Alınan tedbir ve getirilen yeni teşvik paketleri işe yaramadı. Sadece bankalar nezdinde yapılan görüşmelerin göstermiş olduğu pozitif etki ile finansa ulaşmada sorunlar kısmen çözüldü. İşverene az da olsa nefes aldıran bu gelişmenin yeterli olduğunu söylemek mümkün değil. Özellikle Bölge işverenin emeğine ve memleketine olan sevdası, bu krizin etkisini daha az yansıttı.

2020 yılı öngörülerine bakacak olursak;

Türkiye ekonomisi 2019’un ilk yarısına 2018 yılının derin finansal krizinin etkileriyle girmişti.

Yılın ilk yarısında bu etkinin şokuyla daralan ekonomi ikinci yarıda görece bir toparlanma içine girdi. 2019 yılının ikinci yarısında daha elverişli hale gelen küresel ortam, büyüme öncelikli politikaların güçlü şekilde devreye girmesi ve kredi hacmindeki ivmelenme ile toparlanmanın güçlendiği bir dönem yaşandı. Özellikle Eylül sanayi üretimindeki toparlanma, Türkiye ekonomisinin 2 Aralık’ta açıklanan olan üçüncü çeyrek GSYH verilerinde kendini gösterdi ve yüzde 0.9’luk büyüme beklentiler çerçevesinde gerçekleşti.

Son aylarda öncü ekonomik aktivite göstergeleri ve anket bazlı sektörel güven endeksleri göreli iyileşme kaydediyor. 2019’un sonlarına doğru güçlü şekilde teşvik edilen kredi genişlemesi, 1000 baz puanlık politika faiz indirimi ve geçen yıldan devreden baz etkisiyle dördüncü çeyrekte yüzde 5’in üzerinde bir yıllık GSYH büyümesi yaşanabileceğini gösteriyor. Bu durum 2019 büyüme oranının yüzde 1’ler civarında gelebileceği tahminlerini güçlendiriyor.

Küresel ticarete ilişkin belirsizlikler, AB ekonomisindeki yavaşlık ve büyüme-ithalat arasındaki yüksek korelasyon, son dönemde büyümeye dış talep katkısının sınırlandığını, dolayısıyla Türkiye’nin yeniden iç talep ağırlıklı bir büyüme patikasına doğru ilerlediğini gösteriyor. Bu da cari açıktaki iyileşmenin sonlarına yaklaşıldığını işaret ediyor.

Enflasyonun Eylül-Ekim döneminde geçici olarak tek haneye indikten sonra yılsonlarına doğru yüzde 11,5-12 aralığında kapanması bekleniyor. İç talepte yaşanan hareketlenme ve kamu harcamalarında devam etmesi beklenen güçlü seyrin enflasyon görünümüne yansımaları 2020’nin ilk yarısında yakından takip edilecek. Kamu bütçe dengelerinde devam eden bozulma vergi gelirlerindeki kıpırdanma nedeniyle hafif hız kesmiş durumda. Önümüzdeki dönemde tasarruf politikasının harcama disiplininden ziyade gelir artırıcı önlemlere dayanması bekleniyor.

Orta vadede, yüksek yapısal işsizlik, özel sektör bilançolarındaki bozulma, kredi kanalındaki sorunlar, yatırımlardaki zayıflık ve süregelen jeopolitik-siyasi riskler, iç talepteki toparlanmanın da sınırlarını çiziyor. Bu durum, büyümenin bir süre daha hedefin ve potansiyelinin altında seyretmesine neden olabilir.

Öte yandan, son yıllarda artan yapısal kırılganlık ve risklerin doğrudan doğruya potansiyel büyümeyi olumsuz etkilemiş olabileceği de hesaba katılmalı. Bu nedenle uzun vadede toplam faktör verimliliğinin büyümeye katkısını arttırmaya, ekonomik güveni kalıcı olarak tesis etmeye ve sürdürülebilirliği güçlendirmeye yönelik politikalara daha fazla ihtiyaç olduğu görülüyor.

Ortadaki tablo her ne kadar flu görünse de her daim umudumuzu yitirmemek lazım.

Umutların yeşereceği yeni bir yıl dileğiyle şimdiden hepinizin yeni yılını kutluyorum.