Yıllarca iç sahada ki müthiş performansıyla göz kamaştıran, fakat özellikle bu sezon son 4 iç saha maçına kadar bunun tam tersi ve yakışmayacak görüntü içinde olan Amedspor, son maçlarında eski kimliğine bürünüp 12 puan topladı. Böylece hem ligden düşer bir daha toparlanamaz düşüncelerini değiştirdi, hem de ikinci yarı öncesi hamleleri için elini güçlendirdi.
Unutmayalım ki, hiç bir oyuncu düşmeye yakın takıma kendi şartlarını kabul ettirmeden gelmez, bu anlamda gidecek ve kalacak oyuncu grubu adına takımın eli güçlendi diye düşünüyorum.
Maça gelirsek;
Amedspor yine çok zorlandığı kilidi açamadığı bir an da, sporun her zaman önemli etkilerinden şansın ve doğru oyuncunun orada olmasıyla son dakikada da olsa 3 puanı aldı. Hem golü, hem de gol anı ve maç sonunda seyirci ile olan bütünleşmesi adına tebrikler Yiğitcan (Başka oyunculara örnek olsun.)
Şimdi son hafta lig liderine hem de deplasmanda ilk mağlubiyetini tattıran İnegöl'le oynanacak yine çok zorlu bir maç var. Alınacak 1 puan önemli 3 puan ise inanılmaz güzel olur.
İkinci yarıya düşündüğümüzün üstünde puanla giren takım çok iyi hazırlanmalı ve nokta transferler ile takım mutlaka güçlenmelidir.
DİYARBEKİR'DE YİNE AYNI NAKARAT
Diyarbekir'de yine aynı nakarat başlığını açalım.
Bu takım özellikle son maçlarda hep öne geçen, sonra anlaşılmaz goller ile ya yenilen ya da 1 puan alan bir takım görüntüsünde maalesef…
Selahattin hocayı gönderen düşüncede olanlar, şimdi ne düşünüyordur merakta ediyorum.
Cüneyt hoca çok bilgili ve iyi bir teknik adam olabilir, ama İnan'ın şahsi düşüncem bu takım ona bir gömlek fazla gibi…
Ayrıca oyuncu grubu olarak da ne yaptıklarının, bu işi nasıl buraya getirdiklerinin, farkındalar mı çok merak ediyorum.
Şimdi bu takımın ligin ilk yarısının son maçında, güçlü rakibi karşısından tek yol 3 puan olmalı, devre arası içinde net 4 transfer ile takım takviye edilip Play-Off zorlanmalı.
Bu kadar güce ve imkana rağmen bir takım burada olsun, Üzülmemek ve neden denemek elde değil.
Başka bir yazıda görüşmek üzere,
Esen kalın Spor'la kalın.
