<p>Merhaba dostlar; bundan böyle her hafta bu köşeden sizlerle şiirlerle buluşacağız. Birlikte şiirlerin o büyüleyici diliyle kimi zaman hüzünleneceğiz, kimi zaman tebessüm edeceğiz, kimi zaman geçmişle gelecek arasında farklı duygular yaşayacağız. Bu hafta ilk şiirim ‘Diz Boyu Bende’ siz değerli okurlarımın beğenisine sunuyorum.</p><p>Bülbül küsmüş viran olmuş bağlarım</p><p>Maral kaçmış ıssız kalmış dağlarım</p><p>Ağaran saçıma bakar ağlarım</p><p>Tükenmiş umutlar diz boyu bende</p><p> &</p><p>Islanmış mendiller eskidi çoktan</p><p>Zalimler harcadı beni hiç yoktan</p><p>Bilmem reva mıdır bu bana haktan</p><p>Onulmaz yaralar dizi boyu bende</p><p> &</p><p>Gençlik çağım dersem fırtına dolu</p><p>Dört yanım sarmış çilenin kolu</p><p>Ütüme tanımam çilekeş kulu</p><p>Güneşsiz sabahlar diz boyu bende</p><p> &</p><p>Tam talih yüzüme gülüyor derken</p><p>Mutsuzluk çattı da gitmedi erken</p><p>Ellerde çilingir sofrası varken</p><p>Lezzetsiz mezeler diz boyu bende</p><p> &</p><p>Kime dost dediysem çıktı bir çıyan</p><p>Allan’ın kulu yok feryadım duyan</p><p>Duysun dünya alem, isyanım tavan</p><p>Kapalı kepenkler dizi boyu bende</p><p> &</p><p>Artık gözümde her şey, her şey yalan</p><p>Vefasız yıllardır ömrümü çalan</p><p>Bağımda bahçemde talan var talan</p><p>Yıkılmış duvarlar diz boyu bende</p><p> &</p><p>Demir’im dünyadan hiç almadım haz</p><p>Günden güne küstü elimdeki saz</p><p>Herkes bana cellat, ediyor infaz</p><p>İdam sehpaları diz boyu bende</p><p> </p><p> </p>