Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı Uluslararası Göç Örgütü (IOM) verilerine göre, tüm dünyada 272 milyon kişi ülkesi dışında göçmen konumunda yaşıyor. Uluslararası Göçmenler Günü’nün 19’uncusunun kutlandığı bu yıl, göçmenler 7,7 milyara yaklaşan dünya nüfusunun yüzde 3,6’sı kadarına tekabül ediyor.

Ülkesi dışında yaşayan göçmenlerin sayısı son 40 yıla yakın sürede artmaya devam etti. 1980 yılında göçmenlerin tüm dünya nüfusuna oranı yüzde 2,3 iken, 2000’de yüzde 2,8 idi. Yine sadece 2010 yılından bu yana 51 milyon kişi ülkesini terk etti.

Göçmenlerin önemli bir kısmı yoksulluk nedeniyle başka bir ülkede yaşamını sürdürmeye çalışanlardan oluşurken, eğitim amacıyla da her yıl milyonlarca genç başka bir ülkeye taşınıyor.

Uluslararası Göç Örgütü’ne (IOM) göre doğal afetler veya iklimsel değişiklikler de göçlerde önemli bir rol oynuyor.

İlk üçte ABD, Rusya ve Suudi Arabistan var

BM Ekonomik ve Sosyal Konseyi (ECOSOC) verilerine göre, 2019 itibarıyla en çok göçmene ev sahipliği yapan ülkeler ABD, Almanya, Suudi Arabistan, Rusya, Avusturalya, Kanada ve Avrupa ülkeleri. En az göçmene ev sahipliği yapan ülkeler ise Kuzeybatı ve Güney Afrika ülkeleri ile Güneydoğu Asya ülkeleri.

1990 yılından bu yana dünyada en çok göçmenin yaşadığı ülke olan ABD, halen bu konumunu açık ara önde götürüyor. ABD’de 1990’da 23,3 milyon olan göçmen nüfusu, 2019’da 50,7 milyonla iki katın üstünde artış gösterdi. Bu ülkeyi 13,1 milyonla Almanya ve Suudi Arabistan; 11,5 milyonla Rusya Federasyonu izliyor.

Rusya dışarı göçte de ilk sıralarda

Öte yandan Hindistan 17,5 milyon göçmen ile en çok göç veren ülke konumunda iken, bu ülkeyi 11,8 milyon ile Meksika, 10,7 milyon ile Çin ve 10,5 milyon uluslararası göçmen ile Rusya takip ediyor. İç savaş nedeniyle nüfusunun üçte birinden fazlası yerlerinden olan Suriye ise 8,4 milyon ile beşinci sırada yer alıyor.

Kıtalar bazında Asya ve Avrupa önde

Kıtalar bazında ise göçmenlerin en fazla olduğu ülkeler Asya kıtasında bulunuyor. Asya’da 83,6 milyon göçmen yaşıyor. Avrupa kıtasında da önemli bir kısmı kıta içi göçmenlerden oluşan 82,3 milyon göçmen bulunuyor.

Çoğunluğu ABD’de yaşayan Latin Amerikalılar olmak üzere Kuzey Amerika’da 58,6 milyon; Güney Amerika’da ise 11,6 milyon göçmen mevcut.

Afrika kıtasında 26,5 milyon, Okyanusya’da ise 8,9 milyon göçmen yaşıyor.

Çalışma yaşında olanların oranı yüksek

Dünya genelindeki göçmenlerin yaş ortalaması 39 olarak hesaplanırken, yüzde 74’ü genel olarak çalışma yaşları olarak kabul edilen 20-64 yaş arası grupta yer alıyor. Bu ise özellikle nüfusunun dörtte biri 65 yaş üstü bireylerden oluşan gelişmiş ülkeler için önemli bir işgücü kaynağı anlamına geliyor.

70 milyon mülteci

Göçmenlerin büyük çoğunluğunun ekonomik gerekçelerle başka ülkelerde yaşamayı tercih etmek ya da zorunda kaldığı bilinirken, halen 70 milyon kişi de ülkesi dışında veya içinde başka bir alanda yaşamaya mahkûm.

Toplamda mülteci statüsüne sahip olanların sayısı 26 milyonu bulurken, halen iltica başvurusunun cevabını bekleyenlerin sayısı ise 3,5 milyon civarında. İç savaşlar ve çatışmalar nedeniyle kendi ülkesi içinde mültecilik yaşayanların sayısı ise 41 milyonu buluyor.

Milyonlarca göçmen insanlık dışı şartlara mahkum

Dünya üzerindeki göçmenlerin yüzde 14’e yakını gelişmiş veya yükselmekte olan ülkelerin üyesi olduğu Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkelerinde yaşıyor. Asya ülkelerinden milyonlarca göçmen ise petrol üretimi sayesinde var olan Ortadoğu’daki monarşilerde kölelik dönemini aratmayan koşullarda çalışmaya zorlanıyor.

Bu ülkelerin başında 2022 Dünya Kupası finallerine ev sahipliği yapacak olan Katar. Burada aşırı sıcaklara rağmen uzun çalışma süreleri nedeniyle inşaat sektöründeki binlerce Asyalı çalışanın hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. İnsan Hakları İzleme Komitesi’nin (HRW) bu yıl içinde yayınladığı bir rapora göre, sadece 2009-2017 yılları arasında 1300 Nepalli göçmen aşırı sıcaklarda çalıştırıldıkları için hayatını kaybetti. Diğer ülkelerden gelen kişilerle birlikte bu sayının çok daha fazla olduğu tahmin ediliyor.

Katar’da göçmenlerin sadece kendisini getiren şirkete çalışmasına izin veren Kafala sistemiyle 1 milyon kadar göçmenin çalıştırıldığı tahmin edilirken, Suudi Arabistan ve Lübnan’da da bu sistem uygulanıyor. Suudi Arabistan’da ise Bangladeşli kadınların yaşadıkları işkenceler, uluslararası raporlara yansımıştı.

Düşük ücretli işlerden daha kalifiye işlere doğru

Başta Ortadoğu ülkeleri olmak üzere göçmenler yaşadıkları ülkelerde yerleşik vatandaşlara oranla çok düşük maaşlarla çalışıyor. Avrupa ve diğer gelişmiş ülkelerde de göçmenler genellikle eğitimlerinin karşılığı olan işler yerine daha düşük ücretli işlerde çalışmak zorunda kalıyor. Ancak son yıllarda OECD ülkelerindeki göçmenlerin daha kalifiye ve iyi ücretlerle iş buldukları da biliniyor.

Ülkelerine yapılan yatırımlardan daha çok katkı sunuyorlar

Öte yandan gelişmekte olan ülkelerden gelen ve gelişmiş veya yükselmekte olan ülkelerde yaşayan göçmenlerin doğdukları topraklara ekonomik katkısı da her geçen gün artıyor.

Fransız Le Monde gazetesinin OECD raporlarına dayandırdığı haberine göre, dünyadaki göçmenlerin bu yıl içinde geldikleri ülkelere gönderdikleri paranın miktarı 550 milyar dolara (494 milyar Euro) ulaştı. Böylelikle göçmenler, uluslararası şirketlerin yaptığı direkt yatırımları geride bırakarak, ‘kalkınmadaki en güvenilir aktör’ konumuna yerleştiler.

Göçmenler tarafından büyük çoğunlukla aile üyelerine gönderilen yardımlardan oluşan bu paranın en fazla gönderildiği ülkelerin başında ise Hindistan, Çin, Meksika, Filipinler ve Mısır geliyor. (AJANSLAR)

Editör: TE Bilişim