Diyarbakır’da son 7 ayda üçüncü öğretmen intiharı yaşandı. Son kurban Esat Tarhan’dı. 1992 yılında Mersin’de dünyaya gelen Esat hoca, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra 2 yıl önce Çınar İlçesi’ne bağlı Harabe Köyü’nde öğretmenlik yapmaya başladı.

Tayin olayından sonra Ofis Semti’nde bir ev tuttu ve tek başına yaşamaya başladı. Her gün yaklaşık 80 km. mesafedeki okuluna gidiyor, geleceğimiz olan çocuklarımıza bilgi aşılıyordu. Esat hocanın ablası da öğretmendi. Annesi ara ara Esat hocaya, ara ara da diğer öğretmen kızına gidip kalıyordu. Annenin son durağı Esat hocanın yanıydı. Ta ki 17 Kasım Pazar gününe dek.

Bir yıldır anti depresan ilaçları kullandığı belirtilen Esat hoca, intiharından 10 gün önce ısrarla, “anne ablama git kal biraz” demesine rağmen evinden gitmeyen annesi yanındayken canına kıymak istemedi. Sabah kalktı, evden çıktı. Bir süre sonra geri geldi. Cep telefonunu kapadı, nüfus cüzdanını masaya bırakıp evden çıktı.

Evine yakın mesafedeki öğretmenler lojmanının bodrum karına gitti ve boynuna geçirdiği ilmekle kendini boşluğa bıraktı.

Evet, Esat öğretmen aramızdan göçtü, Hakkın rahmetine kavuştu. Ailesine sabır diliyorum.

Peki, Esat Tarhan neden canına kıydı?

Bunu biraz irdelemeye çalışacağız.

Hızlı “kalemşörlere” göre, sebep belli. Masabaşı haberciliğinde atılan manşet şu;

“Borçlarını ödeyemeyen öğretmen intihar etti”

Bu tespit nasıl yapılmış, kimin görüşüne başvurulmuş, haberde tek satır yok.

Bu yazıyı yazmadan önce merhum Esat öğretmenin yakınları, değerli İl Milli Eğitim Müdürümüz Feysel Taşçıer ve Çınar İlçe Milli Eğitim Müdürümüz ile telefonla uzun uzadıya sohbet ettik.

Esat hocanın maaş bordrolarında haciz yok. 7 bin liralık bir banka borcu görünüyor sadece. Dünyanın hiçbir yerinde bu meblağdaki bir borç için de kimse canına kıymaz diye düşünüyorum. 

Ayrıca Esat öğretmenin babası Mersin’de eski bir tekstilci ve halen bu sektörde. Oğluna ekonomik olarak sürekli destek olan birisi. Anlayacağınız Esat öğretmenin ekonomik olarak bir sıkıntısı yok, ailesi de bu “yalanı” şiddetle reddediyor.

Annenin anlatımlarına göre son bir hafta geceleri uyuyamama sorunu baş göstermiş. Sorduğunda ise “Anne bir sıkıntım yok” demiş.

Peki, her gün spora giden, kendini ve hayatı seven birisi neden canına kast etsin?

Akıllara “acaba bir aşk öyküsü mü var?” sorusu geliyor. Ancak bu da teyitsiz. Yakın arkadaşları da ailesi de bu seçeneği ortadan kaldırıyor.

Önemli ip uçlarından biri, Tunceli’deki taziyede konuşulmuş. Bu bilgiyi bana söyleyen Esat Tarhan’ın hem meslektaşı, hem de kuzeni.

Bu konu zaten emniyete intikal edecek.

Olay şu;

Esat öğretmenin babası, çalan oğlunun telefonuna birkaç kez yanıt vermiş. Karşıdaki kişilere ısrarla kim olduklarını, oğlunu neden aradıklarını sormuş, ama telefon pat diye kapanmış. Bu olay 2-3 kez tekrarlanmış.

Bu kişiler kim?

Neden Esat Tarhan’ı arayıp, babasının “arayan kim” sorusu karşısında telefonu pat diye kapatmış?

Esat Tarhan intihar etmeden önce cep telefonunu kapattığı için bu sorunun yanıtını ancak, kriminal laboratuvar çözebilecek.

Tarhan ailesi şimdi taziyede. Ama bu kuşkulu olay emniyete taşınacak. Cep telefonu kriminale gönderilecek; kimlerin Esat hocayı aradığı tespit edilecek ve bu kişiler bulunup sorgulandıktan sonra bu esrarengiz telefonların gizemi de ortadan kaldırılacak.

Konuşulan bir diğer iddia ise Esat öğretmenin, Ofis Semti’nde aleni bir şekilde oynatılan kaçak bahisçilerin tuzağına düştüğü ve yüklü bir şekilde borçlandırıldığı…

Bekleyip hep birlikte göreceğiz.

Saygılarımla