Türkiye son yıllarda başta ABD ve Rusya olmak üzere Küresel Güçler arasında sıkıntılı bir süreç yaşamakta ama aynı zamanda onların enerjiye olan ihtiyaçlarından doğan Ortadoğu hesabına dayalı oyunlarını da bir miktar bozabilmektedir. Türkiye tarihinden gelme devlet olma tecrübesi ve son yıllarda askeri teknolojisini güçlendiren hamlelere bağlı olarak gücünü göstermekte ve varlığını siyaset ve diplomasi alanında ortaya koymaktadır.

Türkiye NATO’nun bir üyesi olarak müttefiki olan ABD’den F 35 savaş uçaklarını satın almaya çalışmakta öte yandan Bekasını düşünerek de S 400 hava savunma sistemini Rusya’dan almaktadır. Bu sistemlerin özellikleri nelerdir? Biraz da buna baktıktan sonra Türkiye’nin adı geçen büyük güçlerle Ortadoğu sahasında ne yapmaya çalıştığını değerlendirelim. Öncelikle F 35 uçaklarının özelliklerini hatırlayalım.

İsmi Şimşek 2'dir. Lockheed Martin şirketi tarafından üretilmektedir. F 35 savaş uçakları çok amaçlı uçaktır. Av ve bombardıman uçağıdır. F 35 savaş uçakları yapılırken, birçok uçağın özelliklerinin tek uçakta birleştirilmesi fikri ile yapılmıştır. Bunu sebebi ise uçak maliyetlerinin düşürülmesidir. Fakat yapım sonrasında düşünülenden daha maliyetli olmuştur.

F 35 savaş uçakları 5. nesil savaş uçağı olarak adlandırılırlar. F 35 savaş uçakları aralarında Türkiye’nin de bulunduğu toplam olarak 9 ülkenin katkısı ile yapılmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Türkiye, İtalya, Kanada, Norveç, Hollanda, Danimarka ve Avusturalya'dır. Ayrıca Türkiye bu uçağın birçok parçasını da üretmektedir.

Şimşek 2 savaş uçağı ilk uçuşunu 2006 yılında yapmıştır. Uzunluğu 15,67 metre yüksekliği: 4,33 metredir. Kanat açıklığı 10,65 metredir. Uçağın boş ağırlığı 13,17 tondur. (A model) F35B ve F35 C modellerinin ağırlığı A modelinden yaklaşık olarak 1,5 ton daha ağırdır. Normal yüklü ağırlığı 22,4 ton olmasına karşın azami kalkış ağırlığı 31,8 tondur. Hedeflerini çok uzak mesafelerden görebilme özelliğine sahiptir.

Uçak tek pilotlu bir uçaktır. F 35'lerin diğer savaş uçaklarından farkı ise tüm silahlarını gövde içinde saklıyor olmasıdır. Dışarıdan herhangi bir bombası veya silahlarını göremezsiniz. Dikey iniş ve kalkış özelliğine sahiptir (F-35B) Uçağın azami hızı 1932 kilometre/Saat olarak belirtilmektedir. Menzili modeller arasında çok az farklar olsada yaklaşık olarak 2000 kilometre civarındadır. 18.000 metrelik bir irtifaya çıkabilmektedir. Tırmanma hızı saniyede 200 metredir.

Askeri teknolojisinin bir anlamda harikası olan F 35 savaş uçaklarının sahip olduğu bunca özelliklerini bakıldığında Türkiye’nin talep etmekte ne kadar haklı olduğu ortaya çıkmaktadır. Şimdi de S 400 hava savunma sisteminin özeliklerini hatırlayalım.

Öncelikle bu sistemler “ Yüksek Etkili Koruma” yeteneğiyle kendini göstermektedir. Dünya’daki en iyi hava savunma sistemlerinden biri olarak nitelendirilen sistem, savaş uçakları, radar tespit ve kontrol uçakları, keşif uçakları, stratejik ve taktik uçaklar, taktik, operasyonel-taktik balistik füzeler, orta menzilli balistik füzeler, hipersonik hedefler ve diğer gelişmiş hava saldırısı araçlarını imha etmek üzere tasarlandı.

Kısa, orta ve uzun menzillerde füzeleri aynı anda kullanabilen S-400, 600 kilometre uzaklıktaki hedefi algılama özelliğine sahip ve saniyede 4,8 kilometre hızla füze gönderilebiliyor. Sistem, hedefe 10 saniyeden daha az sürede tepki veriyor.

S-400, çok uzun menzilli 40N6 model füzeyle 400 kilometre, uzun menzilli 48N6 model füzeyle 250 kilometre, orta menzilli 9M96E2 model füzeyle 120 kilometre ve kısa menzilli 9M96E model füzeyle de 40 kilometredeki hedefleri vurabiliyor.

Sistemin hedefleri arasında B-2 ve F-117 hayalet uçaklar, B-1, F-111 ve B-52H stratejik bombardıman uçakları, EF-111A ve EA-6 elektronik harp uçakları, TR-1 keşif uçağı, E-3A ve E-2C erken uyarı radar (AWACS) uçakları, F-15, F-16, F-35 ve F-22 savaş uçakları, Tomahawk füzeleri ve balistik füzeler yer alıyor.

Evet, Türkiye’nin Rusya’dan almaya çalıştığı ve bir çok ünitesinin Türkiye’ye getirildiği S 400 Hava Savunma Sistemlerinin özelliği kısaca böyle.

Bunlara bakıldığı zaman ABD’nin Türkiye’yi bundan vazgeçirmeye dayalı şantaj ve Trumpvari politikasının ne anlama geldiği daha net bir biçimde anlaşılmaktadır.

Türkiye bir yandan bir anlamda üreticisi konumunda olduğu F 35 savaş uçaklarını almaya çalışmakta ve ABD’den teslimatını istemekte öte yandan kendi çıkarını da düşünerek, S 400 hava savunma sistemlerinin kurulmasını bitirmek istemektedir.

Son yıllarda emperyal güçlerin özellikle Ortadoğu olmak üzere bütün dünyada “insan hakları” maskesiyle sömürü politikalarına yön vermek istemekte. Zira bu maskelerle güce dayalı politikalarıyla geleceği ve Ortadoğu’yu dizayn etmek istemektedir. “Parçala, miniminalize et ve her küçük parçanın başına bir ajanını tayin et” anlayışıyla sömürgeci politikalarını uygulama amacındalar küresel güçler. Bu politikalarını uygulayacağı ülkelerin başında Türkiye de gelmektedir. Hedef Türkiye olunca maskelerinden biri de Kürtlerdir elbette.

Saygıyla…