<p>&nbsp;</p><p>T&uuml;rkiye Cumhuriyeti Başkanı Erdoğan yaptığı a&ccedil;ıklamada &lsquo;Fırat&rsquo;ın Doğusu&rsquo;na yakında operasyon yapacaklarını ve bu b&ouml;lgeyi YPG unsurlarından temizleneceğinin altını &ccedil;izdi.</p><p>Başkan Erdoğan tarafından yapılan bu a&ccedil;ıklama ile bu b&ouml;lgeye yapılacak olan olası operasyon i&ccedil;in hazırlıklarının bittiği ve her an d&uuml;ğmeye basılacağı anlaşılmaktadır. Zor olan bir tarafı var bu operasyonun; zira ABD&rsquo;nin &uuml;sleri bu b&ouml;lgede mevcut. Peki buna rağmen T&uuml;rkiye bir operasyon yapabilecek mi?</p><p>İki olasılık var: Ya ABD ile T&uuml;rkiye uluslararası &ccedil;ıkar gereği anlaşmış ya da ABD&rsquo;ye rağmen T&uuml;rkiye uluslararası hukuktan doğan hakkını kullanarak bu operasyonu yapabilir, &ccedil;&uuml;nk&uuml; T&uuml;rkiye&rsquo;nin ABD&rsquo;yi bu anlamda ikna edebilecek siyasi ve askeri g&uuml;c&uuml; vardır. Ş&uuml;phesiz T&uuml;rkiye&rsquo;nin bu &ccedil;er&ccedil;evede atacağı adım &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki g&uuml;nlerde belli olacak.</p><p>Ancak ger&ccedil;ek olan bir durum var ki, ABD bu gibi durumlarda iyi bir satıcı. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; ABD&rsquo;nin karnesine bakıldığı zaman K&uuml;rt davasına ticari bakmış hep. Bu nedenle kafasında hep satmak var. Daha &ouml;nce Mustafa Barzani&rsquo;yi satmış ve ABD&rsquo;nin bu anlamdaki tavrı K&uuml;rtler tarafından iyi bilinmektedir.</p><p>Aynı ABD, Afrin&rsquo;de PYD&rsquo;yi de sattı. &lsquo;Afrin benim sorumluluk alanımda değil&rsquo; şeklinde bir a&ccedil;ıklama yaptı ve bu a&ccedil;ıklama ile daha &ouml;nce PKK-PYD taraftarı olan K&uuml;rtlerin i&ccedil;ine kuşku d&uuml;ş&uuml;rd&uuml;ğ&uuml; gibi birazda umutlarının kırılmasına yol a&ccedil;tı. ABD&rsquo;nin benzer tavrı bu kez Fırat&rsquo;ın Doğusu i&ccedil;in de ortaya &ccedil;ıkacak mı?</p><p>PKK-PYD&rsquo;ye inanan K&uuml;rtlerin inancına g&ouml;re ABD, T&uuml;rkiye&rsquo;nin bir Fırat&rsquo;ın Doğusu&rsquo;na operasyonuna izin vermeyeceğidir. Ama ABD bu, işi hi&ccedil; belli olmaz. Zira PKK&rsquo;nin lideri Abdullah &Ouml;calan, deyimiyle &lsquo;ABD&rsquo;nin &ouml;nc&uuml;l&uuml;k ettiği bir uluslararası komplo ile T&uuml;rkiye&rsquo;ye teslimi&rsquo; hala hatıralardadır. Hatıralardadır ama sanki &ouml;rg&uuml;t&uuml; ve yol arkadaşları ABD&rsquo;nin kendilerine atmış olduğu kazığı unutmuş gibiler. Hem unutmuşu gibiler hem de ABD&rsquo;nin attığı bu kazığı kendilerine inanan K&uuml;rtlere de unutturtmayı başarmış gibiler. Oysa Abdullah &Ouml;calan sık&ccedil;a &lsquo;ABD&rsquo;nin ipi ile hi&ccedil;bir zaman kuyuya inilmez&rsquo; şeklinde bir tespiti vardır.</p><p>SE&Ccedil;İME GİDEN S&Uuml;RE&Ccedil;TE OPERASYONUN ANLAMI NE?</p><p>T&uuml;rkiye 31 Mart 2019&rsquo;da bir yerel se&ccedil;im yaşayacaktır. Başkanlık Sistemi&rsquo;ne ge&ccedil;işin ardından yapılacak olan ilk yerel se&ccedil;imin &ouml;nemi vardır ve bu &ouml;nem siyasi parti liderleri tarafından sık&ccedil;a dile getirilmektedir. Bu se&ccedil;im bir anlamda başkanlık sisteminin onaylanıp onaylanmaması olacaktır ki hem muhalefet hem de iktidar tarafından bunun anlamı iyi bilinmektedir. O nedenle tekrar ittifaklar g&uuml;ndeme geldi. Başkanlık Sistemine ge&ccedil;işi başaran Cumhur İttifakında her hangi bir arıza g&ouml;z&uuml;kmemektedir; ancak muhalefetin oluşturduğu Millet İttifakında bulanık bir hava hakim.</p><p>Millet İttifakı&rsquo;nda bir t&uuml;rl&uuml; HDP&rsquo;nin yeri tespit edilemiyor. Bu ittifakta HDP bir bileşen olarak yer almayacak gibi ancak yapılan a&ccedil;ıklamalara bakılırsa metropol kentlerde HDP tabanını CHP-İyi Partinin oluşturduğu ittifaka kanalize edecek. Batıda yaşayan K&uuml;rtlerin tamamı bu ittifaka oy vereceği kesin değil; zira K&uuml;rtler Meral Akşener&rsquo;in İ&ccedil;işleri Bakanlığı d&ouml;neminde kendilerine karşı uygulana politikada &ouml;nemli bir akt&ouml;r olduğunu iyi biliyor. Bu nedenle CHP de İyi Parti de bu noktada kaygılılar.</p><p>Peki olası bir Fırat Doğusu&rsquo;na operasyon Cumhur İttifakı&rsquo;na ne getirecek, ne g&ouml;t&uuml;recek? Devleti y&ouml;netenler sanırım bu noktada oy hesabını yapmazlar. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; başta Başkan Erdoğan olmak &uuml;zere devleti y&ouml;neten b&uuml;t&uuml;n yetkililer bir &lsquo;Beka Sorunu&rsquo;ndan s&ouml;z etmekte ve buna g&ouml;re stratejiler geliştirmektedir. Eğer hazırlığı siyasi, diplomatik ve askeri olarak tamamlanmışsa bu operasyon yapılacak gibi.</p><p>Fakat şunu belirtmekte yarar var ki, K&uuml;rtlerin mutlaka T&uuml;rkiye ile sorunlarını halletmesi gerekmektedir. Ne ABD&rsquo;den ne de Avrupa&rsquo;dan K&uuml;rtlere bir fayda gelmeyecektir. K&uuml;rtler bu anlamda kullanılmaktadır. Daha ABD ile PYD&rsquo;nin bir resmi antlaşması yoktur. ABD sahada YPG&rsquo;lileri kullanmakta ve savaştırmaktadır. Zararın neresinden d&ouml;n&uuml;l&uuml;rse kardır misali PKK&rsquo;nın koşulsuz olarak silahı bırakmaları ve T&uuml;rkiye i&ccedil;erisinde sivil-siyaset yapma yollarını a&ccedil;maya &ccedil;alışmalıdır. Birliğine kabul etmedikleri T&uuml;rkiye&rsquo;ye Avrupa AİHM ile Selahattin Demirtaş &uuml;zerinden ayar vermeye &ccedil;alışmaktadır. T&uuml;rkiye bunu kabul eder mi hi&ccedil;? Etmedi, o nedenle bilinmelidir ki Avrupa K&uuml;rtleri kendi &ccedil;ıkarları gereği maske olarak kullanmaya devam etmektedir.</p><p>Se&ccedil;ime giden yolda silah ve şiddeti reddederek K&uuml;rtler kanaatimizce bir se&ccedil;im ittifakı kurarak tarihi bir rol oynayabilir. &Ouml;yle CHP-İyi parti bloğunu &lsquo;Demokrasi Bloğu&rsquo; olarak niteleyerek K&uuml;rtleri buna oy vermeye telkin etmek bir kazanım olmadığı gibi bir arpa boyu yol da alınmaz bu s&uuml;re&ccedil;te.</p><p>Saygıyla&hellip;</p>