KONUK YAZAR -  İHSAN YILMAZ 

Bu çok değerli şahsiyetlerden biri de baba dostu ve amca dediğim kıymetli amcam Mehmet Hanifi AKTAN. 18 Kasım 2019 sabahı bir sonbahar gününde onu kaybetmenin acısıyla uyandım, tarif edilemeyecek kadar üzgün olduğumu ifade etmek isterim. Öncelikle Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. Geride bıraktığı eşine, çocuklarına, dostlarına, yeğenlerine, kardeşlerine başta olmak üzere, aile efradına ve Silvanlı hemşerilerime baş sağlığı diliyorum.

Bu yazımda öncelikle Mehmet Hanifi AKTAN’ı anlatma fırsatı bulacak, daha sonra insanın yarattığı değer ve varoluşun kıymeti hakkında duygularıma yer vereceğim.

“Aktan, memur olarak girdiği Tekel'de başmüdür olarak emekliye ayrıldı. Başarılı çalışmaları ile takdir toplayan ve bölge insanın sevgisini kazanan Aktan, çevresine ve dostlarına olan düşkünlüğüyle de biliniyor. 30 yıl Tekel'de çalıştıktan sonra 1981 yılında emekli oldu.

1984 yılında Anavatan Partisi'nde Silvan Belediye başkanı oldu.

5 Yıllık belediye başkanlığı döneminde büyük projelere imza atan Aktan, belediyeye aldığı gayrimenkullerle belediyenin güçlenmesini sağladığı gibi, birçok projeye de imza attı.

Bazılarının ölümü ya da ölüm yolculuklarında yürekler, ağıt yakmaya başlar. Nitekim sevgili amcam Mehmet Hanifi Aktan'dan sonra en tarifsiz acıyı yüreklerimizde yaşadık. Ölümün kol gezdiği coğrafyada ölümler bitmek bilmez, yürekler acıdıkça acıyor, acılarımız büyüdükçe büyüyor.

Ve bizler çaresizliklerimizin hüznüyle güle güle demekten başka bir şey yapamamanın ezikliğini yaşayarak iki damla gözyaşıyla uğurluyoruz sizi.

Güle güle değerli insan, güle güle Hanifi amca...

- Peki değer neydi? / Ne değildi? Bir insanı değerli kılan nedir?

Önce onu tanımlamaya çalışalım; bir şeyi tanımlamak için önce onu anlamlandırmamız gerekir ki, o şeye bir değer kazandırıp, kıymet biçebilelim. Yoksa ne varlığımızın ne de yaşadığımız hayatın hiçbir kadri, kıymeti, değeri olmaz.

Varoluşçu yazar Sartre “insanda- ama yalnız insanda- varoluş özden önce gelir. Bu demek olur ki insan önce vardır, sonra öyle ya da böyle olur. Çünkü o, özünü kendi yaratır. Nasıl mı? Şöyle: Dünyaya atılarak, orada acı çekerek, savaşarak yavaş yavaş kendini belirler. Bu belirlenme yolu hiçbir zaman kapanmaz. Her zaman açıktır” der ve ekler, “bir insan yaptıklarının dışında hiçbir şeydir.”

Yaşam belirtisinin varolmanın özünün bazen bir kişilikteki yansımasını görür ve heyecana kapılır insan. Bu kişilik değer yaratan kadir kıymet bilen, yaşamın farkında ve ciddiyetinde olan bir kişilik ise eğer işte o zaman ölümsüzleştiğini hissedersin. Bunun içindir ki eskiye olan eski insanın sadeliğine olan hayranlığımız gittikçe katmerleşmektedir.

Bu gün içinde yaşadığımız toplumda ise bir değersizlik, bir kadir kıymet bilmezlik almış başını gidiyor. Oysa yeryüzünde Allah’ın yaratıp var ettiği her varlığın bir değeri, bir kadri kıymeti vardır. Çünkü evrende hiçbir varlık boşuna yaratılmamış, başıboş bırakılmamıştır. Çünkü evren külli akıl, ilim, idrak, irade ve kuvvet üzerine yaratılıp / oluşturup var edilmiştir.

Peki, o zaman insanoğlu ne yapıp edecek. Nasıl bir hayat yaşayıp sürdürecekte hem kendine, hem de yaşayıp var olduğu hayata değer katıp onunla yaşayıp onunla var olacak. Var olduğu süreçte de onu ve kendini daha çok değerlendirecek. Değerlendirdiği oranda da varlığının bir değeri, bir kadri kıymeti olacaktır.

Yoksa dünyada başıboş yaşayacağından insanın da diğer şuursal / ortak akılla yaşayan varlıklardan hiçbir farkı olmaz. Hatta onlardan bile daha değersiz olabilir. Çünkü doğadaki her varlığın sorumluluk, dışı güdüleriyle yapabileceği gayri ihtiyari bir görevi vardır. O görevi yapmak bile ona çok büyük değerler kazandırır. Örneğin güneş, ay, yıldızlar, hava, su, ateş, dağ, deniz, kır, bayır, ağaç, çiçek, böcek ve diğer tüm canlı cansız varlıklar.

Doğada hepsinin bir işi, bir görevi yok mu? Hepsi hayatın akışını ve sürekliğini sağlarken biz insanlığa hizmet etmiyorlar mı? Değer ve kıymetleri varoluşlarından gelmiyor mu?

Hepsinin bizim yanımızda ve varlığımızın devamının sürdürülebilirliğinde bir değeri yok mu?

Onların doğadaki varlıklarının denkliğinde hayatımızın akışı normalken eksikliklerinde kendimizden bir şeyler eksikmiş gibi hissetmez miyiz?

Demek ki, hayat ve yaşamı kolaylaştırıp zorlaştıran bütün varlıkların yaşadığımız hayata kattıkları değerler vardır.

Demek ki, güdüsel varlıklar bile bizim yaşadığımız hayatı kolaylaştırmak için var güçleriyle çalışıp çabalamaktadırlar. Çalışıp çabalayarak sürekli kendi çaplarında üretim yapıp hayata değer katmaktadırlar.

Kattıkları değer ile de yaşadığımız hayatı anlamlandırıp, ona değer kazandırıp güzelleştirmek içinde yaşayıp var olduğumuz doğal hayatın sürekli akışını sağlayıp yaşamı kolaylaştırmaktadırlar.

Yaşam, kolaylığın arkasından da insanın hayata olan ilgisini çekip, meraklandırıp ve cazibesini artırarak onu hayata bağlamaktır. Oluşan bağlılığın arkasından da onu peşi sıra koşturmaktır. Her peşinden koştuğu şeyle de onu tekâmüle erdirip olgunlaştırıp güzelleştirmek için deneyip sınayıp test etmektir.

Demek ki, değer, insanı olgunlaştırıp kemale erdiren her şey. O halde insanın olgunlaşıp kemale ermesi için sürekli koşup, çalışıp çabalayacak. Değer üretip değerli olacak. Yoksa insanın da diğer varlıklardan hiçbir farkı, hiçbir değeri olmazdı herhalde.

Onun için insan kendine verilen her şeyin farkında olacak. Kadrini kıymetini bilecek. İnsan olup değer verecek. Yoksa tüm hayat manasını kaybedip anlamını yitirir. İnsanı yılgınlaştırır, Başıboşluğa çeker. Yaşamı içi boş koca bir hiç eder.

Demek ki, hayat sürekli mücadele ister. Boşluktan, hiçlikten, yılgınlıktan hiç hoşlanıp haz etmez.

O halde insanın yaşadığı hayattan haz alıp huzur bulup mutlu yaşayabilmesi için içinde yaşadığı dünyanın nasıl bir yer olduğunu, burada daha güzel nasıl yaşanılacağını akıl edip düşünmesi gerekir. Bir insanın düşünmesi için bilgi, bilmesi içinde okuması gerekir. Çünkü bir insan için en büyük kazanım, en büyük değer birlik için düşünmektir. Çünkü her şey düşünmekle başlar,

Değerlerimize ve değerlilerimize sahip çıkalım.

Ülkemizin değerini bilelim, memleketimizin, insanlarımızın, dostlarımızın değerini bilelim hep beraber her konuda EL ELE verelim elimizden geldiği kadar kader kıymet bilelim tüm insanlarımıza Bütün Kalbimizle Barışı, Sevgiyi, Dostluğu ve Kardeşliği sunalım.

Tekrardan hepimizin başı sağolsun.

Sevgi ve Saygılarımla,

Editör: TE Bilişim