Ahmet SÜMBÜL/ Yazı Dizisi (12)

DİYARBAKIR'IN kültür envanteri içinde yer alan medreselerin bazıları halen ayakta. Kentin geleneksel mimarisini yansıtan medreseler, ilk başka  Artuklular, sonra Akkoyunlular ve Osmanlılar döneminde inşa edildi.  Bu eğitim yapıları tarihi sur içinde özellikle Ulu Cami Külliyesi'ne yakın yerlerde bulunmaktaydı.

Diyarbakır'ın Osmanlı hakimiyetine geçmeden önce, Masudiye, Taciyye, Seyfiddin, Şucaiyye, İmadiye, Ziyaiyye, Seyh Yusuf, Şeyh Safa, HaceAhmed gibi medreseler bulunurken, Osmanlı döneminde ise Fatih Paşa Cami Medresesi, Hüsreviyye Medresesi, Ali Paşa Medresesi, İskender Paşa Cami Medresesi, Behram Paşa Cami Medresesi, Melek Ahmed Paşa Cami Medresesi, Nasuh Paşa Cami Medresesi, Aziziye Medresesi, Sarılızade Medresesi, Veli Kethüda Cami Medresesi, Kadiriye Medresesi ve Latifiye Medresesi vardı. Günümüzde bu medreselerden ancak bir kaçı ayakta kalmış, özellikle cami medreseleri ise işlevini yitirmişlerdir.

Mesudiye Medresesi

Ulu Cami'nin kuzey tarafı bitişiğinde yer alan medrese, düzgün bazalt taştan inşa edilmiştir. Avlulu, üç yandan revaklarla çevrili olan yapı zemin+1 kattan oluşmaktadır. Diyarbakır'a yapılan ilk büyük medresedir. 1193-94 ile 1223-24 tarihlerini taşıyan kitabeler vardır. Kitabelerden birinde açıklandığına göre II.Sökmen bu medreseyi dört Sünni mezhebin öğretimi için yapmıştır. Açık medreseler grubu içinde tek veya çift eyvanlı şemaya bağlı olan Mesudiye Medresesi mimari bakımdan Zinciriye Medresesi’nin üslubuna benzemektedir. Yapıya hem kuzeydeki ana girişten hem de caminin avlusundan girilmektedir.

Süslü kemer taşları vardır

Doğu-batı yönünde uzanan medresede, kuzey yönündeki girişten sonra çapraz tonozlu revakların yer aldığı bir avluya varılır. Kareye yakın avlunun en büyük açıklığı, iki kat boyunca yükselen ana eyvanıdır. Kireç taşından inşa edilen eyvan kemeri, yapının farklı bölümlerinde kullanılan yerel bazalt taşların arasında kolaylıkla fark edilmektedir. Eyvanın sağ ve solunda tonozlu iki oda yer alır. Ana eyvanın açıldığı avluda, iki katlı kemerler, bunların çeşitli şekilde ve açıklıkta süslü kemer taşları yapıya çok ayrı ve zengin bir görünüm kazandırmıştır.

Zinciriye Medresesi

Anıtsal değerde olan bu medrese de Ulu Cami’nin batı çıkış kapısının yanında yer almaktadır.  Kesme bazalt taştan tek katlı olarak yapılmıştır. Açık avlulu, iki eyvanlı, avlu etrafında beşik tonoz örtülü bir revak sırası ve ravağın gerisinde odalardan oluşmaktadır. Günümüze kadar özgün dokusunu koruyarak gelen bu yapının taş kapısı ve ön cephesi yalın bir görünüme sahiptir.  Bezemesiz cephede simetriyi, sağ köşedeki  çeşme olarak kullanılan geniş sağır kemer bozmaktadır. İki eyvanlı yapının giriş eyvanı beşik tonozla değil çapraz tonozla örtülmüştür. Avlu revakları, ayaklara dayanmaktadır. Beşik tonoz ile örtülü revaklar, giriş eyvanının önünde çapraz tonoz olmakta, ana eyvan önünde ise yüksek bir beşik tonozla eyvan, avluya açılmaktadır.

Medrese içinde su havuzu bulunmakta

Medresenin en belirgin yeri ana eyvanıdır. Ana eyvanın sağında ve solunda beşik tonozlu uzun iki oda, sol köşede kubbeli bir oda yer almaktadır. Yapıda, kubbeli tek yer olan bu mekana, dehliz şeklinde bir kapıyla girilmektedir. Buna karşılık sağda, ikinci beşik tonozlu bir oda, en sağda da "L" şeklinde başka bir oda bulunmaktadır. Avlunun sağına ve soluna açılan medrese odalarında ise hiç benzerlik bulunmamaktadır. Girişin sağ tarafına, üç oda yerleştirilmiştir. En sağ köşedeki beşik tonozlu büyük odada, etrafı fayanslarla döşenmiş büyük bir su havuzu yer almaktadır.

Fatih Paşa Cami Medresesi

Fatih Paşa Camii’nin şafiler bölümünü oluşturan ancak uzun bir süre Diyarbakır Valiliği Kadın ve Çocuk Eğitim Merkezi olarak kullanılan yapı, Sur'da yaşanan çatışmalar sırasında tahrip edilmiştir. 16. yüzyılın ikinci yarısında yapıldığı tahmin edilen yapı, kuzey-güney doğrultuda dikdörtgen planlıdır. Batıda yer alan bir kapıyla yapının avlu kısmına geçilmektedir. Avlunun güneyinde şafiler bölümü yer almaktadır. Bu bölüme basık kemerli bir kapı ile giriş sağlanmaktadır. Mekan içi üç sivri kemerle iki bölüme ayrılmıştır. Güney duvarda dilimli kemer kavsara içerisine alınmış bezekli bir mihrap yer almaktadır.

Ali Paşa Medresesi

Mimar Sinan’ın Diyarbakır’daki eserleri arasında yer alan Medrese, Diyarbakır’ın 6. Osmanlı Valisi Hadım Ali Paşa tarafından 1534-1537 tarihleri arasında yaptırılmıştır. Medrese, günümüzde kullanılmamaktadır. Yapı, yöresel malzeme olan düzgün kesme bazalt taş ve tuğladan tek katlı olarak inşa edilmiştir. Merkezi avlulu yapının üst örtüsü içerden tonoz, dışardan düz damlıdır. Medrese odaları betonla sıvanmış ve boyanmıştır. Medrese ana eyvanının önü ahşap camekanla kapatılmıştır. Zeminler bazalt taşla yenilenmiştir.

Zemini bazalt taşlarla yeniden inşa edilmiş

Alipaşa Camii avlusunun batısında yer alan medresenin girişi, cami avlusundan verilmiştir. Medrese, dikdörtgen bir avlunun doğu ve batısına sıralanan tek katlı, önü eyvanlı, beşer oda ile güneyinde yer alan yarım sekizgen planlı, sivri kemerli, ahşap kapılı bir dershaneden oluşmaktadır. Medresenin önemli bir mekanı olan derslik kısmının güney duvarında, üzeri dilimli yarım kubbe ile örtülü mihrap yer almaktadır. Dışa açılan lokma parmaklıklı dikdörtgen formlu pencereleri bulunmaktadır. Medrese odalarına lentolu bir kapıdan geçiş verilmiştir. Odalarda, dışa açılan lokma parmaklıklı dikdörtgen formlu pencereler, niş açıklıkları ve ısınma amaçlı şömineler yer almaktadır. Avlu zemini yakın zamanda yapılan restorasyon sonucu bazalt taşla yenilenmiştir.

MuslihiddinLari Medresesi

Melek Ahmet Paşa mahallesinde bulunan bu yapı, Parlı Safa camisinin güneyinde yer almaktadır.  Kitabesi olmadığından kesin tarihi bilinmemekle beraber 14b yüzyılın ilk yarısında yapıldığı düşünülmektedir. MuslühiddinLari; İran doğumlu büyük İslam alimlerinden biri olup Diyarbakır’da Müftülük yapmıştır. Bu Medresenin onun müftülük yaptığı dönemde yapıldığı sanılmaktadır. Medrese tek katlı, düzgün kesme bazalt taştan inşa edilmiş olup tonozlarda yer yer tuğlalar da kullanılmıştır. Planı kendine özgü bir konumdadır.

Kendine özgü bir plana sahip

Diyarbakır medreseleri içerisinde kendine özgü plan şemasına sahiptir. Avlu etrafında sıralanmış medrese odalarından meydana gelen plan düzeninden oldukça uzak bir yapıdır. Merkezi avlunun güneyine konumlandırılan medresenin, en belirgin bölümü dershanesidir. Dershane ortada olup medrese odaları bunun iki yanına yerleştirilmiştir. Dershanenin üzeri beşik tonozla örtülü ve güney duvarına bir mihrap yer almaktadır. Medrese odalarının önüne, revak sırası yerleştirilmiştir. Revaklar, dershane ile kesilmiştir.

Isınma amaçlı şömine açıklıkları bulunuyor

Medrese odaları, revakların dışında lokma bezekli, parmaklıklı, yuvarlak kemer kavsaralı birer pencere ile dışarıya açılmaktadır. Dershanenin, doğu ve batısında, yan koridorlara geçiş veren sepet kulplu, kemerli geçişler bulunmaktadır. Medresenin doğusunda ve batısında yer alan odaların, daha uzunca ve arka avluya açılan ikinci bir kapısı mevcuttur. Odaların kuzey duvarında, ısınma amaçlı şömineler ve niş açıklıkları bulunmaktadır. (Sürecek)

Editör: TE Bilişim