Haber Fuat Bulut

Güneydoğu Ekspres - Diyarbakır Valiliği izniyle hendek olaylarından sonra ilk kez Sur’da inceleme yapan Mimarlar Odası Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, Şehir Plancıları Odası ve Dünya Miras Alan eski yönetiminden oluşan 9 kişilik heyet hazırladıkları raporu açıkladı. Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi’nde düzenlenen basın açıklamasında hazırlanan gözlem metnini Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Başkanı Şerefhan Aydın okudu. Aydın, 2 Aralık 2015 tarihinde kentsel SİT alanı Suriçi’nin 6 mahallesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı ve alana giriş yasağının devam ettiğini ifade ederek, “Geçen 5 yıllık süreçte Sur’un altı mahallesi çok büyük bir kırımla karşı karşıya kaldı” dedi. Daha önce pek çok kez Sur’da inceleme başvurularının yanıtsız kaldığını kaydeden Aydın, şöyle devam etti:

 “Kimliksiz bir yapı inşa ediliyor”

“Tüm bu olup bitenlere rağmen alanda inceleme yapma ısrarımızdan vazgeçmedik ve Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi olarak son 13.12.2019-635 tarih sayılı yazı ile Diyarbakır Valiliği’ne yapmış olduğumuz başvuru sonucunda alana girişimize izin verildi. 17 Ocak 2020 tarihinde alanda yaptığımız inceleme, genel olarak tescilli yapılar üzerinden yürüdü. Yıkım bölgesinde bulunan Tarihi Tescilli Sivil Mimari Örnekleri ve Tarihi Tescilli Anıtsal yapıların mevcut durumu (yerinde bulunup bulunmadığı veya hasar durumu) dikkate alınarak inceleme yapılmıştır. Daha önce Diyarbakır Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün 03.12.2019-19661 tarih-sayılı Mimarlar Odası Diyarbakır şubemize vermiş olduğu yanıtta alanda 49 adet tescilli yapının yıkıldığı bildirildi. Kentsel SİT alanı olan Sur’un bu bölgesinde yıkımla başlayan ve yeni yapılaşmayla devam eden süreci değerlendirdiğimizde Diyarbakır’ın, özellikle de Sur’un özgün kent mimarisine yabancı, kimliksiz, ‘modern’,‘soylulaşmış’ bir kent inşa edilmek istendiği görülmüştür.”

Kentin STK’ları bir platform oluşturmalı

Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Başkanı Şerefhan Aydın, heyetin inceleme sonucunu ise şöyle açıkladı:

*Sur içi bölgesinde Kentsel Dokunun iyi korunduğu, Savaş, Hasırlı, Fatih paşa, Dabanoğlu mahallelerinde yer alan 49(Kırk dokuz) adet tescilli yapının kalıntılarının dahi yerinde olmadığı teyit edilmiştir. Ayrıca yüze yakın tescilli sivil mimari örneği yapı büyük tahribata uğramış ağır hasarlı halde yerinde durmaktadır.

*Onlarca Sivil mimari örneği yapı(korunacak çevresel değerli yapılar ve müdahale edilerek korunacak çevresel değerli yapılar) yıkılmıştır. Yıkılan yapılara ait tekrar kullanılabilecek orijinal yapı malzemeleri alanda bulunamamıştır.

*Uydu görüntüleri üzerinde yaptığımız çalışmalarda görüldüğü üzere yıkımın çatışmalardan sonra alandaki iş makineleri ile yaratıldığı tespit edilmiştir.

*Alandaki yapıların mevcut durumu, yıkımların Kültür Bakanlığı uzmanları gözetiminde yapılmadığı, yıkımı gerçekleştiren kurumların kontrolsüz, özensiz, koordinasyon ve iletişim eksikliğiyle bu çalışmaları yürüttüğü ve şu anki tablonun oluşmasına sebep olduğu gözlemlenmiştir.

*Bazı tescilli Sivil Mimari Örneği ve Korunması Gerekli Çevresel Değerli Yapıların bir bölümünün yıkılarak fiili araç yolu olarak kullanıldığı, ayrıca başta Yenikapı sokak olmak üzere birçok sokağın Sur’un geleneksel kent planına aykırı bir şekilde genişletildiği, bunun sonucunda da birçok tescilli ve çevresel değerde korunması gerekli yapının yıkıldığı tespit edilmiştir.(673 ada 98-99 parsel)

*Yaşanan yıkım ve 2016 yılında revize edilen Koruma Amaçlı İmar Planı (KAİP) ile yüzlerce yıldır korunan ada, parsel ve sokak sınırlarının değiştirildiği, parsellerin birleştirilerek kütlevi ticari amaçlı yapıların inşasına olanak tanındığı, dolayısıyla kentsel SİT alanı olan Sur’un özgün sokak dokusunun ve bütünlüğünün, otantikliğinin tamamen yok edildiği görülmüştür.

*Hiç kimsenin alana girişine izin verilmemesine rağmen bazı yapılarda define amaçlı kazıların yapıldığı ve yapıların tahrip edildiği gözlemlenmiştir.

*Alanda yeni yapıların alt yapısı için iş makineleri ile ciddi derinlikte kazıların yapıldığı, Sur’un arkeolojik katmanlarının tahrip edildiği görülmüştür. Yapıların orijinallerinde yer almayan rögar ve telekomünikasyon müdahale kapaklarının bazı yapı avlularına yerleştirilerek avlu döşemesine aykırı yapılarak yapılara zarar verdiği görülmüştür.

*Bugüne kadar gelinen noktada kentin bileşenleri ile hiçbir iletişim kanalı kurulmamış olsa da, bundan sonraki süreç için çalışmayı yürütenler, biz ilgili meslek örgütleri ve kentin sivil dinamiklerinin de katılacağı bir platform oluşturulmalıdır. İlgi ve yetkili kurumlara çağrımızdır;

“Sur’da gelişen tahribat daha fazla büyümeden bu yanlıştan dönülmeli ve Sur’un özgün kimliğine yaraşır çalışmaların yürütülmesi için çaba sarf edilmelidir.”

Sur’daki inceleme sırasında doğup, büyüdükleri Sur’u tanımakta zorluk çektiklerini ifade eden heyet üyeleri, kurtarılabilecek yapıların bile iş makineleri ile yıkıldığını ifade etti.

Editör: TE Bilişim