Sedat IRMAK

DİYARBAKIR- Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Numan Kurtulmuş, 3'üncü dünya savaşının başladığını ifade ederek, "3'üncü dünya savaşı, 2'nci Dünya Savaşı'nın aksine, önce ekonomik olarak ve arkasından siyasi olarak gelişebilecek gibi görünüyor. Bu dönemde ne yazık ki Türkiye'nin üzerine düşen payı fazlasıyla alacağı görülüyor. Önümüzdeki dönemde ekonomik savaşların etkileneceği bölgelerden birisiyiz. Belki de etkilenecek ülkelerin başında gelenlerden birisiyiz" dedi.

 

Dicle Üniversitesi (DÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanlığı'nca düzenlenen ve AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş'un konuşmacı olarak katıldığı, 'Uluslararası Ekonomi, Siyaset ve Yönetim Sempozyumu'na, Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, AK Parti Milletvekilleri Mehdi Eker, Ebubekir Bal, Büyükşehir Belediye Başkanvekili Cumali Atilla, D.Ü. Rektörü Prof. Dr. Talip Gül, çeşitli üniversitelerde görev yapan akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı.

 

“Dicle Üniversitesi 31. sırada”

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan DÜ Rektörü Prof. Dr. Talip Gül, üniversite olarak bu tür toplantıları, bilimsel ve sosyal faaliyetleri çok önemsediklerini belirterek, “Tüm yönetmeliklerimizi yeniledik ve şuan kurumsal bir üniversite olduğumuzu söylemem mümkün. Her yıl Türkiye'nin en iyi üniversiteleri seçiliyor bu yılda yapılan bu seçimde yapılan araştırmalara göre Dicle Üniversitesi 31. sırada yer aldık bunca tramvaya rağmen Türkiye'nin en iyi üniversiteleri sıralamasında yer almak bence büyük bir başarıdır. Üniversitenin doluluk oranlarına baktığımız zaman geçtiğimiz senelere yüzde 80 civarında bu sene ise yüzde 97.13 Türkiye’de tercih edilen üniversiteler arasına girmiş bulunmaktayız. Huzur ve güvenin kenti olduğundan dolayı eğitim ve öğretim açısından çok daha iyi ciddi bir şekilde yapılmaktadır. Birçok üniversiteler ile protokol imzalayarak karşılıklı hocaların değişimini yaparak üniversitemizi en iyi düzeye getireceğiz” dedi.

 

Bu buluşmayı çok önemli buluyorum”

Vali Hasan Basri Güzeloğlu ise, sempozyumun Diyarbakır'a çok yakışan, bilimin, bilgenin, hikmet kentiyle bütünleşen bir etkinlik olduğunu belirterek, "Diyarbakır'ı gerçek yüzüyle görmek, derinliklerini, dinamiklerini, zenginliklerini doğru kavramak ve bu kentin ruhuyla bütünleşerek geleceğe doğru bir perspektif kazandırmak adına bu buluşmayı çok önemli buluyorum" dedi.

 

'Soğuk savaşa benzer iki yeni savaş türü'

Sempozyuma konuşmacı olarak katılan AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş da sempozyumda yaptığı konuşmada, dünyada sadece ekonomik ve siyasi çatışmaların yaşanmadığını dile getirerek, "Bugün dünyada sadece ekonomik ve siyasi çatışmalar yaşanmıyor. Ya da çatışmalar, dünyanın bir tek bölgesinde yaşanmıyor. Dünyanın her yerinde büyük altüstleri yaşıyoruz ve dünya ekonomisinin de, siyasetin de ve hatta toplumsal yapıların da yeniden dizayn edildiği bir dönemde geçiyoruz. Büyük resmi görerek, dünyada olup biteni anlamak zorundayız. Bugün dünya yeniden gerilimlerin, çatışmaların, karşılıklı kutuplaşmanını eşiğine geldi. 1990 yılı sürecinde küresel barış arayışları ne yazık ki şimdilik rafa kaldırılmış görünüyor. Dünya sisteminin, bütün kurum ve kuruluşlarının foksiyonsuz hale geldiği bir dönemdeyiz" dedi.

 

“Dünyadaki bu gerilimler, soğuk savaşa benzer iki yeni savaş türünü ortaya çıkardı" diye sözlerine devam eden Kurtulmuş, şunları kaydetti: "Bunlardan birisi vekalet savaşlarıdır. Vekalet savaşı ne demek? Büyük güçler, ellerini sıcak sudan soğuk suya sokmadan, maşalarıyla Ortadoğu'daki savaşa girip, kendi güçlerini artırmaya çalışıyorlar. Hangi kişi, DEAŞ denilen terör örgütünün, hangi saikle, nasıl birkaç ay içerisinde kurulup, Ortadoğu'ya yerleştiğini anlatabilir? Amaç çok açıktı. Kurulan bu örgüt üzerinde Suriye ve Irak'ın sınırlarının değiştirilmesi, oradaki etnik yapıların değiştirilmesi isteniliyordu. Bir vekalet savaşının parçaları olarak, Ortadoğu halkları arasına kin, nefret ve gözyaşı sokmak için terör örgütleri aracı olarak kullanıldı"

 

'Ekonomik savaşların etkileneceği bölgelerden birisiyiz'

3'üncü dünya savaşının başladığına dikkat çeken Kurtulmuş, "Ortaya çıkan başka bir kavram ise ticaret savaşları ve giderek büyüyen ekonomik savaşlardır. İçinizi karartmak için söylemiyorum; 3'üncü dünya savaşı çoktan başlamıştır. 3'üncü dünya savaşı, 2'nci Dünya Savaşı'nın aksine, önce ekonomik olarak ve arkasında siyasi olarak gelişebilecek gibi görünüyor. Bu dönemde ne yazık ki Türkiye'nin üzerine düşen payı fazlasıyla alacağı görülüyor. 24 Haziran seçimlerinin ardından başlatılmış olan kur saldırıları, bu ekonomik operasyonların arkasındaki temel nedenlerden birisi; Türkiye üzerinden özellikle gelişmekte olan ülkelere haddini bildirme ya da safını belli ettirmek için yapılan bir tehdittir. ABD'deki birtakım karar mekanizmaları Türkiye üzerindeki bu operasyonla dünya ülkelerine diyor ki, 'Tarafını seç'. Önümüzdeki dönemde ekonomik savaşların etkileneceği bölgelerden birisiyiz. Belki de etkilenecek ülkelerin başında gelenlerden birisiyiz" diye belirtti.

 

Dünyadaki bölgesel ve kısmen küresel olan sorunların arkasında üç temel nedeni görmek gerektiğini söyleyen Kurtulmuş, "Bunlardan birincisi, küresel ölçekte gelir dağılımı adaletsizliğidir. Bir diğeri, çatışmalar ve demokrasi açığıdır. Türkiye'de farklılıklar içerisinde birliğimizi koruyarak, kültürel kimlikteki farklılıklarımızı zenginlik olarak kabul ederek, dillerimizi, kültürlerimizi Türkiye'nin birliğinin, dirliğinin harcı olarak kabul ederek, demokrasimizi daha da geliştirerek, farklılıklarımızı ortaya koyacak ve yönetimimizi daha demokratik hale getirmek için de bütün dünyaya örnek teşkil edeceğiz. Üçüncü mesele ise işgaller ve dış müdahelelerdir" şeklinde konuştu

 

'IMF, siyasi reçeteleriyle bilinen bir kuruluş'

Son günlerde ABD'li danışmanlık şirketi McKinsey üzerinden yeni bir tartışmanın çıktığını anlatan Kurtulmuş, "Daha önce de söz etmiştim; birileri aba altında sopa gösteriyor. Türkiye'yi IMF'ye muhtaç hale getirmeye çalışıyorlar. IMF ülkelerin durumu düzelsin diye değil, zor durumda kalan ülkeler, siyasi olarak da emir alacak duruma gelsinler diye kurulmuş olan uluslararası bir kuruluştur. Yoksa IMF üç kuruş para vererek, bu parayı borç ilişkisi içerisinde banka gibi bir kuruluş değildir. IMF paradan daha çok, siyasi reçeteleriyle bilinen bir kuruluştur. Türkiye bir daha asla IMF'nin kapısına gelmeyecek, asla önünde diz çökmeyecek" diye konuştu

 

Kurtulmuş, Vali Güzeloğlu’nu ziyaret etti

Sempozyum katılımcıların konuşmalarıyla sürerken, Diyarbakır’da düzenlenen "2. Uluslararası Ekonomik, Siyaset Yönetimi” sempozyumuna katılmak için kente gelen AK Parti Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, sempozyumda yaptığı konuşmanın ardından Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu’nu tarihi İçkale’deki makamında ziyaret etti.

 

Valilik şeref defterini imzalayan Kurtulmuş’a, Büyükşehir Belediyesi Başkanı Cumali Atilla, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Talip Gül, AK Parti MKYK üyesi Mehmet Emin Yılmaz, Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre, İl Emniyet Müdürü Tacettin Aslan ve ilçe kaymakamları eşlik etti.

 

“Diyarbakır’ koşa koşa geldik”
Ziyaret sırasında açıklamalarda bulunan Kurtulmuş, Diyarbakır’a koşa koşa geldiklerini belirterek, “Her gittiğimizde de güzel hatıralarla döndüğümüz güzel bir şehrimiz. Sadece Anadolu coğrafyasının değil aslında bütün Ortadoğu coğrafyasının da önemli kalelerinden birisi. Bu şehrin layık olduğu hizmeti alabilmesi bakımından devlet olarak her türlü desteği veriyoruz. Bunun sonucu olarak Diyarbakır artık bir Diyar-ı huzur olarak anılmaya başladı. Diyarbakır bir dönem emperyal projenin uygulamasının alt projelerinden birisi ile karşı karşıya kalmış, çukur eylemleriyle Diyarbakır halkına hayat zindan edilmişti. Allah’a çok şükür onlar geride kaldı. Bir kere daha şunu ifade etmek istiyorum ki. Bu bölge halkının kaderi ortaktır. Kürdün Türk’ten ya da Türk’ün Kürt’ten ya da Arap’tan farklı bir geleceği yoktur. Sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bu unsurlar için söylemiyorum. Irak’ın, Suriye’nin ve diğer bölge halkları için de bunu söylüyorum. Diyarbakır’da uygulanan bu huzur ortamı aslında aynı zamanda Kerkük’ün, aynı zamanda Musul’un, Rakka’nın, Halep’in, Şam’ın, Humus’un da huzur ortamına kavuşabileceğini gösteriyor. Diyarbakır’ın gücü aslında bölgedeki diğer şehirlerinin gücünün göstergesidir. Bunu da kıyamete kadar sağlayacağız” diye konuştu.

“En zor sorunların bile çözüleceğine inanıyoruz”
Bölge halkları arasında işbirliğinden dayanışmadan ve varsa sorunların müzakereyle, karşılıklı anlayışla çözülmesinden yana olduklarını ifade eden Kurtulmuş, “Biz en zor sorunların bile müzakereyle çözüleceğine inanıyoruz. En zor dönemlerde en ağır sorunlar karşısında da müzakere yolunu ve kapısını hep açık tuttuk. Nihayetinde Irak bizim komşumuz, dostumuz. Irak’ın içerisinde farklı etnik kimlikler de Irak’ın zenginliğidir. Asla Irak’ın bir zafiyeti olarak görmeyiz” ifadelerinde bulundu.

“Suudi gazeteci ile ilgili umudumuzu korumak istiyoruz”
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı ile ilgili soru üzerine gelinen noktada olayın henüz aydınlatılmadığını ve vahim bir durum olduğunu dile getiren AK Parti Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, şunları kaydetti: “Pazartesiden itibaren kayıp olan bir gazeteci. Başkonsolosluğa girdiğine dair görüntüler var ama çıktığına dair görüntüler yok. Şimdi burada Suudi yetkililerin işbirliğine geç de olsa yanaşmış olması ümit ederiz ki sorunun çözülmesi için bir fırsat olur. Biz umudumuzu korumak istiyoruz. İnşallah burada net bir sonuç çıkar ve Kaşıkçı’nın sağ salim dünya kamuoyunun önüne çıkmasını görürüz diye temenni ediyoruz. Bütün dünyanın nefesini tutup hassasiyetle beklediği bir konu. Şunun bir kere daha altını çizmek isteriz. Konu her ne kadar İstanbul’da geçiyor olsa da. Kaşıkçı’nın kaybolduğu yer, Türkiye’nin egemenliği altında olmayan, uluslararası hukuka göre Suudi Arabistan Devleti’nin egemenliği altında olan Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’dur. Dolayısıyla bu meselede bir yakın işbirliğine ihtiyaç var. Hiçbir şey gizlemeden, örtmeden Suudi yetkililerin de işbirliğini sonuna kadar sürdürmesini temenni ediyoruz. Olayın aydınlanmasını arzu ediyoruz ama bu tür şeylerin de artık dünya gündeminden kalkması lazım. Bunlar soğuk savaş dönemi alışkanlıkları. Bir yerde bir gazeteci, bir yerde bir iş adamı, bir yerde bir siyasetçi kaybolur, gider. Bunlar soğuk savaşın o kirli, paslı, puslu dönemlerine ait meselelerdir. Bunların geride kalması lazım. Bir insan Türkiye’ye geliyor ve burada bir konsolosluğa girdikten sonra, işlemlerini yapıp rahat bir şekilde dışarı çıkması gerekir. Mesele ile ilgili olarak Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi en ince detayına kadar ilgili birimlerimizin hepsi çalışıyor. Eğer yanlış, eksik herhangi bir şey varsa bunlar mutlaka ortaya çıkar. İpuçları ortaya çıktığında da kamuoyu ile paylaşılır.”

 

Yapılan açıklamanın ardından ziyaret basına kapalı devam ederken, Kentte çeşitli temaslarda bulunacak olan Kurtulmuş, daha sonra Diyarbakır’dan ayrıldı

Editör: TE Bilişim