2001 krizini hatırlayanlar bilir. O dönemde ülke ekonomik darboğazın dibini gördü. Enflasyon tavan yaptı, devalüasyon alıp başını giderken canına tak edenler isyanın eşiğine kadar geldi.

Öyle ki bir esnafın dönemin Başbakanı merhum Bülent Ecevit’in önüne yazarkasa fırlattığı görüntüler hafızalara kazındı.

Sonra AK Parti Hükümeti geldi. Yaşamın birçok alanında reformları hayata geçirse de insan hakları, demokratik haklar ve özellikle ekonomi alanında son yıllarda çok kötü bir sınav vermeye başladı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), geçen yılın enflasyon rakamını 11.8 olarak açıkladı. Oysa yaşamın en temel maddelerine ortalama yüzde 30 oranında zam yapıldı.

Merkez Bankası’nın müdahalelerine karşın döviz her an tırmanışa geçme eğiliminde.

Altının gramı aldı başını gidiyor.

İşsizlik rakamları geçen yıla göre 1.8 oranında artarak 5 milyona dayanmış durumda.

Velhasıl kelam durum böyle iken Yeniden Devrimci İşçi Sendikalar Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzı Çerkezoğlu, T24’e yaptığı açıklamada,“Şu anki ortalama gelir düzeyine baktığımızda bu şekilde hayatımızı sürdürmemiz mümkün değil. İnsanlar borçlanarak yaşamaya çalışıyor. İşsizlik artık Türkiye'nin geleceğini tehdit eder hale geldi” dedi.

Evet, insanlar artık borçlanarak yaşamını idame ettirmeye çalışıyor.

Doğalgaz ve elektrik faturalarına para yetiştirilemiyor.

Bu ülkenin alt, orta ve üst katmanı neredeyse aynı durumu yaşıyor. Ceplerinde borç listesiyle geziyor. İşverenlerin çekleri yazılıyor.

Esnaf sinek avlıyor, halk tasarruf tedbirleriyle kemeri dibine sona kadar sıkmış durumda.

Bu süreçte canına tak eden kişiler yaşamına son verir noktaya geldi.

Hükümet daha vahim sonuçlar yaşanmadan acilen ekonomi politikasını gözden geçirmelidir.