<p>&nbsp;</p><p>Kadına y&ouml;nelik şiddet; ne yazık ve ne acıdır ki, &lsquo;D&uuml;nya Kadına Y&ouml;nelik Şiddetle M&uuml;cadele G&uuml;n&uuml;&rsquo; gibi &ouml;zel g&uuml;nlerde, pop&uuml;ler birinin şiddet g&ouml;rmesiyle veyahut&nbsp; hunharca işlenen bir cinayet sonucu g&uuml;ndeme gelir, konuşulur-tartışılır ve bir daha ki olaya kadar unutulur gider. &Ouml;nceki tecr&uuml;beler de g&ouml;steriyor ki, bu olayda b&ouml;yle olacak galiba&hellip;</p><p>Maalesef bug&uuml;nlerde kadına y&ouml;nelik şiddet yeniden g&uuml;ndemin ilk sırasında&hellip; Bunun en b&uuml;y&uuml;k nedeni elbette şiddet uygulayanın &uuml;nl&uuml; Komedyen Ahmet Kural, şiddete uğrayanın da &uuml;nl&uuml; Ses Sanat&ccedil;ısı Sıla olmasından kaynaklanıyor.</p><p>Bu olayın duyulmasıyla birlikte hemen hemen herkesim a&ccedil;ıklama yaparak, şiddeti tasvip etmediğini ve kınadığını y&uuml;ksek sesle a&ccedil;ıkladı. Bunlara bakarak diyebiliriz ki, kadına y&ouml;nelik şiddete karşı toplumsal bir duyarlılığımız var. O zaman en zirvedekiler bile neden şiddet uygular, neden kadına y&ouml;nelik şiddet en alt seviyelere inmez, neden bu konuda g&uuml;ndem s&uuml;rekli diri tutulmaz, neden caydırıcı cezalar getirilmez, neden kadınlar hep ikinci sıraya itilir.</p><p>T&uuml;m kınama ve karşı duruşa rağmen D&uuml;nya&rsquo;da olduğu gibi &uuml;lkemizde de kadına y&ouml;nelik şiddette s&uuml;rekli olarak yukarıya doğru bir y&uuml;kselme grafiği var. Zaten rakamlarda bunun s&ouml;yl&uuml;yor. Ayrıca bu rakamlara &lsquo;kol kırılır yen i&ccedil;inde kalır&rsquo; mantığıyla gizli kalan şiddetler dahil değildir. Ve bu rakamlar sadece kadın cinayetlerine aittir. Oysa hepimiz &ccedil;ok iyi biliyoruz kadına y&ouml;nelik şiddet sadece cinayetlerle sınırlı değil ve bunun bin bir &ccedil;eşidi var.</p><p>Şimdi ş&ouml;yle bir-iki rakama bakalım. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun ge&ccedil;en yıl yayımladığı raporuna g&ouml;re, kadın cinayeti sayısı 2017&rsquo;de bir &ouml;nceki yıla g&ouml;re y&uuml;zde 25 artış g&ouml;stererek, 409 olmuş ve bu cinayetlerin y&uuml;zde 39&rsquo;unu koca, erkek arkadaş ya da eski koca ya da eski erkek arkadaş tarafından işlenmiş.</p><p>Farklı bazı kaynaklardan edindiğim bilgilere g&ouml;re, tablo bu yıl da değişmemiş. Yılın ilk 6 ayında 206 kadın eşi, babası, oğlu, sevgilisi veya tanımadığı bir erkek tarafından katledilmiş.</p><p>Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı verilerine g&ouml;re de, bu yıl şiddet g&ouml;ren 300 dolayında kadın kimlik değiştirmek zorunda kalmış. Kimlik değiştiren kadınlar, sistemde g&ouml;r&uuml;nmediği i&ccedil;in bu kez &ccedil;ocuğunu okula yazdıramama veya&nbsp; devletten yardım alamama gibi bir&ccedil;ok mağduriyet yaşamış.</p><p>Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu&rsquo;nun ge&ccedil;en yıl yayımladığı raporun en &ccedil;arpıcı verisi ise, kadın cinayetlerinin işlendiği kent sıralamasında ortaya &ccedil;ıkıyor.</p><p>Kadın cinayet işleme sayısında İstanbul ilk sırada yer alırken, onu Antalya, Bursa,&nbsp; Adana ve Gaziantep takip ediyor. Raporda, Tunceli, Rize, Erzurum, Kırklareli ve Hakkari&rsquo;nin aralarından bulunduğu 18 kentte ise, kadın cinayeti işlenmediği yer alıyor.</p><p>Ger&ccedil;eklerin s&ouml;z konusu verilerden daha vahim olduğunu hepimiz &ccedil;ok iyi biliyoruz. Ayrıca şiddetin okuma-yazmayla bir alakası olmadığını, bu olay, bir kez daha g&ouml;sterdi bize. Hani derler ya &lsquo;Ne Ekerseniz Onu Bi&ccedil;ersiniz.&rsquo; Allah aşkına hangi tarafa baksak şiddeti g&ouml;r&uuml;yor ve şiddetin &ouml;v&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;ne şahit oluyoruz. Ee durum b&ouml;yle olunca da sıradanlaşan şiddet s&uuml;rekli artıyor.</p><p>Sevgiyle kalın</p>