Diyarbekir’e son geldikten sonra, Diyarbekir ile ilgili bir dizi yazı yazdım.

Kendimce gördüğüm eksikleri, ihmal edilmişleri, örselemeleri, ötelemeleri, özelinde aslında her makamda yöneticinin,  STK’ların yöneticilerinin, dernek yöneticilerinin kısaca her Diyarbekir severin görüp de yazması, dile getirmesi gerektiğine inandıklarımı yazıya döktüm. Yani içimi döktüm, anlayana. Dilerim anlayan çok olmuştur.

Benim ne kadar doğru bir iş yaptığımı kanıtlayan bir yığın tebrik ve teşekkür mesajı aldım. Tabi ki bunlar beni umutlandırdı, hevesimi arttırdı.

Yayınlanan internet sayfalarında birçok övgü aldım Diyarbekir severlerden. Bir iki kişi de olsa bu yazılarımı siyasi buldular. Hatta yayınlanan internet sayfası yöneticilerine bu olumsuz görüşlerini iletmişler.

Ben Diyarbekirle ilgili yazarken, asla şu ya da bu siyaseti öven ya da yeren bir şey yazmam. İktidarda ve de il yönetiminde kimler olursa olsun Diyarbekiri ihmal eden, göz ardı eden, bir çivi olsun çakmamışları yererim, eleştiririm. Şuna dokunur, bunu incitir diye düşünmem.

Çünkü ben Diyarbekirliyim. Çünkü ben Diyarbekir sevdalısıyım. Çünkü Diyarbekir’de bir taş düşse her hangi bir tarihi yapıdan, İstanbul’da içim yanar. Çünkü Diyarbekir’de bir hemşerimin parmağı taşa değse, İstanbul’da benim ciğerim kanar. Diyarbekir’e yapılması gereken yapılmayınca, öğrendiğimde kalbim sıkışır, döktürürüm eleştirimi sonuç ne olur diye düşünmem. Bana ne kaybettirir diye muhasebe yapmam.

Ben Diyarbekir’i yazarken siyaset yapmıyorum, sadece dikkat çekmek istiyor, algı uyandırmaya çalışıyorum.

Ne siyaseti be kardeşim Diyarbekir her geçen gün eriyip gidiyor, Diyarbekirlilikten çıkıyor, kültüründen uzaklaştırılıyor, siz hala siyaset diyorsunuz. Aşk olsun be kardeşim aşk olsun. Hele Diyarbekirliysen bunca ilgisizliğe, bunca ihmale rağmen siyaset diyorsan yazılarıma sana daha çok aşk olsun. Başka ne diyeyim be kardeşim. 

Hiç bir şey bana Diyarbekir’den önemli değildir.

Sonra izin verin de Diyarbekir hatırına biraz siyaset de yapalım yani.

Ayrıca:  ”Arkadaş sen yıllardır Diyarbekir’den uzaktasın bu ne sevgidir” diye soranlar oluyor çokça.

Bu soruyu cevaplamadan önce yine Diyarbekir’de lise öğrencilik döneminde kaleme aldığım bir şiirimi yazayım. Sonra soruyu cevaplayayım.

ATEŞZAR

Arzu diler senden aşkını Kamber

Acı bana bir defacık buse ver

Yandı gönlüm aşkın ateşi ile

Bana sakim bir kasecik bade ver

Asuman'ım Zeycan'ım olmaz mısın

Mecnun oldum sen Leyla'm olmaz mısın

Yandı kalbim aşkın ateşi ile

Gelip de yarama merhem olmaz mısın

Beni Tahir ettin kendini Zühre

Yaktın beni ateş misin kız söyle

Beni bülbül ettin sen gonca bir gül

Beni Şeyda ettin yetmez mi böyle

Gül der ki ah! yetmez mi Sitemkar'ım

Ey ilah sensin benim ilkbaharım

Senin yoluna canımı adadım

Zannetme ki kalır sana bunca zarım.

Şimdi ben soruyorum;

Arzu ile Kamber birbirlerini severken yan yana mıydılar?

Asuman ile Zeycan elele miydiler sevgilerini sonsuzlaştırdıklarında?

Gül ile Sitemkar aşk ateşi ile yanarken aynı yerde miydiler?

Tahir ile Zöhre aynı yastığa baş mı koymuşlardı sevdalarını dile getirirken?

Leyla ile Mecnun hiç buluşabildiler mi ki aşk ateşi ile yanıp durdular?

Soruya sorularla cevap verdim anlayana.

İşte ben de onlardan biriyim. Her gün “Seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli.” şarkısı ile teselli buluyor ya da burnumda tüttüğünde atlayıp geliyorum Diyarbekir’ime.

Dolaşıp gezip gördüklerimi içim kanayarak yazıya döküyorum.

Tekrar diyorum; Aslında ben siyaset yapmıyor, algı uyandırmaya çalışıyorum. Tabi anlayanlara.

Neyse bugün bu kadarla yetineyim, kirvemin kulaklarını çekeyim.

Kirveme öğütler;

Kirvem, ben bir gerçeğin peşindeyim, kimin ne söylediği pek umurumda değil.

Güzel bir hafta dileğiyle,

Dostça kalın…

Anzele; büyük bir Balıklıgöl haline getirilip, turizme kazandırılsın…  

“Diyarbekir 5 Nolu Cezaevi, MÜZEYE dönüştürülsün.”

“SUR İÇİ; DÜNYANIN EN BÜYÜK AÇIK HAVA MÜZESİ OLSUN.”

“Sur İlçesinin adı “ESKİ DİYARBEKİR” ya da SURKENT olsun.”

 “ŞEHRİN STADI, ŞEHRİN ÖZGÜRLÜK MEYDANI OLSUN.”

Daha da önemlisi;

YAKIP YIKILAN BÖLGELERDE EVLER, ASLINA UYGUN VE DİYARBEKİR EVLERİNE YAKIŞIR BİR BİÇİMDE YAPILSIN.