Kaba tabirle cezaevleri; insanların yaptıkları hataların bağımsız mahkemelerce kanıtlanması sonucu, hatasının bedelini ödediği kapalı alanlardır. Bu alanda kalanlar devletin güvencesi altında yaşamlarını sürdürür ve bunun teminatı devlettedir. Her ne olursa olsun dünyanın her ülkesinde öyle veya böyle cezaevleriyle ilgili muhakkak kötü bir şeyler duyarız, ama her şeye rağmen iyi cezaevleri de yok değildir.

Türkiye’de cezaevleri her dönem gündeme gelmiştir, gelmeye de devam ediyor. Cezaevleri son yıllarda neredeyse hiç gündemden düşmedi, düşmüyor, bu gidişle düşeceğe de benzemiyor. Türkiye’de adalet duygusunun bu kadar yitirildiği bir dönemde, gün geçmiyor ki bir operasyon olsun ve bu operasyonlar sonucunda suçlu-suçsuz, binlerce insan mahkemeye bile çıkmadan aylarca, yıllarca cezaevinde kalmasın.

Cezaevlerinin dolduğu her dönem veya toplumda iktidarın, muhaliflere yeni yer açabilme duygusu uyandıran bir tutum içerisinde affın gündeme geldiği düşünülüyor. Bugünde toplumda böyle bir düşünce var iken affın gündemde tutulduğu öne sürülüyor.

Uzun bir süre önce MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin gündeme taşıdığı ve gündemdeki yerini koruyan affın, ceza indirimi olarak kısa bir süre sonra çıkacağı ve de 100 bin dolayında kişinin serbest kalacağı belirtiliyor.

İster ceza indirimi diyelim, ister af, sonuç olarak cezaevlerindeki durum hiç de iç açıcı değil. Adalet Bakanlığı, mevcut 389 cezaevine ek olarak 132 yeni cezaevi yapıyor. Buna rağmen cezaevlerinde 264 bin 31 dolayında kişi bulunuyor ve bu kapasitenin çok üzerinde…

Adalet Bakanlığı’nın resmi verilerine göre, infaz sürelerinin artması nedeniyle cezaevindeki hükümlü sayısının arttığı ifade edilirken, tutuklu sayısının azaldığı da belirtiliyor. Ancak Bakanlığın cezaevinde, yüzde 34 dolayına indiğini belirttiği tutuklu sayısı, gelişmiş ülkelerdeki duruma göre yine de çok çok fazla...

Yine Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre, cezaevlerinde eğitim ve öğretim hakkından yararlanmaya çalışan toplam mahkum öğrenci sayısının, 69 bin 301 olduğu kayıtlara geçiyor.

Elimizde resmi bir rakam olmazsa dahi, cezaevlerinde yüzlerce siyasetçi, on binlerce siyasi tutuklu, gazeteci, sosyal medyadan fikirlerini beyan ettikleri için muhalif cezaevlerinde bulunuyor.

İnsan haklarıyla ilgili kuruluşlar, belli sürelerle cezaevlerindeki kötü muamele ve işkence iddialarıyla ilgili açıklamalar yapıyor. Ve bu iddiaların çoğu, cezaevinde bulunan siyasilere ve çocuklara yönelik olduğu kayıtlara geçiyor.

Soru şu; gerçekten bu af veya ceza indirimi kimleri kapsayacak? Kimler serbest kalacak? Yoksa toplumda konuşulan muhaliflere yer açma duygusuyla cezaevlerindeki yandaşlar mı çıkarılacak. Umarım bu kez adaletli bir uygulama gerçekleştirilir. Sonucu hep beraber göreceğiz.

Sevgiyle kalın.