<p>&nbsp;</p><p>24 Haziran&rsquo;a doğru s&uuml;re kısıldık&ccedil;a, liderlerin meydandaki &uuml;slubu sertleşmenin &ouml;tesine ge&ccedil;erek, ağza alınmayacak hakaretler boyutuna ulaştı. Meydanlarda hakaretler havada u&ccedil;uşurken, durumdan vazife &ccedil;ıkartan bazı kişiler veya &ccedil;evreler, liderlerinin mesajlarının yarattığı etkiyle işin boyutunu insan &ouml;ld&uuml;rmeye kadar g&ouml;t&uuml;rd&uuml;.</p><p>Neden b&ouml;yle oluyor, neden bizlerde demokratik &uuml;lkelerdeki gibi se&ccedil;im yapamıyoruz, neden se&ccedil;im meydanlarında partiler ve liderler programlarını, yapacaklarını ve nasıl yapacaklarını anlatmıyorlar, neden bir birimize tahamm&uuml;l edemiyor, birbirimizin fikirlerine saygı g&ouml;stermiyoruz. Neden, neden, neden&hellip;</p><p>Her şey hepimizin g&ouml;z&uuml; &ouml;n&uuml;nde oluyor. Hangisini anlatalım, hangisini g&uuml;ndeme getirelim, hangisini yazalım. İşte, son olarak Urfa&rsquo;nın Suru&ccedil; İl&ccedil;esi'nde yaşananlar g&uuml;n gibi ortadayken, siyasiler bunun da kendilerine g&ouml;re yorumluyor, kendilerine g&ouml;re anlatıyor, kendi taraflarını haklı g&ouml;r&uuml;yor. Halbuki ortada bir ger&ccedil;ek var ise, o da insan &ouml;l&uuml;mleri&hellip; Bence hi&ccedil;bir şey bunun &uuml;zerinde olmamalı.</p><p>Suru&ccedil;&rsquo;taki olay mutlak suretle soğukkanlılıkla değerlendirmeli, kutuplaştırmayı daha da derinleştirmemeli ve işi ger&ccedil;ekten halen kalmışsa ki, ben halen kaldığına inanıyorum, bağımsız yargının &ccedil;&ouml;zmesini beklemektir.&nbsp;&nbsp;</p><p><strong>SURU&Ccedil;'A GİTMELERİNE İZİN VERİLMEDİ</strong></p><p>Bu arada, aralarında Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası, Baro, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, İnsan Hakları Derneği ve Tabip Odası gibi bir &ccedil;ok sivil toplum kuruluşunun başkan ve temsilcisinin bulunduğu heyet, Suru&ccedil;&rsquo;ta meydana gelen olayları incelemek ve taziye ziyaretinde bulunmak &uuml;zere bu il&ccedil;eye gitmek istedi.</p><p>Diyarbakır Otogarı &ouml;n&uuml;nde toplanarak Suru&ccedil;'a gitmek isteyen heyete, Diyarbakır &ccedil;ıkışında polis tarafından izin verilmedi. Heyette bulunan sivil toplum kuruluşu temsilcilerine, &lsquo;can g&uuml;venliği&rsquo; gerek&ccedil;esiyle izin verilmediği belirtildi.</p><p>Burada sivil toplum kuruluşları adına a&ccedil;ıklama yapan Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet &Ouml;zmen, &lsquo;Emniyet g&ouml;revlileri ile yapmış olduğumuz g&ouml;r&uuml;şmede, kesinlikle gidişimize izin verilmeyeceği, gidiş yapmamız noktasında da bizlere m&uuml;dahalede bulunacağı net bir dille aktarıldı. Bu siyasal gerginliğin toplumsal bir gerginliğe d&ouml;n&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;n&uuml;n hepimiz farkındayız. Defalarca siyaset&ccedil;ilere, yetkililere bu gerginliğin, toplumsal kutuplaşmanın, siyasal kutuplaşmanın ortadan kaldırılması i&ccedil;in &ccedil;ağrıda bulunduk. Ne yazık ki, se&ccedil;im s&uuml;recinde bu gerginliğin daha da arttığının hepimiz şahidiyiz. Biz demokratik bir olgunluk i&ccedil;erisinde herkesin eşit&ccedil;e, &ouml;zg&uuml;rce propagandasını yapabildiği, adil ve &ouml;zg&uuml;r se&ccedil;im yaşanmasını talep ettik. Urfa'nın Suru&ccedil; İl&ccedil;esi'nde acı ve hi&ccedil;birimizin arzu etmediği bir hadise yaşandı. 4 yurttaşımız yaşamını yitirdi. Yaşanan olay sonrasında Diyarbakır'daki sivil toplum kuruluşları Urfa'daki sivil toplum kuruluşlarıyla beraber Suru&ccedil;'a hem yaşamını yitiren ailelere ziyarette bulunmak, hem de Suru&ccedil; ve Urfa'daki yetkililerle buluşmak &uuml;zere, bir heyet oluşturduk. Ama maalesef seyahat &ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğ&uuml;m&uuml;z engellenmiş durumda&rsquo;&nbsp; diyerek duruma tepki g&ouml;sterdi ve benim de kaygılarımı dile getirdi.</p><p>Se&ccedil;ime &ccedil;ok az kaldı, siyasi partilere ve liderlerine bir kez daha seslenmek istiyorum. &Ccedil;ıkın meydanlarda projeleriniz ve yapacaklarınızı anlatın. İnsanları kutuplaştırmanın kısa vadede yararını g&ouml;rseniz bile uzun vadede a&ccedil;tığınız bu &ccedil;ukuru derinleştirirsiniz.</p><p><strong>BİLAN&Ccedil;O YİNE AĞIR OLDU</strong></p><p>Her bayram olduğu gibi bu bayramda, bunca uyarı ve &ouml;nleme rağmen trafik kazaları yine bizi derinden &uuml;zd&uuml;, onlarca ailenin bayramını yasa &ccedil;evirdi.</p><p>Emniyet Genel M&uuml;d&uuml;rl&uuml;ğ&uuml; verilerine g&ouml;re, Arife g&uuml;n&uuml;nden bayramın ikinci g&uuml;n&uuml;ne kadar meydana gelen 51 trafik kazasında 39 kişinin hayatını kaybettiği, 156 kişinin ise, yaralandığı a&ccedil;ıklandı. Umarım bu rakam daha da artmaz.</p><p>Sevgiyle kalın</p><p>&nbsp;</p>