Haber Bekir Güneş

Güneydoğu Ekspres Diyarbakır - Hafta sonu CHP Diyarbakır İl Kongresi gerçekleşti. CHP Parti Meclisi Üyesi, 24. Dönem İstanbul Milletvekili Müslim Sarı, Kongreye katılan. Burada özelikle Kürt sorununa ilişkin önemli mesajlar veren Sarı, “Kafamızdaki bölünme paranoyasından kurtulalım. Türkiye’de güçlü bir arada yaşama iradesi var. Türklerle Kürtleri hiç kimse ayıramaz” dedi.

Kürt bir anne ve babanın çocuğu olduğunu belirten Sarı, Kürt meselesi konusunda ahkam kesecek durumda olmadığını söyledi.

Türkler ile Kürtler arasında çok güçlü bir birlikte yaşama arzusu olduğuna dikkat çeken Sarı, “Türkiye’de hem doğuda hem batıda her şeye rağmen, bütün yaşanmışlıklara rağmen çok güçlü bir birlikte yaşama arzusu vardır. Ben bunu bütün siyasi söylemlerin üzerinde görüyorum. Bizim aslında bu güçlü birlikte yaşama arzumuz geleceğimizi de inşa edeceğimiz çıkış noktası olacaktır. Kimse bizi ayıramayacak, hiç kimse. Yurt içinde ya da yurt dışında hiç kimse Türklerle Kürtleri birbirinden ayıramayacak” diye konuştu.

Sarı konuşmasına şu şekilde devam etti:

Suriye’de, Irak’ta İran’da yaşayan Kürtlere soralım. Siz Türkiye gibi bir ülkede mi yaşamak istersiniz, yoksa İran’da Farslılarla, Suriye’de, Irak’ta Araplarla mı yaşamak istersiniz? Onlar da Türklerle yaşamak isterler. Çünkü Türkiye 100 yıl önce inşa edilmiş bir model. Ve bu modeli Türklerle Kürtler birlikte kurdular.

AK Parti’nin temsil ettiği siyasal İslam dönemi kapanıyor. Türkiye bir yol ayrımında. Şimdi bu yeni yolun nasıl olacağının kararını verecek ve bu yolda kimler birlikte yürüyecek, kimler bu yeni yolun aktörü olacak buna karar vereceğiz. Toplum barış ve kardeşlik içinde yaşamak istiyor. Sadece bunu devletin, bürokrasinin ve siyasetçilerin anlaması lazım. Özellikle devlet aklının. Devlet hala imparatorluktan gelen bölünme paranoyasını yaşıyor. Öncelikle Devlet bu bölünme paranoyasından kurtulmalıdır.

Yeni bir toplumsal uzlaşma olacaksa bu ancak Kürtlerle Türklerle birlikte olacak. Türkiye, yeni bir toplumsal sözleşme yapmalıdır. Bu ancak büyük bir uzlaşmayla olur. Türklerle Kürtler, Alevilerle Sünniler, laiklerle muhafazakarlar, kadınlarla erkekler. hatta emekle sermaye.

Bu yeni dönemi büyük bir uzlaşma ile birlikte kuracaklar. Türkiye bu büyük uzlaşma ve yeni toplumsal sözleşme ile yeni hikayesini yazacak. Eşit anayasal yurttaşlık ve eşitlik perspektifinde çözüm üretmelidir. Peki bize düşen nedir? Bu ülkenin kurucu iradesidir CHP. Yeni büyük toplumsal sözleşmeyi yaratacak ve hayata geçirecek olan yine CHP’dir. Tıpkı 100 yıl önce olduğu gibi. 100 yıl sonra yeniden o büyük uzlaşmayı sağlamalıdır. Toplum yeni bir seçenek arıyor. Arada kalmışlığa, sıkışmışlığa mahkum değildir. Bir üçüncü yola ihtiyaç vardır. Evet CHP bu üçüncü yolun en büyük adayıdır.

Biz üzerimize düşen görevi, cesur duruşu gerçekleştirmezsek başaramayız. Ülkenin, zamanın nesnel koşulları buna uygun. Ama öznel koşullar, yani biz, bizim duruşumuz da buna uygun olmalıdır.

Peki bunu nasıl yapacağız?

Önce özgüvenle, başaracağımıza olan büyük bir inançla. Ve cesaretle… bize terörist diyecekler diye şartsız koşulsuz hemen şimdi barış demekten korkmayarak. Başkalarına benzemeye çalışarak değil, kendi misyonumuzu, varlık sebebimizi, dünya görüşümüzü savunarak. Bizi biz yapan öz değerlerimize sahip çıkarak. İktidara yürüyeceksek, kendi fikirlerimizle yürümek zorundayız.”

Konuşmaların ardından yapılan oylamada CHP’nin yeni il Başkanı da Gönül Özer seçildi.

Editör: TE Bilişim