Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar temaslarının ardından dönüşte gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Erdoğan, "CHP odaklı bir tartışma var. Siz, Kemal Kılıçdaroğlu’nun başında olduğu bir CHP’den memnun musunuz? Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin başından ayrılmamasını mı istersiniz? Yoksa o gitsin yerine başka biri mi gelsin istersiniz? Sizin bu konudaki arzunuz nedir" sorusuna şöyle yanıt verdi:

“Bizim için artı değer kazandırıyor. Görüldüğü gibi bu CHP, siyaset değil yalan üretiyor. Çözüm değil, sorun üretiyor. Bay Kemal CHP’yi yalan üretme merkezi haline getirdi. Şu anda kendi kumpasları çok açık ve net ortada. Bir gün söylediğini ertesi gün inkar ediyor. Önce 'niye olmasın' diyor. Sonra böyle bir şeyin olmadığını, olabileceğini söylemek gibi garip yaklaşımları var. Çok ağır bir ifadeyle İzmir’den kendisine seslendim; ‘ben Cumhurbaşkanlığımı ortaya koyuyorum. Sen genel başkanlığını ortaya koyuyor musun? Külliye’ye kim gelmiş, ne zaman gelmiş? Benimle nerede görüşmüş’ dedim. Bir adam çıkardılar, ben o adamı hiç tanımam. Şimdi ismini duydum. Yalan yanlış plakalar uydurdu. Zavallı, Külliye’ye giren her aracın künyesinin tutulduğundan bilgisi yok. Girişlerinde fotoğraf çekimleri vardır. Bunların hepsi ortaya konunca da savunacak hali kalmadı. Kemal Bey’in kalmasında fayda var."

"İstihbaratımıza gerek yok, Muharrem Bey yeter zaten"

Kemal Kılıçdaroğlu’nun istihbarat birimleri tarafından CHP’nin içinin karıştırıldığı iddialarına ilişkin soruları yanıtlayan Erdoğan, "İstihbaratın öyle büyük işleri var ki... Böyle basit işlerle uğraşacak vakti mi var? Şu anda istihbarat örgütümüz Barış Pınarı Harekâtıyla, Türkiye’yi dışarıdan kuşatan bütün o malum çevrelerle uğraşıyor. Bir de şimdi CHP’nin işiyle uğraşıp CHP’nin içinde ne var ne yok onlarla mı zaman geçirecek? Bay Kemal buradan kendine çıkış yolları arıyor. Bunları söyleyerek ‘bizim içimizde kumpas yok’ demeye getiriyor. Bay Kemal sen bunu git şu anda Muharrem (İnce) Bey’e anlat. Muharrem Bey senin içini gayet iyi anlatıyor. İstihbaratımıza gerek yok, Muharrem Bey yeter zaten" dedi.

"Bay Kemal tankı görse herhalde başka bir şeye benzetir"

Kemal Kılıçdaroğlu'nun tank palet fabrikası ile ilgili açıklamalarına ilişkin konuşan Erdoğan, "Bay Kemal tankı görse herhalde başka bir şeye benzetir. Ben, Başbakanlığım sırasında Altay tankının (prototipini) Arifiye’de gördüm. Orada test sürüşü yapıldı. Gayet etkindi. Ayrıca bir de Almanya’dan alınan tanklar ve modernizasyonu konusu var. Onun için bizim kendi kendimize yetmemiz zorunlu. Öncelikle Arifiye’nin baştan aşağı elden geçmesi lazım. Çok ciddi makine teçhizat alımı ve yatırım gerekiyor. İlk etapta 50 milyon dolarlık yatırım yapılmalı ki Arifye’yi yeniden ayağa kaldırmış gibi olalım. Bu noktadan hareketle, ‘Arifeye’ye, Savunma Bakanlığı 50 milyon dolarlık yatırım yapabilir mi’ diye konuştuğumuz süreçte, Altay tankı ihalesini kazanan BMC Grubu böyle bir yatırıma talip oldu. Arifiye’de hassas adımlar attık. Burada personel çıkarma diye bir şey söz konusu değil. 50 milyon dolarlık harcamayı BMC yapacak, belli bir süre burada kalacak. BMC, ayrıca Sakarya Karasu’daki arazisine, İzmir’deki fabrikalarını taşıma kararı aldı. Buranın temel atma törenini yaptık, devam ediyor. Bu süreci BMC’nin çok iyi değerlendirmesi için de böyle bir yer kendisine lazımdı. Burada satış yapmadık, tahsis yaptık. Bu tahsis süresi içerisinde aynı zamanda 50 milyon dolarlık yatırımı da oraya yapacak. BMC, tank bakımlarına başladı. Bunlar, Almanya’dan geçmişte alınan 600 kadar Leopard tankı. Bu bakımlar da iki yerde yapılıyordu, Arifiye ve Kayseri’de. Arifiye 50 milyon dolarlık yatırımdan sonra çok daha güçlü hale gelecek" ifadelerini kullandı.

"50 milyon dolar yatırımla makineler yenilenecek"

Altay tankı üretiminin olmayacağı gibi bir şeyin söz konusu olmadığını, asla gündeme gelmediğini kaydeden Erdoğan, "Biz tankın geliştirilmesine neredeyse 500 milyon avro harcamışız. Böyle bir yatırım yapılmış şimdi çıkıp birileri ‘Altay tankı üretilemeyecek’ diyor. Bunu sana kim söyledi? Ben bizzat testlerini izledim. Altay tankı başarılı şekilde orada havuzlardan tutun da çukurlara giriş çıkışına varıncaya kadar gayet iyiydi. Bay Kemal sen şu ana kadar hiç gördün mü? Altay tankı nedir? Haberin yok, kalkıp sadece oradaki işçiyi, vatandaşı tahrik ediyorsun. Yalandan başka bir şeyin yok. Fabrikanın satışı diye bir şey de söz konusu değil. ‘Satıldı’ deyip, 20 milyar dolar gibi bir rakam ortaya koyuyorsun. Sen nasıl böyle bir rakam söylüyorsun? MSB tarafından yapıldığı zaman acaba kaça mal olmuş, bugünkü değeri ne? Fabrikası zaten bu, satılmaz. Hiçbir zaman 20-25 yıl önce kurulu fabrikayı düşündüğünüz değerle satamazsınız. Ancak arsasını satabilirseniz satarsınız. Burada satış da yok. İçeride bütün makineler eskimiş, şimdi 50 milyon dolar yatırımla makineler yenilenecek. Arifiye Tank Palet Fabrikası yepyeni teknolojiyle ortaya çıkarak, Silahlı Kuvvetlerimize gereken desteği verecek" dedi.

"S-400 kullanıp kullanmama söz konusu değildir"

Gazetecilerin S-400 kullanımına ilişkin sorularını yanıtlayan Erdoğan, "Nisan ayına kadar işleyen bir süreç var. Savunma ve Dışişleri Bakanlarımız bir araya gelerek bu çalışmayı yürütecek. Bu çalışmayla birlikte hangi noktaya geleceğiz, görmemiz lazım. Sayın Trump ile geçmiş bir konu da değil. Bu, NATO ile alakalı bir durumdur. Kullanıp kullanmama söz konusu değil. NATO kuralları içerisinde atılması gereken adımlar var. Arkadaşlarımız çalışmayı yapacaklar. Bu çalışma kararı o günkü toplantımızın en verimli yanı olmuştur. Sayın Trump da orada ‘Siz çalışmaya başlayın, bu çalışmanın neticesini görelim’ mesajı vermiştir. Ev sahibi olarak bu yaklaşımı ortaya koymuştur. NATO Genel Sekreteri ise zaten konu ile alakalı düşüncelerini açıkladı" diye konuştu. (İHA)

Editör: TE Bilişim