Bekir GÜNEŞ / ÖZEL HABER

DİYARBAKIR - CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu ve AK Parti’nin adayı Binali Yıldırım’ın televizyon programındaki karşılıklı tartışmasını değerlendiren Rawest Araştırma Direktörü Reha Ruhavioğlu,“İmamoğlu'na destek Kürtler nezdinde biraz daha artmış. Bunun en önemli nedeni YSK kararı. Bu Kürt meselesine ilişkin yeni çıkışlar da çok etki etmiyor” dedi.

Cumhur İttifakı'nın İstanbul Adayı Binali Yıldırım ile Millet İttifakı'nın adayı Ekrem İmamoğlu İsmail Küçükkaya'nın moderatörlüğünde yapılan programda karşı karşıya geldi. Bölge açısından en çok merak edilen konu ise iki adayın Kürt ve HDP seçmenine ne gibi bir mesaj vereceği yönündeydi. Rawest Araştırma Direktörü Reha Ruhavioğlu iki adayın canlı yayındaki karşılaşmasını Güneydoğu Ekspres’e değerlendirdi. Ruhavioğlu, oy değişikliği yaratacak bir program olmadığını belirterek, sorularımızı şöyle cevapladı:

- Televizyondaki canlı yayın sonrası Kürt seçmenin tavrından bir değişiklik bekliyor musunuz?

Yapılan tartışmanın Kürt oylarında bir hareketliliğe sebep olacağını düşünmüyorum. Geçen hafta İstanbul'da bir saha araştırmamız vardı. Bir hafta orada bir çalışma yürüttük. AK Parti bölgedeki bütün parti yöneticilerini, belediye yöneticilerini kendilerine ilişkin STK temsilcilerini oraya götürmüş ve bir çalışma yürütüyor. Ama orada görebildiğim kadarıyla sadece AK Partililere propaganda yürütüyorlar. YSK kararı nedeniyle oluşmuş bir kırgınlığın giderilmediğini söylüyorlar. Hatta AK Parti seçmeninin de YSK kararı nedeniyle kafalarının karışık olduğunu söylüyorlar. Sahada bu insanlar varlar, ama çok fazla bir seçim çalışması yapıldığını görmedim. Bir etki oluşabildiğini görmedim.

Bunun iki sebebi var. Birincisi 31 Mart öncesi beka politikası Kürt seçmeni sandıktan uzak tuttu. Özelikle YSK kararının izah edilememesi AK Parti'yi daha çok zora soktu. 31 Mart seçimi öncesi Ekrem İmamoğlu'na oy verenler yüzde 50'nin biraz üzerindeydi. Ama şimdi bütün bu destek Ekrem İmamoğlu'na 3'te 2 oranına ulaşmış. HDP seçmeni açısından bakacak olursak 31 Mart öncesi bizim tahminimiz yüzde 85 civarındaydı, ama yeni araştırmalarımızda bu destek yüzde 90'ların üzerine çıkıyor. İmamoğlu'na destek Kürtler nezdinde biraz daha artmış oluyor. Bunun en önemli nedeni YSK kararı. Bu Kürt meselesine ilişkin yeni çıkışlar da çok etki etmiyor.

İkinci neden ise, Kürtler AK Parti’yi kızgın. AK Parti'nin genel olarak 3-5 yıllık bir Kürt politikası var. İşte bir "Defolun Kürdistan'a" gibi Cumhurbaşkanı düzeyinde söylenmiş bir şey var. Büyük politikayı belirleyen Cumhurbaşkanı ve onun söylemi olunca Yıldırım'ın Diyarbakır'a gelip zamanında Kürdistan mebusları demesi ya da Kürtçe konuşması çok bir etki yaratmıyor.

- Kürt meselesine ilişkin iki yerde konuşma oldu özelikle Suriye ve mülteci meselesinde bunları nasıl gördünüz?

En fazla AK Parti ile yürütülen bir sürece destek vermesi bekleniyor. Dolayısıyla Ekrem İmamoğlu'nun olumsuzluk anlamında bagajı daha boş. Ama AK Parti bir çözüm süreci başlatmış o bozulmuş bugün "Defolun Kürdistan'a" noktasına gelmişken, Yıldırım'ın İmamoğlu'na benzere şeyleri tekrar etmesi aynı etkiyi yaratmıyor. İnsanlar AK Parti'nin çözebileceğini bir şeyler yapabileceğini bekliyorlar. İmamoğlu'nun seçim propagandası boyunca işte Kürt seçmenin de ulaşım ve trafik sorunu var, gibi söylemleri etnik vurgudan ziyade eşitliği vurgulayan herkese eşit hizmeti vurgulayan bir politika. Bu da onun söylediklerini destekler nitelikte. Hatta bir iki gün önce daha cesur bir çıkış yapmıştı. Kürtçe kurslar meselesinde "Tabi ki Kürtler bu şehrin ikinci büyük nüfusunu oluşturuyor ve onları dili de öyle elbette ki onların dili de olacak. Talep olması durumunda Kürtçe kurs da açılacak" gibi bir çıkışı vardı. Kürtler daha çok bunu hatırlıyorlar.

Bir de Suriyeli mülteciler konusunda bir Kürt bahsi geçti. İlk soruda ikisi de sadıra şifa bir şey söylemedi. İmamoğlu kendi genel politikasını söylediği için bir tık önde. Suriyeli mülteciler konusunda İmamoğlu bir entegre meselesinde bahsetti. Bizce de artık geri göndermeye yerine entegrasyondan bahsetmek gerekir. Suriye'yi bugün güllük gülistanlık bir yere de çevirseniz en az Suriyelilerin yarısı burada kalacak. Geçici göç dediğimiz şey kalıcı bir şeydir hatta geçici göç kadar kalıcı bir şey yoktur.

Editör: TE Bilişim