Zafer TÜZÜN / ÖZEL HABER

DİYARBAKIR - Bisikletli ulaşım yerel yönetimler için önemli bir unsur olmalıdır. Diyarbakır’ın bisiklet için yeryüzü şekli olarak çok uygun olduğunu belirten Tigris Bisiklet ve Özel Sporcular Kulübü Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Alioğlu, “Son zamanlarda yoğun bir kullanıma sahip olmaya başladı. Buna en büyük etken ise gruplarımızın sürekli ve düzenli olarak sahada yer almasıdır” dedi.

Dünyada artık ulaşım araçları içinde hak ettiği yeri almaya başlayan bisiklet, gelişen teknoloji sayesinde de büyük gelişmeler kat ederek, çok yönlü mucizevi bir araç durumuna geldi. 21 vitesli, otomatik vitesli, elektrik motorlu, fonksiyonel ve hafif bisikletlerle bisiklet sürmek daha da keyifli hale geldi.

Bazı şehirlerde hava kirliği yüzde 70 oranında bunun nedeni ise motorlu taşıtlardan kaynaklanmaktadır. Motorlu taşıtlar ayrıca gürültü ve karbon salımına neden oluyorlar. Oysa ulaşımını bisikletle sağlayan bir kişi çevreyi hiç kirletmezken hem kendisi, hem de ülke ekonomisi için önemli bir tasarruf gerçekleştiriyor. Ayrıca bir kişi ulaşımını bisikletle sağlarken aynı zamanda spor yapmış oluyor, zamandan ve spor salonuna vereceği paradan kazanıyor; daha sağlıklı bir hayat sürerek sağlık giderlerini azaltıyor.

Bisikletin çocuklar için de kas ve refleks gelişimi, ayrıca şehir trafiğinin de azalmasında büyük rol oynamaktadır. Güneydoğu Ekspres Gazetesi olarak Diyarbakır’da çalışmalarını yürüten Tigris Bisiklet ve Özel Sporcular Kulübü Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Alioğlu ile röportaj gerçekleştirdik.

Tigris Bisiklet ve Özel Sporcular Kulübü Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Alioğlu, sorularımıza şöyle cevap verdi:

Bizlere kendi gözünüzden bisikleti biraz anlatabilir misiniz?

Benim için bisiklet bir yaşam felsefesidir. Hayata bakışımızdır ve bir organımız gibidir. Bisikletimi ailemin bir üyesi olarak düşündüğümden kışın bile depo ve balkonda değil de evin içinde tutacak kadar önemsiyorum. Bisiklet merakım herkes gibi çocukluk hayalimdi ve çocukluk dönemlerimde kısmi de olsa bu hayallerime üniversiteden sonra ulaşma imkânım daha çok oldu. Öncesinde bu denli yoğun kullanamıyordum. Biraz imkânsızlık biraz da şartların elverişsiz olmasından kaynaklanan durumlar.

Peki neden bisiklet her bireyin hayallerini süsler?

İşte asıl olan da bu süreçleri iyi değerlendirme ve iki teker üstünde özgürce istediğimiz yerlere pedal atmak. İşte çocukluktan kalma en büyük ve sürdürülebilir hayalimiz de bisikletti. Pedala basarken ki heyecan ve yeni serüvenlere giden yolda aracı olması aslında tarif edilemez bir duygudur. Bu sebeple de çocukken bu serüvenlere adım attığımızda aldığımız tat belki de hiçbir zaman vazgeçemeyeceğimiz bir geleceğe doğru hızlı ve kararlı adımlarla ilerletiyordu. Ve bugünlere getiren en büyük istek de galiba bu oldu ve özellikle bisiklete ulaşmakta zorluk çeken insanlara hem bilinçli bir bisiklet kullanımı, hem de bisikleti olmayanlara o heyecanı yaşatmak asıl görevlerimiz arasında yer almaya başladı ve de kısmi de olsa bunu başarmaya çalıştık.

Diyarbakır Tigris Bisiklet ve Özel Sporcular Kulübünü biraz anlatabilir misiniz ne tür faaliyetleri var, Bu kulübün amacı nedir peki?

Tigris Bisiklet ve Özel Sporcular Kulübü Diyarbakır merkezde kurulmuş olup bölgesel ve ulusal faaliyetler yürüten bir dernektir. Spor müsabakalarına katılarak kulüp özelliğini de almıştır. Bir dernek olarak sadece bir alanda değil birçok alanda toplumsal durum ve olaylara karşı kayıtsız kalmayarak aktif rol almıştır. Spor, sağlık, kültürel çalışmalar, çevre engelli, kadın temalı turlarla yaşamın aktif bir fark yaratanı olmuştur. Amacımız bazen değişimleri sağlamak bazen de toplumsal bilinç uyandırmak, dezavantajlı grupların sosyalleşmelerini sağlamak ve tabii ki profesyonel sporcuların yetişmesine katkı sunmak. Kulübümüz özellikle gençlerin kişisel gelişimlerine katkı sunma konusunda büyük bir destek olmaktadır.

Bisiklet sürmenin, insan sağlığı üzerindeki olumlu etkisi bilinen bir gerçek, bunu biraz açabilir misiniz?

Bisiklet sürmek sadece iki tekerlek üstünde dengede durmak değildir. Her pedala basmanın insan üzerinde tarif edilmez bir etkisi vardır. Mesela rüzgara karşı her pedal atışımızda uyguladığımız kuvvetten tutun ki endorfin ve serotin hormonlarının salgılanması bile bizi muazzam mutlu ederek, kafamızın da rahatlamasını sağlıyor. Ayrıca en iyi psikoloğumuz olduğu da bir gerçektir. Kaskı kafamıza taktığımızda sanki dünya umurumuzda değilcesine pedala basarız ve yolları nasıl kat ettiğimizi bile fark etmeyiz. Sadece bize değil etrafımızdaki ilişkilere bile yansımaktadır. Mesela ekip olup iş birliğine dayalı sağlıklı diyaloglar ve gezilerle planlamalar yapıyoruz. Hem organizasyon becerisi gelişen gençler, sahip duygusu ve kişisel gelişimlerine katkı sunmak, hem de sağlıklı sosyal ilişkiler kurarak kişi ve ya kişilerin başta kendini olmak üzere bireylerin değerli olduğu hissine kapılmasını sağlar.

Bisiklet yolları için en çok görev kime düşmektedir ve bunlar görevini tam yerine getiriyor mu?

Bisiklet yolları konusunda bize göre en büyük görev, öncelikle var olan yollar için sürücüler ve yayalara düşüyor. Çünkü en büyük zorlukları sürücü ve yayalardan görmekteyiz. Ancak son zamanlarda sürücülerden büyük destek görürken, maalesef yayalardan aynı desteği göremiyoruz. Bisiklet yollarındaki yeni yollar, bakım ve onarımlar için ise belediyelere büyük iş düşüyor. Kavşak geçişlerinde akıllı geçiş sistemleriyle bisiklet kullanıcılarına da gereken önem verilmelidir. Şöyle ki ilimizde kavşaklar arasında bazen geçiş yolu bulunmazken, geçiş noktası olan bölgelerde bisikletin dikkate alınmadığı, sinyalizasyon ve ya işaretlerin olmadığını görmekteyiz. Bu da bisiklet kullanıcıları için son derece risk anlamına gelmektedir.

Her zaman bisikletle mi ulaşımınızı sağlıyorsunuz?

Tabi bir yaşam tarzı dedik ve kent içinde hemen hemen her yere ulaşımlarımızı bisiklet ile gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Ancak güvenli alanların olmadığı yerlerde ve ya günü birlik mesafenin fazla olduğu yerlerde, maalesef bisikletle gidemiyoruz. Bunlar için de başta toplumsal bilinç olmak üzere gerekli teknik çalışmalar da yapılmalıdır. Örneğin siteler ve iş yerlerinin, özellikle AVM’lerin de bu konuda anlaşmaları gereği üstlerine düşen görevleri yerine getirmelerini bekliyoruz.

Sizce bisiklet ulaşım aracı mı yoksa hobi mi?

Her ne kadar bisikleti hobi olarak görenler var olsa da bizim için en iyi ve en sağlıklı ulaşım aracıdır. Hem ekonomik hem sağlık açısından bakıldığında büyük katkılar sunmaktadır.

Her isteyen sizin kulübe katılabilir mi?

Bisiklet ve kaskı olan herkes katılım sağlayabilir. Özel olarak aranan şartlarda çevre, doğa bilincine sahip olmasının yanı sıra, ekip bilinci ve toplumsal sorumluluk sahibi herkesin yer edinebileceği bir derneğiz. Aramızda bu özelliklere sahip olmayanlar bile mevcut olup zamanla gruba uyum sağlarlar. Zaten uyum sağlamakta zorlananlar zamanla kendiliğinden aitlik duygusunu hissedemediğinden uzak durmaya çalışırlar.

Kulübünüzde kadın bisiklet kullanıcıları var, bu konu üzerinde biraz durursak?

Evet, kulübümüz karma bir grupla çalışmalar yürütmektedir. Hatta kadın kullanıcılarımız kimi turlarda erkeklerden daha fazla oluyor. Eskiden bisiklete bindiğimizde değil kadın; erkek olarak bile çok zorluklar yaşıyorduk. Sonrasın da ise sürekli kullanımlarımızla sürücüler başta olmak üzere halkın gözüne hitap etmeyi başardık. Kadın bisikletçilerimiz şimdilerde ise, tek başlarına bile özgürce ve rahat bir şekilde bisiklet sürmenin tadını çıkarmaktalar. Sürekli yapılan eğitimlerle özellikle kadın arkadaşların sayısında artış sağlandığı da gözlenmektedir. Belli süre verilen eğitimler sonrası grup sürüşleri ve ileri teknik sürüşler ile şehrimize renk katmaya devam ediyorlar.

Bisiklet kullananlara tavsiyeleriniz ne olur?

Tabii ki özellikle bisiklet kullanan sürücülerimizin de trafikte var olma mücadelesinde ortak hareket etmelerini tavsiye ederiz. Şöyle ki kurallara onlar da uymalı ki, karşımızdakinin de kurallara uymalarını bekleyebilelim. Örneğin bisiklete binerken ekipmanlarımızın trafik açısından tam olması önemlidir. Örneğin bisiklet, kask, eldiven, gözlük olmazsa olmazlarımızdandır. Gece sürüşlerinde ise fark edilmek için ışıklandırmalarımızın olmasına özellikle özen göstermeliyiz. Bisiklet yollarının aktif kullanılması ve bıkmadan usanmadan, tartışmaya mahal vermeden başta yayalar olmak üzere sürücüler de uygun bir şekilde uyarılmalıdır. Bisiklet yollarının olmadığı yollarda ise yolun en sağından kullanmaya özen gösterelim. Trafikteki sürüş zamanlarımızda araçlar için geçerli olan tüm kuralların bizim için de geçerli olduğunu hatırlatmak isteriz. Özellikle kaldırım ve yaya yollarından uzak durarak, alanımız dışındaki alanlara saygı göstermeliyiz ki saygı görelim.

Teknik açıdan ise, bakıldığında her şeyden önce yeni bisiklet alacaklara da şu tüyoları verebiliriz: öncelikle bisikleti ne amaçla kullanacağını ve nerelerde kullanacağını bilmesi çok önemlidir. Daha sonra ise bisikletin kadro boyu yani ölçülerinin kendilerine uygun olmasına dikkat etmeliler. Uzun soluklu sürüşlerde uygun olmayan ölçüler kişinin beden sağlığına da zarar verecek niteliklerde olabilir.

Son olarak söylemek istediğiniz şeyler varsa?

Aslında söylenecek çok söz var ama kısaca özetlersek arabalarınızdan inip bisikletlere binerek hem cebinize, hem sağlığınıza hem de insan ilişkilerinize ciddi katkılar sunmanıza katkı sağlayacaktır. Günlük yaşamın yoğunluğundan, stresinden uzak bisiklet sürmenin özgürlüğüne varacağınız ve tadını alacağınız muhteşem bir aktiviteyi kaçırmayın derim.

Ve son olarak üzülerek belirtmek istediğim konu araçların bisikletlilere olan saygısı. Kent içinde her ne kadar yavaş yavaş bir saygı gelişse de tam anlamıyla oturmuş bir saygı maalesef daha oturmamıştır. Ve son zamanlarda yaşanan kazalarda bisikletli ölümler bizi derinden üzmüştür. Bu sebeple de tüm sürücülerimizin bisikletlileri gördüğünde özellikle korna basarak ürkütmesinden, üstüne sürmesinden ise bisikletliyi gördüğünde yavaşlaması yol vermesi kolaylık sağlaması bizi daha mutlu eder ve önemsenmemizi sağlar. Sürücülerin daha dikkatli olması, kalıcı hasarlara ve ölümlere sebep olmaması en büyük temennimizdir.

Diyarbakır’da bisiklet sürmek

Diyarbakır diğer şehirlere göre bisiklet kullanmaya çok uygun bir şehir, ulaşım için neredeyse hiç bisiklet kullanılmıyor, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Diyarbakır bisiklet için yeryüzü şekli olarak çok uygun bir şehir. Ancak son zamanlarda yoğun bir kullanıma sahip olmaya başladı. Buna en büyük etken ise gruplarımızın sürekli ve düzenli olarak sahada yer almasıdır. Şöyle ki; Haftanın her Çarşamba günü geleneksel hale gelen bisiklet turumuzun yanı sıra Pazar günleri de, yine ilçelere bisiklet turları ve doğa yürüyüşü ile herkesin ilgisini çekmektedir. Böyle olunca da bir birinden etkilenen insanlar gün geçtikçe de çoğalmasına ve zamanla da bilinçli bisiklet sürücüleri olmasını sağlamaktadır. Bisiklet kullanan bir birey ile sürekli araç kullanan bir bireye bakıldığında aslında kendini o kadar belli ediyor ki; En basitinden insan ilişkileri ve sağlıklı oluşu… Günlük yaşamın stresinden kurtulmanın en güzel yollarından biri haline gelir ve zevkli sürüşlerle insanın daha da mutlu olmasını sağlar. Araç başındaki bireyler ise trafik sıkışıklığı, gürültü tartışma ve tam anlamıyla sürekli bir kaos içinde olur ve bu da ilişkilerine olumsuz yansır.

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde doğdum. İlk-orta-lise ve üniversite eğitimlerimi Diyarbakır’da tamamladım. Dicle Üniversitesi Beden eğitimi ve Spor Yüksek Okulu’nda Beden Eğitimi Öğretmeni olarak bitirdim. Silvan ve Bismil Turizm Otelcilik liselerinde ücretli öğretmenlik görevi yaptım. İlk atamam Otistik Çocuklar Eğitim merkezi daha sonra Bismil, Çınar’da öğretmenlik görevini yürüttüm. Halen Ergani ilçesinde Beden Eğitimi öğretmeni olarak devam etmekteyim. Tigris Bisiklet ve Özel Sporcular Kulübü kurucusu ve halen yönetim kurulu başkanlığı görevini yürütmekteyim. Her birey gibi çocukluk hayalim olan bisikleti profesyonel olarak 2011 yılından bu yana sürdürmekteyim. 2013 - 2017 yıllarında ise Türkiye Bisiklet Federasyonu Diyarbakır il temsilciliği görevini aktif olarak yürüttüm.

Editör: TE Bilişim