4 yıl önceki olayların yaralarını yeni yeni üzerinden atmaya çalışan tarihi Sur ilçemiz, bugünlerde “yere iğne atsan düşmez” misali kalabalık. Yerli ve yabancı turistler, batı illerinden ve yurtdışından memleket hasretini gidermeye gelenler, yaz tatilini geçirmek için bu yıl Diyarbakır’ı tercih etti.

İslam Alemi’nin 5’inci Harem-i Şerifi olarak kabul edilen Ulu Camii, 1572-1575 tarihinde inşa edilen Hasan Paşa Hanı, 339 yıldır ayakta olan Sülüklü Han, dünyada 4 sütun üzerinde harç ve demir bağlantısız inşa edilen tek örnek yapı olan Dört Ayaklı Minare, 2015’te Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilen 12 bin yıllık Surlar ve Hevsel Bahçeleri, Kaleiçi, müzeler, dengbêj evleri, kiliseler vs… Atılan her adımda Sur’da karşınıza tarih çıkıyor. Bu tarihi yıllar sonra keşfeden yerli ve yabancı turist, bu yıl doğru tercih yaparak Diyarbakır’ı mesken edinmiş durumda.

Kuşkusuz bu konuda ilgili ve yetkili kurum, kuruluş ve şahsiyetlerin yaptığı lobi, tanıtım çalışmalarının sonuç verdiğini görüyoruz. Konaklama sayısı 7 bini bulan Diyarbakır’da 2 yıldızlı otellerde dahi yer bulmak dahi zor.

2019’un Diyarbakır açısından kazandıran bir turizm yılı öngörüsü aylar öncesinden belli iken, sektör bu konuda hazırlıklı mıydı?

İşte bu konu tartışılır! Bazı otellerin müşterilerine farklı fiyat politikası uyguladığı, hizmet sektörü anlamında genel yetersizlik, turizm bölgesi diye kabul edilen özellikle Sur’da turizme hitap edecek esnaf konumlandırmasının yanlışlığı, trafik düzenlemesinin yetersizliği ve bu canlanan turizmi fırsat bilen hırsızların bu bölgede cirit atması.

Sondan başlayarak önlem alınabilecek birkaç husus hayata geçirilebilir. Kapkaç gibi hırsızlık vakalarının önüne geçmek için hem emniyet, hem belediyelerin ek görevlendirmeler yapması hırsızlar için caydırıcı olabilir.

Özellikle Sur’un dört büyük caddesinde trafiği rahatlatacak tedbirler alınabilir. Bankalar Caddesi, Gazi Caddesi, Hz. Süleyman Caddesi ve Melikahmet Caddesi… Bu dört büyük caddede çift taraflı gelişi güzel araç parkları, kimi yerlerde kaldırımlara dahi yapılan parklar, yaya trafiğini zorlaştırıyor. Bu konuda ilgili ve yetkili kurumlar alınabilecek basit tedbirlerle trafiği rahatlatabilir.

Bir de mantar gibi türeyen ve önümüzdeki günlerin belki de en çok tartışılan konulardan biri haline gelebilecek değnekçiler sorunu. Eskiden otopark tabelalarını görürdük kimi caddelerde, şimdi ise birçok sokak başlarında “otopark var” diye yol ortasına çıkarak yönlendirme yapan yelekli değnekçileri...

Kim bunlar? Nasıl bu kadar çabuk türediler? Bunların işletme belgeleri var mı? Varsa düzenleme yapılmadan nasıl olur da 4 yayanın bile zar zor geçtiği dar sokaklara otopark yapabiliyorlar.

Başta Büyükşehir ve Sur Belediyeleri, esnafın en büyük sorunlarından biri olan otopark sorunundan haberdar mı? Bu konuda etkili tedbir almayı düşünüyorlar mı?

2 milyon turist hedefini 2019’un ikinci çeyreğinde yakalamak üzere olan Diyarbakır’a bu görüntüler yakışmıyor.