<p>&nbsp;</p><p>İyi haftalar diyerek başlamak istiyorum s&ouml;ze. İyi şeyler yazmak istiyorum. Bu nedenle bu hafta Trakya&rsquo;ya bir g&ouml;z atmak istedim. Diyebilirim ki Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli olmak &uuml;zere &Ccedil;orlu, Saray, &Ccedil;erkezk&ouml;y, Enez, İpsala, Keşan, Babaeski, Vize, ; L&uuml;leburgaz, olmak &uuml;zere pek &ccedil;ok yerini gezdim.</p><p>&Ccedil;ok isterdim sizlerin i&ccedil;ini soğutacak, hatta hi&ccedil; olmazsa i&ccedil;inizi serinletecek bir şeyler yazayım.</p><p>&Ccedil;oğu b&ouml;lgelerde topraktan iki kez &uuml;r&uuml;n alan, ayrıca Anadolu B&ouml;lgesi&rsquo;ne g&ouml;re bilhassa Doğu ve G&uuml;neydoğu Anadolu B&ouml;lgesi insanlarına g&ouml;re ekonomik y&ouml;nden daha varlıklı, toprağı daha verimli olan bu y&ouml;renin insanları da burnundan soluyorlardı.</p><p>Doların, Avro&rsquo;nun paramız karşısındaki &ouml;nlenemez y&uuml;kselişi bu y&ouml;renin insanlarını da &ccedil;ileden &ccedil;ıkarmış.</p><p>Konuşmaya &ccedil;alıştığım insanlar:</p><p><strong>- Bizim yastığımız altında, kolumuz olur,</strong></p><p><strong>- Biz g&uuml;nl&uuml;k yaşarız,</strong></p><p><strong>- Bizim kala kala birka&ccedil; d&ouml;n&uuml;ml&uuml;k tarlamız kaldı,</strong></p><p><strong>- Bizim altınımız ya da dolarımız olmaz,</strong></p><p><strong>- Bırakın yılda iki &uuml;r&uuml;n almayı, artık tarlalarımızı ekecek ekonomik g&uuml;c&uuml;m&uuml;z kalmadı,</strong></p><p><strong>- On beş g&uuml;nde bir petrole, elektriğe yapılan zamlar, bizi &uuml;retici olmaktan da alı koydu,</strong></p><p><strong>- Artık elimizde kalan tarlaları satarak ge&ccedil;inir olduk. Bu da nereye kadar?</strong></p><p><strong>- Daha d&uuml;n elektriğe % 9 daha zam yapıldı. Ne olacak insanların durumu.</strong></p><p><strong>- G&uuml;breye % 100 zam geldi. &Ccedil;ift&ccedil;inin beli kırıldı bayım.</strong></p><p>Bir sor bin dinle&hellip;</p><p>Elinde tarlası, toprağı olan bu insanlar bu durumdaysa varın siz s&ouml;yleyin toprağı olmayan, olsa da para etmeyen Anadolu insanının halini&hellip;</p><p>Trakya&rsquo;da, fırsat bulduk&ccedil;a inşaatları gezdim. &Ccedil;alışanların % 90&rsquo;ı K&uuml;rt; Diyarbekirli, Vanlı, Adıyamanlı&hellip;</p><p>Sizin ne işiniz var burada diye sordum.</p><p><strong>- Abe ne yapalım doğduğumuz yerde aş yok, iş yok, ekmek yok. Mecburen &ccedil;oluk &ccedil;ocuğumuzu doğduğumuz yerde bıraktık, ekmek parası uğruna buralara geldik. Buralarda da artık ekmek aslanın ağzında, hatta midesinde beyim midesinde...</strong></p><p>Bir diğeri;</p><p>- Doğduğumuz yerde zaten işsizlik diz boyu idi birde Suriyeliler geldi oralarda bize ekmek kalmadı. Doğduğumuz yer bize gurbet oldu.</p><p>Trakya&rsquo;da bir de Romanlar var. G&uuml;zel insanlar. Tek atlı arabalarında, bellerinde &ccedil;ok k&uuml;&ccedil;&uuml;k yavrularıyla olmadık yerde ekmek peşinde koşuyorlar.</p><p>Selam veriyorum, işler nasıl diye soruyorum;</p><p>-<strong>Ne işi be abe g&uuml;n oluyor</strong> &ndash;arabanın &ouml;n&uuml;ndeki atı g&ouml;stererek- <strong>bu hayvancağıza anca yem parası bulabiliyoruz.</strong></p><p>Eşi;</p><p><strong>- Eskiden karın tokluğuna &ccedil;alışır, ş&uuml;krederdik. Şimdi ş&uuml;kredecek kadar bile bir şeyler bulamıyoruz Vallah be abe.</strong></p><p><strong>- Eskiden biz &ccedil;alar onlar oynardı, kazanırdık. Şimdi biz &ccedil;alıyor yine biz oynuyoruz. Elini cebine atabilen yok.</strong></p><p>Teselli edecek bir s&ouml;z bile bulamıyorum ne yalan s&ouml;yleyeyim. Ancak susuyor ve onlara el sallıyorum.</p><p>İ&ccedil;imden; vay benim g&uuml;zel &uuml;lkem insanları, insanı, demekten gayrı s&ouml;yleyecek s&ouml;z&uuml;m yok&hellip;</p><p>&nbsp;Diyarbekır&rsquo;den arkadaşım yazıyor;</p><p>- <strong>Burada &ccedil;&ouml;p toplayanlar bile ekmeksiz kaldı&hellip; O işe de Suriyeliler el attı&hellip; Yahu Allah aşkına bir yazın, nasıl oluyor da can derdiyle &uuml;lkemize sığınıyorlar g&uuml;ya, ama bayramlarda da bayram ziyaretine &uuml;lkelerine gidiyorlar. Bir yazın g&ouml;z&uuml;n&uuml;z&uuml; seveyim, yazın&hellip;</strong></p><p>Vay T&uuml;rkiyem vay&hellip;</p><p>Neyse ben lafımı kirveme s&ouml;yleyeyim;</p><p>Kirveme &Ouml;ğ&uuml;tler;</p><p><strong>Kirvem, insanını doğduğu yerde doyuramayan devletler, asla iflah etmezler. </strong>R.Y</p><p>Dost&ccedil;a kalın&hellip;</p><p>&ldquo;Diyarbekir 5 Nolu Cezaevi, <strong>M&Uuml;ZEYE </strong>d&ouml;n&uuml;şt&uuml;r&uuml;ls&uuml;n.&rdquo;</p><p>&ldquo;SUR İ&Ccedil;İ; <strong>D&Uuml;NYANIN EN B&Uuml;Y&Uuml;K A&Ccedil;IK HAVA M&Uuml;ZESİ OLSUN.&rdquo;</strong></p><p>&ldquo;Sur İl&ccedil;esinin adı <strong>&ldquo;ESKİ DİYARBEKİR&rdquo;</strong> olsun.&rdquo;</p><p>&nbsp;<strong>&ldquo;ŞEHRİN STADI, ŞEHRİN &Ouml;ZG&Uuml;RL&Uuml;K MEYDANI OLSUN.&rdquo;</strong></p><p><strong>Daha da &ouml;nemlisi;</strong></p><p><strong>YAKIP YIKILAN B&Ouml;LGELERDE EVLER, ASLINA UYGUN VE DİYARBEKİR EVLERİNE YAKIŞIR BİR Bİ&Ccedil;İMDE YAPILSIN.&nbsp;&nbsp;&nbsp; </strong></p>