Beslenmenin sağlık üzerindeki etkileri uzun yıllardır araştırılmaktadır. Yetersiz ve dengesiz beslenme alışkanlıkları obezite, dislipidemi, koroner arter hastalığı, hipertansiyon, kanser gibi sağlık sorunlarının oluşumuna zemin hazırlamaktadır. Obezite ve kronik hastalık riskinin önlenebilmesi için meyve, sebze, tam tahıl ve ürünlerinin tüketiminin artırılması, basit şeker ve doymuş yağ içeriği yüksek besinlerin ise tüketiminin sınırlandırılması önerilmektedir.

Beslenmenin sağlık üzerindeki etkileri incelendiğinde, özellikle besin çeşitliliğinin önemi vurgulanmaktadır. Besin çeşitliliği, besin öğelerinin ve besin olmayan diğer bileşenlerin vücuda daha dengeli alınmasını sağlamaktadır. Akdeniz diyetinde tam tahıl kaynaklarının günde ortalama 8 porsiyon tüketilmesi önerilmektedir. Tam tahıl kaynağı besinlerin koroner kalp hastalığı, tip 2 diyabet, kanser gibi kronik hastalıkların ortaya çıkış riskinin azalmasında önemli rol oynadığı belirtilmektedir. Ayrıca tam tahılların glisemik indeksi düşük olup kan glukoz ve insülin değerlerini düzenlemekte böylece damar işlevlerinin korunmasını sağlamaktadır. Buna ek olarak tam tahıllar ağırlık kontrolünü sağlamakta ve sindirim sisteminin düzenli çalışmasına yardımcı olmaktadır. Tam tahılların sağlık üzerindeki etkileri vitamin, mineral, diyet posasından zengin olmaları ile ilişkilendirilmektedir. Akdeniz diyetinde önemli bir yere sahip olan sebze ve meyvelerin günlük tüketim miktarları sırası ile sebzeler için ortalama 2-3 porsiyon, meyveler için ise 4-6 porsiyon olduğu belirtilmiştir.

Sebze ve meyveler çeşitli besin öğelerinden, posa, antioksidanlar ve fitokimyasallardan zengindirler. Sebze ve meyvelerde bulunan potasyum, folik asit, C vitamini, posa, oksidatif stresi düşürme, kan basıncını düşürme, insulin duyarlılığını artırma ve özellikler kalp damar hastalıkları, tip 2 diyabet ve kanser gibi kronik hastalıkların gelişimini engellemektedir.

Yağlı tohumlar Akdeniz diyetinin önemli bir parçası olup, tipik Akdeniz diyetinde yağdan sağlanan enerjinin yaklaşık yüzde 35-40’ını bu besinler oluşturmaktadır. Yağlı tohumların bitkisel yağ içerikleri yüksektir. Posa, potasyum, kalsiyum ve magnezyumdan zengin besin kaynaklarıdır. Akdeniz diyetinin en önemli özelliklerinden biri zeytinyağının yağdan gelen enerjinin temeli olmasıdır. Tipik Akdeniz diyetinde zeytinyağı tüketimi genellikle 25-50ml/gün arasındadır. İyi kalite protein örneği olan balık tipik Akdeniz diyetinde haftada 4-5 porsiyon tüketildiği bildirilmiştir. Ayrıca balık ve deniz ürünleri kalsiyum, fosfor, demir, bakır, selenyum ve iyot gibi minerallerden ve B grubu vitaminleri, A ve D vitaminlerinden zengindir. 

Besin çeşitliliği ile öne çıkan Akdeniz diyetinin, başta kalp ve damar hastalıkları, tip 2 diyabet ve obezite olmak üzere çeşitli kronik hastalıklardan koruyucu etkisi olduğu vurgulanmaktadır. Akdeniz diyetinin sağlık üzerindeki koruyucu etkisi besin çeşitliliği ile alınan posa, çeşitli vitamin, mineraller ve çok sayıda biyoaktif bileşen ile ortaya çıkmaktadır. Bu bileşenlerden yararlanabilmek için, tam tahıl ve ürünlerinin, zeytinyağının, yağlı tohumların, meyve ve sebzelerin günlük beslenmede yer alması, balık ve kuru baklagillerin ise haftada 1-2 kez mutlaka tüketilmesi gereklidir.

Sağlık üzerindeki olumlu etkileri göz önünde tutulduğunda, Akdeniz diyetine uyumun artırılabilmesi için topluma yönelik beslenme eğitimleri düzenlenerek bireylerin bu konuda farkındalığı artırılmalıdır. Akdeniz diyetine uyumun artırılması ile bireylerin yaşam kalitesinin artışı sağlanabilir.