Son günlerde anketler yine tartışma konusu oldu. Oyları zirvedeyken anketlerin doğruluğundan şüphe duymayanlar, oyları düşünce anketlerin gerçeklerden uzak olduğunu söylemeye başladı. Fakat her şeye rağmen anketlere inanan da inanmayan da alttan alta kendi anketlerini yaptırarak durumlarını analiz ediyor, ona göre politika belirliyor.

MetroPOLL ve ORC’nin açıkladığı son anket sonuçları birbirine çok yakın çıktı. MetroPOLL’ün anketinde Cumhur İttifakı’nın oy oranı yüzde 41,7, ORC'nin anketinde yüzde 41,1 olarak hesaplandı. Millet İttifakı’nın oy oranı her iki araştırma şirketinde de yüzde 40,1 olarak bulması ise dikkat çekti.

Anketlerin ortaya koyduğu bu tablo, her iki ittifaka da genişleyin mesajı veriyor. İki ittifakın gövde partileri AK Parti ve CHP, hem ellerindeki partileri korumaya hem de ittifaklarına yeni partileri katmaya gayret ediyor. Çünkü bu sistemde en küçük partilerin bile çok şeyi değiştireceğini biliyorlar. Bunu bilen küçük partiler ise, alabileceklerinin azamisini almak adına her tarafa göz kırpıyor, hiçbir tarafa kapıyı tam anlamıyla kapatmıyor.

Yaşananlar gelişmeler de bunun bariz örneği gibi… Suriye ve Irak'a askeri harekat yapılmasına izin veren Cumhurbaşkanlığı tezkeresi CHP, HDP, Türkiye İşçi Partisi'nin ‘hayır’ oylarına karşı AK Parti, BBP, MHP ve İYİ Parti'nin ‘evet’ oylarıyla 2 yıl daha uzatıldı. DEVA Partisi ise bu oylamada çekimser kaldı.

AK Parti, Millet İttifakında gedik açmak için kendi ve ortağının içinden çıkan partileri, ‘milliyetçi’ söylemlerle vurmak ve ittifakı dağıtmak amacıyla HDP’yi kullanıyor. HDP’yi ‘terörize’ eden AK Parti ve MHP, özellikle İYİ Parti’nin zayıf karını olan ‘milliyetçi’ söylemleri dilinden hiç eskit etmiyor. Son tezkere oylamasında bunu bir kez daha gördük. Kamuoyunda bu oylamanın her anlamda kazananı AK Parti ve Cumhur İttifakı görünüyor. Hem tezkereyi geçirdi hem Millet İttifakı’nın iki büyük partisinin ters düşmesini sağladı veya öyle sanıyor.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, tezkere oylamasında hayır oyu vermelerinin gerekçesini 'Evet dersek Cumhuriyet'e ihanet etmiş oluruz. Bu ülkenin topraklarına yabancı postallar bassın istemem’ diyerek açıklarken, İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, ‘Bizim partimizi Cumhuriyet ile ihanet noktasında değerlendirmeye tabi tutabilmek için akıldan vareste olmak lazım. Birine hain demek bu kadar kolay mıdır?’ sözleriyle yanıt verdi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘evet’ oyu için İYİ Parti’ye teşekkür ederken, arkasından yeni bir hamle yaparak partisinden ayrılıp Gelecek Partisi’ni kuran Ahmet Davutoğlu'nu Atatürk Kültür Merkezi’nin açılışına davet etti. Bu teşekkür ve davet, ittifakı genişletme hamlesi olarak yorumlandı.

Diğer taraftan anketlerin ortaya koyduğu oy oranları, iki ittifakın da HDP’yi göz ardı edemeyeceği gerçeğidir. Millet İttifakı’nın ana partisi CHP, HDP’nin kendilerine dışarıdan destek vermesi adına çeşitli hamleler gerçekleştirirken, büyük ortağı İYİ Parti’yi de hoş tutmak zorunda kalıyor. Ancak bu son tezkere hamlesi Millet İttifakı’nın bir iş bölümü değilse, ittifakta ilk sorun ortaya çıktı demektir. Yok eğer ortaklar bunun daha önce ayarladıysa o zaman Millet İttifakı’nın da Cumhur İttifakı gibi takiye yapmayı öğrendiğini söyleyebiliriz.

‘DENİZE DOĞRU’

Genel Cerrahi alanında ülkemizin yetiştirdiği en önemli isimlerin başında gelen ve özellikle Rektum Kanserinde ameliyatsız tedavi yöntemleriyle ilgili çalışmaları Dünya literatürüne giren hemşehrim Prof. Dr. Oktar Asoğlu, geçtiğimiz gün imzalı kitabını gönderdi.

Prof. Dr. Oktar Asoğlu’nun ‘Denize Doğru’ ismini verdiği kitabının kapağını açmam ile sonuna kadar okumam bir oldu. Sevgili Asoğlu, cerrah inceliğiyle hikayeleri o kadar sürükleyici bir şekilde kaleme almış ki, kitabı elinize aldığınızda tamamını okumadan bırakmanız mümkün olmuyor.

Prof. Dr. Asoğlu, denize olan tutkusunu, öğretmen olan babasına duyduğu hayranlığı ve yaşantısındaki etkisi ile mesleğinde ilerleyiş sürecini anlattığı kitabının son bölümünde ise, genç meslektaşlarına tavsiyelerde bulunuyor.

Prof. Dr. Asoğlu’nun olayları dalga dalga anlattığı ve Kastaş Yayınevi’nden çıkan kitabının tüm gelirini ise, TEV’e bağışlanacak olması ayrı bir güzellik. Bu güzel eseri herkese tavsiye ederim.

Sevgiyle kalın.