Kameranın karşısında çınar ağacı gibi dikilmiş bir adam.

Çocuk yaşta kaybettiği annesine olan özlemini anlatırken yakasında takılan mikrofondan bir anda sesi kısılıyor.

Tam cümlesinin söylerken gözleri doluyor; nefesi kesiliyor.

“Annen öldü, kimsen yok” ifadesini söylemeden önce mikrofondan yutkunmasının sesi yankılanıyor.

Ardından şu sözler geliyor;

"Annem hastalandı ve öldü diyorlar ama hep içimde 'misafirliğe gitti, bir gün sonra gelecek, iki gün sonra gelecek' diye bakıyorum.

Üç gün geçti gelmedi, dört gün geçti gelmedi, beş gün geçti gelmedi.

Ve bir gün dedim ki ‘ben annemi bir daha göremeyeceğim’.

Ölümün o zaman farkına vardım, bir daha göremeyeceğim.

Ve kaçtım, mezarının yanına gittim.

Ve orada annem, böyle kalakaldım.

Annemi bir daha göremeyeceğim, öyle kalakaldım.

Eve geldim, babamı gördüm ve dedim ki 'Allah'ım inşallah babam ölmez'.

Çünkü ölümü öğrendim artık, ölünebiliyor.

Babamın da kendine özgü sorunları vardı, o da dört yaşından beri babasız büyümüş.

Bir gün bir şey yaptım ‘'niye öyle yapıyorsun'’ diye bağırdı, ben kalakaldım ve enteresan bir şekilde çocuk aklımla şuna karar vermiştim:

'Annen yok, kimsen yok'.

Ben böyle bir karar verdiğimi yıllar sonra anladım, annen yok kimsen yok.

O zaman kimsen yoksa senin bir şey istemeye hakkın yok, sadece başkalarını memnun etmeye çalışırsın.

Annen yok, kimsen yok."

Bu sözler, önceki gün evinde ölü bulunan ünlü iletişim psikolojisi uzmanı Doğan Cüceloğlu’na ait.

Sevenlerini yasa boğan, annesi ile ilgili sözlerinin paylaşılmasının ardından tanımayanların da gönlünde taht kuran Cüceloğlu, dün hasretini çektiği annesinin yanında ebediyete uğurlandı.

Her evladın seçmek için tercih hakkı olmadığı, koşulsuz kabul ettiği, borçlu olduğu, minnettar olduğu, dünyada karşılıksız seven tek varlık olan annelerimizin değerini bir kez daha bizlere hatırlatan Doğan Cüceloğlu’na Allah’tan rahmet diliyorum.

Sizi her koşulda seven Annelerinizi sevin…

Saygılarımla