Kış mevsimini uğurlamaya ramak kalmışken, Diyarbakırlılar son bir haftadır güneşli havanın keyfini çıkarıyor.

Soğuktan ve pandemiden bunalan vatandaş, soluğu dışarıda alıyor.

15 dereceyi bulan sıcak havanın hafta sonuna denk gelmesiyle özellikle tarihi Suriçi, 2022’nin ilk kalabalık günlerini yaşadı.

Gazi Caddesi üzerine kurulu kahve dükkanları, yoldan geçenlere ikramlarını sundu, kafeler, aileleri ve sevdikleri ile sıcak havanın keyfini çıkaranlarla doldu.

Kaleiçi’nin tepesine çıkanlar, Hevsel’in havasını ciğerini solurken, iki Dünya Mirası arasında baharın gelişini seyretti.

Evet, bunlar son ayların tek gündemi olan zamlar ve ekonomik krizi bir nebze de olsa unutturan gelişmeler.

Ama hayatın gerçekliği var bir de…

İşletmelerde içecek ve yiyecek fahiş derecede pahalı.

Ne de olsa piyasa serbest.

Ona diyecek bir şey yok!

Ancak, bir de işletme sahiplerinin haklı anlatımları var.

Mesela, bir kafenin iki ay önce 4 bin TL gelen elektrik faturası 10 bin TL gelmiş.

Bir otelin 60 bin gelen elektrik faturası 160 bin TL’ye yükselmiş.

Tüketim düşmüş, ama yapılan zamlardan daha şişik bir meblağ gelmiş.

Neymiş efendim;

Yüklenici firma 160 binlik faturaya 22 bin TL de dağıtım bedeli yazmış…

Yani anlaşılan işletmeler dertli…

Hem yapılan zamlara hem de yapmak zorunda kaldıkları zamlara…

Toplum, gıdadaki yüzde 8’lik vergi diliminin yüzde 1’e çekilmesi gibi, özellikle elektrik ve doğalgaza yapılan zamların geri çekilmesini bekliyor.

Ey Ankara!

Alım gücü düşen vatandaş, kara kışı uğurlarken sizden güzel haberleri bekler…

Saygılarımla