İnsan olabilmek hiç de zor olmasa gerek… Yüreğindeki acıma duygusunu yitirmeden, merhamet pırıltısını tüketmeden yaşayabildiğimiz ölçüde insanızdır. Ama şimdilerde insanlıktan eser kalmadı ne yazık ki… Bunun nedeni ise bir çoğumuzun sokaklarda veya caddelerde karşılaştığımız çöpten yiyecek toplayan insanlar, babaları cezaevinde olan boynu bükük masum çocuklar veya evi olmayan kadınların çadırda yaşam şartları, yada koskoca hayatların yardım elini uzatanının olmaması. Biz bu kadar mı vahşileştik. Bu kadar mı yüreğimizdeki merhamet duygusunu yitirdik. Açlık kadar kötü bir şey olduğunu düşünmüyorum.

Evininizde bir lokma ekmeğinizin olmadığını düşünün. Annenizin yemek yapacağım diye tencereye taş koyup kaynattığını düşünün ve küçük bir çocuğun açlığın verdiği etkiyle yemeği beklediğini düşünün. Gazetecilik mesleğimde bu manzarayla bile karşılaştım ve bazen keşke bu mesleği yapmasaydım dediğim zamanlar çok oldu. Çoğu defa gördüklerim karşısında insanlığımdan utandım. Birileri yoksulluktan çadırda yaşar, birileri de kaldığı sarayın sefasını sürer. İnsan olarak yaratanın bizden istediği bu muydu acaba?

Hani diyoruz ya topraktan geldik biz bize benzeriz diye… Biz bize benzemiyoruz ne yazık ki… Eğer öyle olsaydı bazılarımız yoksullukla baş başa kalmazdı. Bu yüzden geldiğimiz toprak bile bizden nefret ediyordur. Oysaki insanlar ellerindeki bir lokma ekmeği birbiriyle paylaşsa her şey ne kadar da güzel olacak. Biz ne yapıyoruz. İnsanlık nereye gidiyor. Düşene de ben bir tekme vurayım diyoruz. Hal böyle olunca cehennem ateşine biraz daha yaklaşıyoruz. Dünya kurulduğundan beri bu durum böyle…

Yapılması gereken tek şey elindeki lokmayı paylaşmak… Bu o kadar da zor olmasa gerek… Ama ne yazık ki insan şeytana karşı galip gelemiyor. Her geçen gün biraz daha günah işliyoruz. Cehennem sıcağına biraz daha yaklaşıyoruz. Bu da bizi kötü bir sona doğru sürüklüyor. Yoksulluk hiç kimsenin tercihi değil. Allah insanlara zenginliği yoksul insanlara yardım edilsin diye verdi hiç şüphesiz… Eğer öyle olmasaydı Allah herkese zenginliği bahşederdi. Yaratan insanları birbiriyle sınar. Hayat bir sınavdan ibaret ve bu son sınav…

Hayatımız boyunca birçok sorunun üstesinden gelmeye çalışırız. Bazılarıyla sevinir bazılarıyla ise üzülürüz. Hayatta önemli olan yüreğimizdeki merhamet duygusunu yitirmemektir. Yüreğimizdeki merhamet duygusunu yitirmediğimiz sürece hayatta başarılı oluruz. Hayatın elbette zor anları vardır ama kimse bir saniye sonrasının garantisini veremez.

O yüzden hayatta insanları kırmadan incitmeden yaşamaya çalışmalıyız. Gördüğümüz yardıma muhtaç insanlara yardım elimizi uzatmalıyız. Miktar önemli değil kim ne kadar yardımda bulunabiliyorsa o kadar yardım yapsın… Bunu yaparsak boynu bükük çocukları umudunu yitirmiş yürekleri bir nebze olsun sevindirebiliriz. Her şeyden önemlisi bu insanlığımızın başlıca görevlerinden bir tanesidir.

Birbirimize yardım edebildiğimiz sürece kenetlenir ve güçlü oluruz. Dışarıdan gelen her türlü tehdide ve baskıya karşı dimdik ayakta durarak direnebiliriz. Bunu yapamazsak yok olmaya mahkum oluruz. Şimdiden başta tüm yoksul, fakir, yetim çocukların ve halkımızın Ramazan Bayramını en içten dileklerimle kutluyorum.