Bu memlekette bazı tedbirler iş işten geçtikten sonra hayata geçiyor.

Bu haftaki konumuz iki günde can kaybının yaşandığı belediye otobüsleri ve şoförlerinin ihmalleri.

Trafiği çıktığınızda şehir içi ve servis minibüslerinin, taksilerin, hatta toplu taşıma hizmeti yapan otobüs ve midibüslerin aniden önünüze kıran, sıkıştıran, trafikte uyulması gereken birçok kuralı ihlal ettiğine şahitlik edebilirsiniz.

Her ehliyeti alan direksiyon başına oturuşa olacağı bu.

Şahsi araç kullananların eksikliğine bir de yaya bilincinin az olması eklenince ortaya trafik çilesi çıkıyor.

Toplum olarak bu konuda eğitim şart!

Tüm bunlar bir yana da özel eğitim alan, 3 ayda bir sosyolog terapisine girmesi gereken belediye otobüs şoförlerinin ihmalkarlığına ne demeli?

Biri seyir halindeyken yolcu ile tartışarak ilerlerken birine çarpıp ağır yaralanmasına neden oluyor.

Diğeri, yolcu tam daha inmemişken eteği kapıya sıkışıp otobüs hareket edince teker altında kalıp feci şeklide hayatını kaybediyor.

Yazık, günah!

Vefat eden annemize Allah’tan rahmet, ailesine sabır diliyorum…

Canını ve diğer canları taşıyan şoförler için insan hayatı bu kadar ucuz olmamalı.

Bu iki olay Diyarbakır’da yerel basının gündemi olunca nedense trafik ekipleri sahaya indi!

Bugünler de en çok denetlenen araçlar, birçok caddede sağa çekilip araç kontrolü yapılan belediye otobüsleri.

Kontrol her zaman olmalı, bunda sıkıntı yok.

Ama sadece basının gündemi olunca değil.

Otobüslerden sorumlu Büyükşehir Belediyesi Ulaştırma Daire Başkanlığı da yeni ölümler olmadan kentte görev yapan 600’ü aşkın otobüs şoförleri üzerinde gerekli eğitimi sağlamalıdır.

Saygılarımla