Günaydın Türkiye.

Günaydın sevgili Okurlarım.

Bence birçok dinin, dilin ve kültürlerin bir arada yaşam alanı bulduğu tarihi ve kadim şehir Diyarbekirim’de güzel şeyler olmuyor değil.

Örnek mi?

Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde endemik türler arasında bulunan Makam Çiçeği ve Ters Lale oluşturulan timle korunuyor.

Bunu düşünen ve uygulamaya koyan, emeği geçenlere binlerce teşekkür…

Bundan daha güzel ne olabilir ki…

2015’ te UNESCO’nun Dünya Mirası olarak tescil ettiği, günümüze kadar gelmiş Dünyada eşi benzeri olmayan Diyarbekir surları etap etap restore ediliyor. Planlanan çalışmanın 5. Bölümü de bitmiş. Çalışma devam ediyor.

Yapımında Sanatsal Değerlere yeterince önem verilmemesini artık görmezden geliyorum.

Fis Kayası Camlı Terası bir harika olmuş.

Çık üstüne özlemle şelaleyi seyret. Diyarbekir’in müthiş gerdanlığı Dicle Nehri’ne bak. Hatıralarını canlandır.

O Güzel anı yaşadım. Hatıralarım canlandı.

Hewsel Bahçelerinde çocukken çaldığımız bir parmak büyüklüğündeki “Kara Hübürler’i” anımsadım. Tabi yakalanınca yediğimiz sopalar cabası.

Kurulması için can hıraş mücadele verdiğimiz Dicle Üniversitesini seyrettim.

Hele bir de Fiskayasının altında babamın bostanı vardı. Bazı geceler babamla orda yatardık.

Dicle Nehri’nin suyuyla, güvercin gübresiyle büyüyen o bal tatlısı karpuzları yumruklar, kırar içini büyük bir zevkle yer kabuklarının iç kısmını yüzümüze sürer sonrasında hayvanlara yem olarak bırakırdık.

Ve daha sonra kendimizi Dicle’nin serin sularına bırakırdık.

Öyle rahat durur muyduk suda? Tabi ki hayır. O yaştaki çocuk aklıyla girdaplara girip çıkma yarışı yapardık. Buna çok az arkadaş cesaret ederdi. Çocuk aklı işte. Ölüm aklımıza gelmezdi.

Hey gidi günler hey.

Ve seyrediyorum Camlı Terastan; sağ tarafta kuşlar özgürce surların üstünde uçuyorlar o da bana yetiyor.

Yüce Tanrım bana Diyarbekir’de geçirdiğim, çocukluğumu, gençliğimi geri ver.

&

Ben hep doğrudan yana oldum.

Sevgili okurlarım; bana niçin DİTAV Genel Merkezi ve de Diyarbakır şubesi internet sayfalarına yazı göndermiyorsun diyorsunuz.

Gönderdim gönderdim sevgili okuyucularım. Ama çeşitli nedenlerle/bahanelerle yazım yayımlanmadı. Engellendi.

Faşizm yalnızca siyasette yok ki…

Ben; bağımsız, tarafsız ve özgür bir gazeteci olarak ayakta durmaya çalışıyorum. Ancak bazıları kendileri gibi bir tarafa yaslanmış kafalar istiyorlar. Asla onların istediği gibi olmadım, olmayacağım. Doğru bildiğimi kime dokunursa dokunsun, böyle bir korku duymadan yazacağım. Hani şimdi moda ya hükumetten yana ya da körü körüne ne olduğunu bilmeden/kavramadan kurucu ideolojiden yana olmak. Hayır ben öyle olmadım ve de olmayacağım da. Doğru karşımda durdukça. Doğruya sımsıkı sarılacağım.

Çünkü onun bunun paçasına yapışarak bir yere varılmaz diye düşünenlerdenim.

&

Basından

Erzurum'da bir Kur'an kursunda 7 çocuğa tecavüz ediliyor. Bunu haber yapan Krt, Halk TV ve tele 1'e para cezası vermek için toplantı yapan RTÜK, şikâyetçi Diyanet.

İnanılır gibi değil…

&

Duymak istediğimiz sözler

Bahar geldi, dağlarımız, ovalarımız, yeniden yeşerecek, filizlenecek, çiçek açacak ve ürün verecek, umut ile direnç ile özgürlüğe selam duracağız.

&

Bir söz de benden

Hep nutuk atıyoruz. Demokratik mücadele Hak getire…

&

YAŞAMAN LAZIM;

MASKE TAK,

MESAFEYE ÖZEN GÖSTER,

KENDİNİ ve ÇEVRENİ TEMİZ TUT.

Hurafelere kulak asma

AŞI OL KARDEŞİM

AŞI OL!

&

Türkiye Ne Zaman düzelir?

Türkiye ancak; Türkiye’nin de demokratik değerlere, rasyonel ekonomiye, hukuki kurum ve kurallara dönerse düzelir.

&

Unutma ki kadın;

anandır, ablandır, bacındır, kızındır, teyzendir, halandır,

karındır arkadaş, karındır.

&

Şimdi de sıra haftanın öğüdünde

Kirveme öğütler

Bir Japon yazarın bir sözü var;

"Bir ülkede asker çoksa o ülkede barış yok,

Bir ülkede polis çoksa o ülkede özgürlük yok,

Eğer bir ülkede avukat çoksa orada adalet yok."

Ya işte böyle Kirvem.

&

Gelelim “Dilimde tüy bitinceye kadar” yazacaklarıma;

Geleceğimizi çalmayın.

Anzele, büyük bir balıklı göl haline getirilip, turizme kazandırılsın.

Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi MÜZEYE dönüştürülsün.

Sur içi DÜNYANIN EN BÜYÜK AÇIK HAVA MÜZESİ haline getirilsin.

Şehrin eski adlarından biri, SUR İÇİNE VERİLSİN.

Eski stadyumun yeri ŞEHRİN, ÖZGÜRLÜK MEYDANI olsun.

Daha da önemlisi,

Sur içinde, yakılıp yıkılan bölgelerde evler, aslına uygun ve Diyarbekir evlerinin aynısı/tıpkısı bir biçimde yapılsın.

Ve sevgili meslektaşlarım, dernek yöneticileri, STK Yöneticileri; Zerzevan Kalesi, Çayönü, Mitras Tapınağı, Kortik Tepe, Hilar Mağaralarını ve Bırkleyn Mağaralarını koruyalım, tanıtalım, gün yüzüne çıkaranları sahiplenelim.

İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle.

Dostça kalın.