Doğu ve Güneydoğu’nun kanayan yarasıdır kan davaları. Ezelden beri bir avuç toprak için yapılan onlarca kavgada yüzlerce çocuk yetim kaldı.

Nice babayiğitler toprağa düştü.

Niçin?

Bir avuç toprak için…

Gazetecilik ömrümüze ceviz kabuğunu doldurmayan sebeplerden kavgaları, ölümleri yazdık hep.

Hiç unutmam rahmetli “Barış Elçisi” Haci Sait Şanlı’yı.

Aynı mahallede otururduk. Eşi annemin, kendisi babamın arkadaşıydı.

Hikayesini çocukken bilirdim.

Gazeteci olunca bir gün bir baba oğul gibi anlattı hikayesini…

Kendisi de bir kan davası mağduruydu.

Henüz beş yaşındayken üç-beş hayvan başkasının bahçesine girdi diye 7 kişi öldürülmüştü köyünde.

Onların payına da sürgün düşmüştü.

Muş’a yerleştiler…

Aradan yıllar geçti.

Memleketine döndü ve yaşamının 20 yılını kan davalarıyla mücadeleye ayırdı.

Barış Komitesi kurdu Diyarbakır’da.

Ölümle sonuçlanan 600’den fazla kan davası olmak üzere binin üzerinden husumet olaylarını barışla sonuçlandırdı.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde kan davalarının bitmesi yolundaki çabaları nedeniyle Fransız Haber Ajansı (AFP) tarafından Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterildi ve ‘Nobellik Sait’ lakabıyla tanındı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından “Barış Ödülü’  ile ödüllendirildi.

Çözülmesi zor kan davalarını ve husumetleri kurduğu heyet aracılığıyla kendisine has yöntemlerle çözmesi nedeniyle ünü dünyanın birçok ülkesine yayıldı.

Benzer olaylarının yaşandığı Güney Amerika ülkesi Şili’den gelen heyet, kendisiyle görüştü ve barış çabalarını örnek alarak ülkelerine döndü.

Nefesi yetmedi…

2009’da göçtü bu diyardan…

O, tarihe hayır işleyerek not düştü.

Kan davaları ise kaldığı yerden devam ediyor.

Dün yine Hacı Sait Şanlı’nın memleketi Lice’den ölüm haberleri geldi.

Serin (Pirik) ve Güçlü (Cellık) köylüleri arasında arazi anlaşmazlığı nedeniyle tam dört can daha düştü toprağa.

Peki mesele ne?

Ceviz kabuğunu doldurmayacak türden.

15 yıl önce iki köyün sakinleri arasında hayvan ticareti yapıldı.

Bu para ödenemeyince taraflar arasında tartışma yaşandı.

Taraflardan Pirikli olan alacağına karşılık Cellik topraklarında kendine iki katlı ev yaptı. Konunun uzlaşıya varılması için iki köy arasında yer alan Goma Heci Gaffur’da yapılan görüşmeler sonuç vermeyince önce tartışma sonra silahlı kavga çıktı.

Yine çocuklar yetim kaldı…

Toprak doydu kana, siz bıkmadınız mı kıydığınız canlara…

Artık yeter!

Saygılarımla