Ne olur seyrettirme bu filmi bir kez daha bize.
Ne olur dünü tekrar yaşamak istemiyoruz.
Boğaziçi Üniversitesi’ndeki olaylar, ben gibi sanıyorum tüm insanların yüreğini yaralıyordur.
Hiç felsefe yapmadan bu konudaki dileklerimi sıralamak istiyorum.
Ben ne isterim olsun...
1. Polis Boğaziçi'nden çekilsin.
Geçmişteki o kötü izlenimler yüreklerde nasır tutmuşken, tekrar polis camiası halkın gözünde karartılmasın.
2. Rektör istifa etsin.
Prof. Dr. Melih Bulu, büyük idealiniz yerine geldi. Ama bir şanssızlık diyelim bu durumunuz üniversite camiasında olsun–öğrenci ve öğretim görevlileri ve hatta üniversite dışından bilim insanları olsun bu atamayı (haklı ya da haksız) kabullenemiyor. Lütfen siz de gerek öğrenci ve öğretim görevlilerinin, gerekse genelde Türkiye’nin daha fazla zarar görmemesi adına, izzet ü ikbal ile bu görevden affınızı dileyin. İnanınız ki çoğu zaman görevden affını istemek, görevde kalmaya ısrar etmekten çok daha onurlu, çok daha hayırlı bir eylem olur. Ne olur bu hayırlı eylemi tercih ediniz.
Tabi sonunda
İki şıktan birini tercih etmek sizin hakkınız.
Bu sayede;
3.Gözaltındaki öğrenciler serbest bırakılsın.
4. Öğrenci tutuklamaları sonlandırılsın.
Dilin kemiği yok.
MHP lideri Bahçeli:
“Boğaziçi Üniversitesi’ndeki olaylara destek vermek teröre destek vermektir.
Türkiye’nin böyle evlatları yoktur. Sırtlarını karanlık çevrelere dayamış olanlar evlat değil başı ezilmesi gereken zehirli yılanlardır.” diyor.
Ona bir sözüm yok.
Sözüm, hala faşizmin “insan tercihi yok. Kullanır suyu çıkana kadar kullanır. İşi bitince bir sümük gibi duvara fırlatır. Mendile bile koymaz.” Özelliğini fark etmemiş olanlara.
Biraz açayım. Yani Faşizm Türk’tür, Kürt’tür; başı açıktır, türbanlıdır diye bakmaz. Hakkını arayanı yılan görür, başını ezmeye çalışır.
Ah yurdum insanı ah.
Bir bunu görebilsen,
Bir bunu anlayabilsen…
&
İhsan Eliaçık Hocamdan bir deyiş.
“Ne zaman sokaklar hareketlense ya bayrak yakılır, ya Kuran yırtılır, ya başörtülü bacıma saldırılır, ya camide içki içilir, ya da Kabe'ye hakaret edilir. Olmazsa icat edilir, sırf bunlar için maaş alan binlerce elaman var.”
Ah yurdum insanı ah.
Bir bunu görebilsen,
Bir bunu anlayabilsen…
&
Kulağa hoş gelen sözler
Cemil Çiçek'ten Selahattin Demirtaş ve Enis Berberoğlu açıklaması: AİHM ve AYM kararlarına uyulmalı…
&
Türkiye nasıl düzelir.
Türkiye, bu güzelim ülke; ancak ve ancak, her konuda kayırmacılığın son bulduğu zaman düzelir.
&
Şimdide sıra haftanın öğüdünde.
Kirveme öğütler.
Kirvem; Düşüncenin üstesinden gelemeyen, düşüncenin üstesinden gelmeye çalışır. Paul Valeri
&
Gelelim “Dilimde tüy bitinceye kadar” yazacaklarıma.
2021 yılı DİYARBEKİR YILI olsun
Geleceğimizi çalmayın.
Anzele, büyük bir balıklı göl haline getirilip, turizme kazandırılsın.
Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi MÜZEYE dönüştürülsün.
Sur içi DÜNYANIN EN BÜYÜK AÇIK HAVA MÜZESİ haline getirilsin.
Şehrin eski adlarından biri, SUR İÇİNE VERİLSİN.
Eski stadyumun yeri ŞEHRİN, ÖZGÜRLÜK MEYDANI olsun.
Daha da önemlisi,
Sur içinde, yakılıp yıkılan bölgelerde evler, aslına uygun ve Diyarbekir evlerine yakışır bir biçimde yapılsın.
İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle.
Dostça kalın.
