Evet sevgili dostlar ve değerli okurlar, Mayıs ayının sonlarına doğru Mersin’de meydana gelen bir olay vardı birkaç kişi Erbil’den turist olarak gelenleri de eşinin ve çocuklarının yanında başını taşla ezerek uçurumdan aşağı atma girişimlerine de tanık olmuştuk. Olay kaza şendi, adi olay dendi vs vs… Fakat ne kazaydı ne de adi bir olay. Kürt oldukları için bu dayağa, küfür ve hakarete maruz kalmışlardı.

Geçen günlerde birçok ilde Kürt oldukları için saldırıya maruz kalan ve hata ölümle sonuçlanan olaylar vardı. Bunları insan olarak tasvip etmek mümkün de değil.

Ardından gerçekten Türkiye’de yaşayan herkesin vicdanını yaralayan orman yangınları meydana geldi. Yangınlarda 4 insan evet 4 insan birilerinin oğlu, kardeşi, yeğeni, torunu vs hayatlarını kaybetti. Binlerce hektarlık orman yandı. Binlerce canlı türü yok oldu. Bunu eğer kasıtlı bir şekilde yakan varsa zaten buna insan denilmez ve bulunarak en ağır şekilde cezalandırılmasını istemeyen de vicdan sahibi değildir derim. Gazeteci veya değil, siyasetçi veya değil bir kısım güruh olaydan yine ima yoluyla Kürtlere doğru ibrelerini çevirdi. Sayın içişleri bakanı ve Manisa Valiliğinin açıklamaları oldu ama bu güruh ısrarla devam etti imalarına. Şu artık bilinmeli her Kürt PKKlı değil, her PKKlı Kürt değil.

Sonuç mu? 4 ü kadın 7 kişi (Yaşar Dedeoğlu, Barış Dedeoğlu, Metin Dedeoğlu, Serpil Dedeoğlu, Serap Dedeoğlu, İpek Dedeoğlu ve Sibel Dedeoğlu) evlerinde silahlı saldırı sonucu öldürüldü ve ev yakıldı. Şimdi o güruh çok mu mutlu yorumu size bırakıyorum.

Ama her konusu olduğunda bu devletin kurucu unsurları diye tanıtılan, binlerce yıldır birlikte yaşandığı dillendirilen, kız alıp verildiği söylenen Kürtlere karşı bu kin, nefret ve faşistlik kimseye birşey kazandırmaz. Bu tür olayların her biri araya örülmek istenen duvarın bir tuğlasından başka birşey olmaz. Artık duvar, kin, nefret ve faşizan düşmanlık dönemi bitmedi mi?

Bu ülkenin kurucu unsuru denilenlerin bu ülkede sayıları 7-8 milyonu bulan bir Suriyeli, Afgan, Bangladeşli vs vs kadar kıymeti olmayacak mı?

O zaman şeytanın avukatlığını yapıp ya Suriyeliler veya Afganlar mı yaptı demek kuyuya deli gibi taş atmak kime fayda getirir.