Siyah, yeşil veya beyaz hiç fark etmez, çayın her hali güzel her hali yararlı. Hadi size yazının hemen başında çayın faydaları…

-Kanserden koruyor.

-Damarları güçlendiriyor.

-Şekeri dengeliyor.

-Şekersiz olmak şartıyla kilo vermeyi sağlıyor.

-İnflamasyonu yani iltihabi önlüyor.

-Hafızayı güçlendiriyor.

-Alerjileri önlüyor.

-Tansiyonu dengeliyor.

-Keyif veriyor.

-Hayata anlam katıyor.

Çay içeriğindeki kateşinlerden (antioksidan) kaynaklı kanserle mücadelenden tutunda enfeksiyonlar, kemiklerin güçlenmesi, karaciğerin detoksu, cildin güzelleşmesi, hafızanın güçlenmesine kadar bir çok faydası olan ayrıca bir kültür ve bir yaşam şekli olan mucizevi bir içecek. Ben şahsen çaysız güne başlamayanlardanım.

Yazımın başında da belirttiğim gibi siyah, yeşil beyaz veya soğuk sıcak olması hiç fark etmez, çay her hali ile faydalı. Sadece ama sadece çay olarak tükettiğiniz takdirde öyle ama içine hiçbir ekleme yapmadan tüketilirse öyle.

Çayın tek handikapı içine şeker eklenmesi veya yanında illa ki bir şeyler atıştırılması, şayet çayı tek başına tüketebilirseniz, süper bir antioksidan ve yaşlanma karşıtı iksir tüketmiş olursunuz.

Çay içmek demişken, size biraz stresten ve yıkıcı etkisinden bahsetmek istiyorum.

Stres vücudumuzda kontrolsüz bir şekilde kortizol hormonumuzun salgılanmasına sebebiyet veren bir faktör. Ve kortizol hormonunun kontrolsüz ve dengesiz varlığı vücudumuzda birçok sorun teşkil ettiriyor. Bu hormonun artmasıyla önce şeker yükseliyor, sonra onu azaltmak için insülin oradan zıplıyor sonra şeker çok düşüyor ve hipoglisemi tablosu ardından da hooop bol bol şekerli abur cubur kek çikolata ve benzeri tıkınıyoruz.

İşte strese girdiğinizde sürekli bir şey yeme ihtiyacı özetle bu tablodan kaynaklanıyor. Yani aşırı stres altındaki kişilerin aşırı beslenmesi bu yüzden ve bu durumu maalesef diyet yaparak engelleyemezsiniz. Ben bu sebeple 15  yıllık meslek ve çalışma sürecimde şişmanlığın sadece az yemeye uğraşarak, çözülemeyecek kadar karmaşık olduğunu fark ettiğim için hayatımı bu konuya adadım ve kilo kontrolünün tartışmasız anayasası diyebileceğim optimum kilo programı adında bir sistem inşa ettim. Böyle bir gereksinimin neden olduğunu sorarsanız hepimizin malumu diyetle verilen kiloların %95 i geri alınıyor hatta daha fazla olarak geri alınıyor. Hal böyle iken ve kimsenin çözüm yolları için yeteri kadar uğraşmadığını görerek durumdan vazife çıkardım ve kilo kontrolü stres ve yeme alışkanlıkları üzerine araştırmalarımı yoğunlaştırdım.

Siz değerli okuyucuma tavsiyem kilonu bir sonuç olduğunun farkına varın ve bu sonucu doğuran alışkanlıklarınızın üstesinden gelmeye çalışın. Hepinizi çok seviyor saygıyla selamlıyorum.