HABER/Güneş OCAĞA
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a yazılı soru önergesiyle, CHP’nin iki yıl önce gerçekleştirilen kurultayına ilişkin açılan davanın hukuki dayanağı ve süreci hakkında yanıt istedi.
"HUKUK ASLİ GÖREVİNDEN UZAKLAŞTIRILDI"
Hukukun asli görevinden uzaklaştırıldığını belirten Tanrıkulu, "Türkiye, son yıllarda ekonomik kriz, yoksulluk, işsizlik, çiftçilerin iflası, esnafın kepenk kapatması, gençlerin gelecek umudunu kaybetmesi gibi çok ağır sorunlarla boğuşurken; hukukun asli görevlerinden uzaklaştırıldığı, siyasete müdahale aracı haline getirildiği yeni bir döneme tanıklık etmekteyiz" dedi.
"MUHALEFET İTİBARSIZLAŞTIRMAK İSTENİYOR"
İki yıl önce CHP kurultayına ilişkin açılan davanın muhalefeti itibarsızlaştırmak adına yapılığını ifade eden Tanrıkulu, "Cumhuriyet Halk Partisi’ne dair iki yıl önce gerçekleşmiş bir kurultaya ilişkin açılan dava, hiçbir şekilde Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görev alanında olmamasına rağmen görüşülmekte ve bu şekilde hem kamuoyunun dikkati gerçek sorunlardan uzaklaştırılmakta hem de siyasi bir operasyon görüntüsü yaratılmaktadır. Hukuki bir içtihat değil, tamamen siyasi hedeflerle açılan bu tür davaların hem yargıya olan güveni yerle bir ettiği hem de muhalefetin itibarsızlaştırılması amacı taşıdığı açıkça görülmektedir" diye kaydetti.
CHP'Lİ TANRIKULU'NDAN ADALET BAKANI'NA 6 SORU
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, davanın açılması sürecinde Adalet Bakanlığı’na bağlı adli teşkilatın herhangi bir yönlendirmesi veya onayının olup olmadığına ilişkin Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a şu sorularla yanıtlamasını istedi:
"1. İki yıl önce yapılmış ve tüm yasal prosedürleri tamamlanmış olan CHP Kurultayı’nın, Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görüşülmesinin hukuki dayanağı nedir?
2. Yargıtay içtihatları ve yüksek yargı kararlarına göre siyasi partilerin kongre ve kurultaylarına dair itirazların çözüm mercii Yüksek Seçim Kurulu iken, neden bu dosya görevli olmayan bir mahkemeye tevdi edilmiştir?
3. Bu davanın açılması sürecinde Adalet Bakanlığı’na bağlı adli teşkilatın herhangi bir yönlendirmesi ya da onayı olmuş mudur?
4. CHP’ye yönelik açılan bu davanın zamanlamasının, Türkiye’de artan ekonomik kriz, yoksulluk ve sosyal çöküntü tartışmalarını gölgelemek üzere gündem mühendisliği olarak planlandığı yönündeki değerlendirmelere Bakanlığınızın yanıtı nedir?
5. Yargı yoluyla siyasi parti içi tartışmaların tırmandırılması ve kamuoyunun dikkatinin gerçek sorunlardan uzaklaştırılması, demokratik hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşıyor mu?
6. Bu davaların ardında siyasi iradenin yönlendirmesi olduğu yönünde kamuoyunda oluşan kanaati dağıtmak için Bakanlığınız ne tür adımlar atmayı planlamaktadır?"