“Doğu Masası” kavramıyla CHP’nin aslında kast ettiği “Kürt Masası”dır ve buna bağlı olarak Kürtlerin oylarıdır. Bu bir çıkış CHP adına ve kuşkusuz bir çıkmazdan çıkma arayışıdır, bir politik nefes almadır amaçlanan. Fakat sosyal demokrasi politik olarak genel bir problematik gerçek ile karşı karşıyadır.

Dünyada sosyal demokrat politikalarının çıkmaz yaşadığı bir dönemden geçiyoruz. Kuşkusuz Türkiye’de sosyal demokrasi iddiasını taşıyan politik çevreler bu çıkmazdan nasibini almış gözükmektedir. Bunun en belirgin göstergesi Türkiye’de uzun bir süredir sosyal demokrat bir hükümetin iktidarı göğüsleyememiş olmasıdır.

Gerek dünyada gerekse Türkiye’de uzun bir zamandır sosyal demokrat partilerin kitlelerle buluşamaması, geniş halk kesimlerini kucaklayamaması gözle görülür bir gerçektir.  Son zamanlarda yeni sosyal demokrat kuramların ve buna bağlı olarak özelikle ezilen kesimleri veya varoşları kucaklayacak, onların yeni bir politik istikamete yönlendirecek projelerin geliştirilememesi iddia ettiğimiz çıkmazın göstergesi olarak kabul edilebilir.

CHP, Sol Yapıları Gelenekçi Zihniyetiyle Törpüledi

CHP’nin kuruluşundan bugüne “ortanın solunu” kendi geleneksel yapısının içinde bir anlamda törpülemesi sol demokratik politikaların gelişememesinin nedenlerin başında gelmektedir.  Yakın geçmişte Zülfü Livaneli’nin verdiği röportajda aslında bu konuyu açıkça vurgulamış oldu.

Gelenekselci bir yapıya sahip olan CHP’nin Tek Parti İktidarı bile hariç tutulursa, son CHP bile Türkiye’nin önemli sorunlarından olan Kürt Sorununun çözümünü içselleştirmiş değildir. Son CHP Marjinal sol gruplar ile yakasını PKK’den bir türlü kurtaramayan HDP’nin dayatmaları arasında bir gel-git yaşamaktadır. Halbuki SON CHP’nin politik aktörleri HDP’ye de adeta yardımcı olarak onu PKK’nin şiddetini açıkça reddedecek bir noktaya gelmesinde rol oynayabilir. Bunu yaparken bütün eleştiri ve önerilerini kamuoyunun gözü ve kulağı önünde yapmalıdır hem de oy kaygısı yaşamadan!

Kürt Masası Çıkışı Olumludur Ama…

1960’li ve 70’li yıllarda Kürt aydınları ve Kürt gençliği ulusal ve toplumsal sorunların çözümü için Türk Sol örgütleri içerisinde siyasal mücadelelerini veriyorlardı. Hemen hemen her Türk Sol örgütünde bir Kürt seksiyonu vardı. 1975’lerden sonra deyim yerindeyse Kürt Siyasal hareketi oluşmaya başladı ve bunun tarihsel zemini de peyderpey kurulan Kürt Örgütleriydi. DDKO, Özgürlük Yolu, Rızgari, DDKD, PKK, DDKD bunlardan bir kaçıdır.

Öte yandan TİP (Türkiye İşçi Partisi) programında ilk defa “Kürt Sorunu” yazdı ve bu programla seçimlere girdi. TİP, 1965 seçimlerinde, 54 ilde toplam 276 bin 101 oyla yüzde 2,97 oy oranına ulaşarak TBMM'ye 15 milletvekili göndermeyi başardı. Fakat CHP hiçbir zaman belirgin bir şekilde Kürt Sorunu gerçeğini görmedi, görmek istemedi. Kürt Sorunu kendini dayattığı bunalımlı dönemlerde CHP hep “Kürt Raporu” hazırladı. Başka bir anlatımla CHP için Kürt Sorunu ülkenin hastalıklı halinin bir gerçeği olarak görüldü.

Bu anlayışla CHP bugüne geldi. Ancak acı bir gerçek var ortada şimdi. CHP’nin doğu ve güneydoğuda olmayışı. CHP, “oy vagonu” olarak gördüğü HDP’yi ittifakın bileşeni olarak göremeyecek kadar politik basiretsizlik ve tutarsızlık yaşamaktadır. Oya ihtiyacı olan CHP, HDP’nin kapatılmasının gündemde olduğu bu zamanda politik bir hamle yaparak “Doğu Masası”ı gündeme getirmiş bulunmaktadır.

Hali hazırda Türkiye’nin doğusunda CHP yoktur, meydanı boş bırakmıştır. Türkiye’nin kurucusu olan bir parti için bu durum acınacak bir haldır. Türkiye partisi olma iddiası olan her parti ülkenin dört bir yanında örgütlenebilmeli, var olmalı, vatandaşların sorunlarını meclise taşıma misyonuna sahip olmalıdır.

CHP, doğuda olmamakla halkı belirgin bir şekilde AK Pati ile HDP arasındaki rekabete mahkum etmiş bulunmaktadır. Oysa potansiyel olarak bölge sosyal demokrat bir yapıya sahiptir ve her zaman her ilde milletvekili çıkarılabilecek bir durum söz konusudur. Nesnel olarak bu böyle. İşin öznel tarafına ise bakacak olursak doğru teşkilatlanma ve doğru adaylarla halkın karşısına çıkıldığı zaman seçimlerde başarı elde edilir, diye düşünmekteyiz.

CHP’nin bu anlamda “Doğu Masası” çıkışı öncelikle il ve ilçe teşkilatlarının değişim ve dönüşümden geçmesine vesile olmalıdır. Masa kendi teşkilatları için bir çözüm masası halini almalıdır. Masa eğer, seçmenlerden kısa yoldan oy almak için kurulmak isteniyorsa, acı bir SON ile karşılaşılabilir.

Saygıyla…