Günaydın Türkiye.

Günaydın sevgili Okurlarım.

Bu hafta köşemin tümünü Cemil Çiçek’in;

“Türkiye üzerinde oyun oynandığına dair açıklamaların tümü abestir. Ak Parti olarak ekonomide yanlış adımlar attık. Ve şu anda bunun cezasını çekiyoruz. Doların yükselmesiyle ülke batmıyor. Ülkemiz battığı için dolar yükseliyor.

Millete gerçekleri anlatmaktan niye korkuyorsunuz?”

Diyen sözleri üzerine kurgulamak istedim.

Sonra düşündüm; biz gazeteciler, ekonomistler yurtseverler; ülkesinin insanına mutlu, sağlıklı, laik, demokrat, eşitlikçi sosyal bir yaşam sağlanmasına çaba gösterenler zaten bunları taa başından beri söylüyor, yazıyor, çiziyoruz.

Sağ olsun Cemil Çiçek de öbür cenahtan yürekli bir biçimde dile getirmiş.

Olsun bu da bir gelişmedir.

Biz hepimiz; birilerini yere vurmak ya da bir kurumu dumura uğratmak için değil, Türkiye’yi daha mamur bir ülke yapmak ve Türkiye insanını korumak, savunmak ve daha mutlu kılmak için yazıp çiziyoruz. Zor koşullarda yaşatılmayı göze alarak.

Yoksa asla, siyasi kabile aidiyetiyle davranmıyoruz.

Bu böyle biline…

&

Bir bakalım kimler ne demiş.

Bir milletin gençleri ne zaman bozulur biliyor musunuz?

O milletin yetişkinleri bozulduğu zaman gençleri de bozulur.

Montesquieu

Katılıyorum.

"Para az değil; hırsızlar çok kalabalık."

Eduardo Galeano

Cuk diye yüreklere oturmuş bir kelam.

"Bu ülkede 4 şey olmayacaksın; kadın, çocuk, ağaç, hayvan." Yaşar Kemal

Yüzde yüz haklısın üstadım.

Biz de ne olacağımızı şaşırdık…

Pırlantadan alınmayan vergi, kitaptan alınıyordu.

Çünkü pırlanta alandan değil, kitap okuyandan korkuluyordu. Emile Zola

Bu Êmile Zola Türk müydü acaba?..

Sanki bizi anlatmış gibime geldi de.

AK Parti Elazığ Milletvekili Zülfü Demirbağ;

“Ekonomik sıkıntı çekiyorsak, iki kilo yerine yarım kilo et alın, domatesi iki kilo almayın, iki tane alın, biber alacaksanız, bir kilo yerine üç tane alın, zaten kış günü turfanda sebze sağlığa faydalı değil” diyor!

Otorite konuşuyor beyler otorite.

Ben de pes diyorum, pes…

&

Kulağa hoş gelen sözler

Dünyada hiç kimseye fazla bağlanmayın. Gölgeniz bile karanlık bastığında sizi terk eder. La Edri

&

Bir söz de benden

Soru sormak, doğruya el uzatmaktır. Hadi biz de bir soru soralım. Özlediğimiz doğruya el uzatalım.

Sorun kardeşim sorun, korkmayın.

Yanlış atılan adımların cezasını halk olarak bizler çekiyoruz, gerçeğini dile getirmekten korkmayınız.

&

YAŞAMAN LAZIM;

MASKE TAK,

MESAFEYE ÖZEN GÖSTER,

KENDİNİ ve ÇEVRENİ TEMİZ TUT.

AŞI OL KARDEŞİM

AŞI OL!

&

Türkiye Ne Zaman düzelir?

Türkiye dününü sorgulamaya başlarsa, düzelme yoluna girmiş olur.

İşte o zaman aydınlık, güneşli günlere dönmüş olur.

&

Ulu Camiye;

Engelli insanların da girebilmesi için

Rampa yapılmalı...

&

Şimdi de sıra haftanın öğüdünde

Kirveme öğütler

Kim demiş bilmiyorum ancak önünde şapka çıkardığım bir söz.

7 yaşındaki çocuğa önce öbür dünyayı değil, 70 yıl yaşayacağı bu dünyayı öğretin.

Korkuyu değil; ahlakı, adaleti, sevgiyi öğretin.

Hay ağzına, fikrine sağlık arkadaş; her kimsen.

&

Gelelim “Dilimde tüy bitinceye kadar” yazacaklarıma;

Geleceğimizi çalmayın.

Anzele, büyük bir balıklı göl haline getirilip, turizme kazandırılsın.

Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi MÜZEYE dönüştürülsün.

Sur içi DÜNYANIN EN BÜYÜK AÇIK HAVA MÜZESİ haline getirilsin.

Şehrin eski adlarından biri, SUR İÇİNE VERİLSİN.

Eski stadyumun yeri ŞEHRİN, ÖZGÜRLÜK MEYDANI olsun.

Daha da önemlisi,

Sur içinde, yakılıp yıkılan bölgelerde evler, aslına uygun ve Diyarbekir evlerinin aynısı/tıpkısı bir biçimde yapılsın.

İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle.

Dostça kalın.