Koronavirüs pandemisi nedeniyle dünya genelinde 300 milyondan fazla çocuk, alınan tedbirler nedeniyle eğitimden mahrum kaldı.

Okullar kapandı, birçok ülke çocukların eğitim geri kalmaması için uzaktan eğitime geçti.

Türkiye de Milli Eğitim Bakanlığı talimatıyla kısa adı EBA olan Eğitim Bilişim Ağı üzerinden çocuklarımıza uzaktan eğitime başladı.

18 milyon 241 bin 881 öğrenci, bu sistem üzerinden uzaktan eğitim aldı.

Kağıt üzerinden aldı almasına da gelgelelim pratikte gerçekten eğitim aldı mı?

Diyarbakır’a bakalım;

Kentte bin 77 okul, 2 bin 314 derslikte yaklaşık 450 bin öğrenci var.

Büyük bölümü kent merkezinde ikamet etse de bir kısmı da kırsalda yaşıyor.

EBA için velilerin cep telefonlarına her ne kadar ücretsiz 5 GB internet tanımlansa da ne kadarı faydalandı bundan?

Merkez ilçelerde bile interneti, akıllı telefonu olmayan binlerce velinin olduğunu, kırsalda dağ başına çıkıp ders almaya çalışan öğrencilerin haberlerini servis ettik durduk.

Şimdi, pandeminin dördüncü kez pik, Delta varyantı nedeniyle kısa sürede ve hızlı şekilde bulaşan türünün tavan yaptığı, her gün 15-20 kişinin vefat ettiği bir süreçte ders zili çaldı.

Evlatlarımız ilk günden itibaren rezalet yaşıyor bu kentte.

Nasıl mı?

Milli Eğitim koltuğunda oturanlar, okulların kapalı olmadığı dönemde tadilat, boya-badana işlerini yapamadığı ve dolayısıyla okulları eğitime hazır hale getirmediği için fiziki olarak sorunlar yaşandı.

Hal böyle olunca bazı derslikler, hatta okullar birleştirildi.

Şimdi her okulun önü curcuna.

Az önce sıraladığım pandeminin boyutuna karşın sosyal mesafe, kapalı alandan uzak kalma, temas, maske olayı; kısacası her şey birbirine karıştı.

Bunun bir sorumlusu yok mu?

Hesabını soracaklar neyi bekliyor?

Bu rezalete, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza bu eziyeti, tehlikeyi yaşatanlar, bir gün bile koltuklarında oturmamalıdır.

Saygılarımla