Değerli dostlar biliyorsunuz ki, koronavirüsün Çin'den bütün dünyaya yayılmasının ardından başta 2020 Tokyo Olimpiyatları olmak üzere birçok spor etkinliği de ertelendi.

Bu süreçte sporcuların fiziksel olarak yaptığı saha ve takım antrenmanları değişti ve antrenmanlar gerçekçi koşullarda yapılmadı, yapılamıyor.

Burada geri dönüş ve adaptasyon sürelerinde sporcuların fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal boyutlarına da dikkat etmek gerekir.

Unutmayalım ki psikolojik olarak iyi durumda olan sporcular, antrenmanlara daha iyi konsantre olur.

Yaşadığımız bu koronavirüs eve kapanma sürecinde performans kayıplarının sadece fiziksel ve fizyolojik olacağı, bunun yalnızca bu antrenmanlarla telafi edileceğini düşünmek bir yanılgıdır.

Toparlanma en az fiziksel ve fizyolojik olduğu kadar zihinsel ve duygusal süreçleri içeren bir psikolojik olgudur da. Bu koronavirüs sürecinde psikolojik sağlamlıkları daha iyi durumdaki sporcular, olmayanlara göre daha başarılı sonuçlarla karşılaşabilir.

"Psikolojik önlem alınması gerekiyor"

Psikolojik yorgunluğun fiziksel veya fizyolojik yorgunluktan daha önce ortaya çıkabilecek ve performansı sınırlayabilecektir

Antrenör ve sporcularla yapılan araştırmalar, performansın en az yüzde 50 psikolojik faktörlere bağlı olduğunu da ortaya koymuştur.

Bu nedenle koronavirüs nedeniyle ara verilen bu dönemde psikolojik önlemlerin de alınması gerekmektedir.

Spor performansını belirleyen faktörler içinde en çok ihmal edilen konunun da psikolojik hazırlık olduğu söylenebilir.

Psikolojik hazırlık başarıyla yerine getirilmediğinde performans kayıpları daha ciddi olacaktır.

Bunun için sporcular tarafından psikolojik beceri antrenmanı programlarının takip edilmesi gerekmektedir.

"Psikolojik beceri antrenman programları oluşturulması lazım"

Psikolojik becerilerin fiziksel beceriler gibi çalışıldıkça gelişen ve çalışılmadıkça gerileyen beceriler olduğunu, bunların fiziksel antrenmanlarla kombine edilmesi gerektiğini unutmayalım.

Takımların ilgili uzmanlar tarafından psikolojik beceri antrenman programları oluşturması ve antrenman ilkeleri çerçevesinde bunları sporculara uygulaması performans yükseltme ve performans kaybına uğramama açısından önem taşıyor.

BU ZOR GÜNLERİ HEP BİRLİKTE AŞACAĞIZ

İnsan denen varlık çok güçlü bir varlıktır; hayatta kalma güdüsü, mücadele etme ve adapte olma yetisi çok güçlüdür.

Tarih boyunca insanlık pek çok benzer hastalık salgınını, krizleri, savaşları ve felaketleri atlatabilmiş ve bugünlere gelebilmiştir.

Umutsuzluğa kapıldığımızda dönüp insanlık tarihine bir bakmak, gücümüzü yeniden toplamamıza ve inancımızı tazelememize yardımcı olacaktır.

Hayat kendine her zaman bir yol bulacaktır.

Spor da her zaman bu yaşam enerjisinin, aktivizmin en değerli araçlarından biri olmuştur.

İyi ki spor var… Ve iyi ki etkinlikler var…

En büyük güç kaynaklarımızdan birinin dayanışma olduğunu da unutmamak gerekir.

Yani hayatta kalmak kadar, birbirimizi hayatta tutmak da önemli.. Hep birlikte, işbirliği içinde, toplumsal özveriyle, dayanışarak aşacağız bu zor günleri de…

Geçmiş Bayramınızı kutlarken,

Başka bir yazıda görüşmek üzere,

Esen Kalın Evde Kalın Spor’la Kalın.