Ali Babacan’ın liderliğini yürüttüğü DEVA Partisi, açık söylemek gerekirse bölgede ve özelde Diyarbakır’da büyük bir ilgi ve merak uyandırmış durumda.

Öyle ki geçen hafta İl ve İlçe teşkilat kuruculuğu için bin 800 kişi müracaat etti. Başvurular internet üzerinden yapıldı, beş kişilik DEVA Kurucular Kurulu üyesi bu kişileri tek tek dinledi.

Ali Babacan, son dönemlerde bulabildiği sınırlı sayıdaki yayın kuruluşlarına konuk olup DEVA’nın yola çıkış hikayesini ve projelerini anlatmaya çalışıyor. Ekonomiden, demokrasiye ve sosyal yaşamın bir çok alanına dair Türk siyaset tarihinde ezberleri adeta bozuyor.

Konu Doğu ve Güneydoğu’ya, dolayısıyla Kürt sorununa gelince mantıklı çözümler sunuyor. Ali Babacan, Türkiye’deki en temel sorunun demokrasi, temel hak ve özgürlükler olduğuna inanıyor. Demokrasi gerçek manada yaşam bulursa ne Kürt sorunu başta olmak üzere birçok sorunun ortadan kalkacağını vurguluyor her fırsatta. Bu söylemlerin bölgenin iki güçlü partisi HDP ve AK Parti tabanında ilgiyle karşılandığını gözlemlemek mümkün.

DEVA’ya yapılan müracaatlara bakılırsa daha çok eski AK Partililerin ilgisi daha fazla. AK Parti eski vekilleri, il başkanlığı, il ve ilçe yöneticiliği yapmış isimler de var başvurucular arasında. DEVA’ya göre, “Bölgede seçmen HDP ve AK Parti arasında sıkışmış durumda. Alternatif olmadığı için bu iki partiye oy veriyor.”

Reelde durum böyle mi?

Bu tartışılır elbet.

Tartışılmayan bir husus varsa o da sorunların giderek katmerleştiği…

Halk, yıllardır batıda farklı doğuda farklı bir dil kullanıp, oyları aldıktan sonra ortadan kaybolan ve seçim arifesinde yine aynı dile dönen siyasetçilerden bıkmış durumda. Sözü ve özü bir, gel gitleri olmayan, demokrasiden ve temel insan haklarından yana olan, ekonomik çıkmazdan bu ülkeyi düzlüğe çıkaracak siyasetçiler halk nezdinde itibar görür mutlaka.

DEVA bunu başarır mı?

Bekleyip, birlikte göreceğiz…

Saygılarımla