Mitoloji ve inanç ilişkisi

Mitolojiler tamamen insan ürünüdür ve onlar her türlü insani ihtiyaçlar karşısında insan düş gücünün bir çözüm yolu olmuştur. İnançla alakalı olan mitolojiler, dinlerin yorumlanması veya insanın somutlaştırma ihtiyacından dolayı dinin soyut taraflarının daha anlaşılır hale getirme çabalarının neticesinde teşekkül etmiştir. Bundan dolayı çok eski zamanlardan beridir mitoloji, dinin insan boyutlu algılanışı ve açıklayıcısı olmuştur.

Gerek geçmişte ve gerekse günümüzde din ile mitoloji arasında sıkı bir ilişki sürekli var olagelmiştir. Tarihin herhangi bir döneminde, başlangıçta olmuş olan veya olduğuna inanılan kutsal öyküler olan mitos sadece düşünsel süreçlerden doğmamaktadır.

Toplimların kökenine Mitlerle ulaşmak mümkün

Mitler toplumların sosyo-kültürel yapısını yansıttığı için ulusların kültürleri, kökenleri ve yaşantıları ile ilgili bilgilere onların mitlerinden de ulaşmak mümkündür. Mitler aracılığıyla toplumların en gizli katmanlarına inilebilir. Onların inançlarına, dünyayı algılayışlarına, anlamlandırma şekillerine ve deneyimlerine ışık tutulabilir. Mitlerin toplumların dünya görüşlerini ve önemli inançlarını temsil ettikleri için onların kültürleri tarafından değer verilen ve korunan insani deneyimlerinin de simgeleri oldukları söylenebilir.

Mit'ler sosyal bir gerçekliktir

Mit, ilkel bir topluluk içinde var olduğu biçimiyle sadece anlatılacak bir öykü değil, aynı zamanda bir sosyal gerçekliktir. Modern romanlarda anlatılan türden basit bir kurgu değil, yaşanan bir gerçekliktir. Çünkü mitin altında yatan olayların uzak bir geçmişte ortaya çıktığına, dünyanın ve insanın yazgısı üzerinde etkisini sürdürdüğüne inanılmaktadır. Derinden inanmış Hıristiyanlar için yaratılış, ilk günah ve İsa’nın çarmıhta kurban edilmesiyle günahların ödenmesi neyi ifade etmekteyse ilkel insan için de mit onu ifade etmektedir. Mit asla bilimsel ilgiyi doyurmaya yönelik bir açıklama değil, toplumsal ihtiyaçlara ve isteklere dayalı, dahası, pratik ihtiyaçlara yardım eden, dini ihtiyaçları ve ahlaki özlemleri derinden doyurmaya yönelik eski bir gerçekliğin yeniden anlatılmasını oluşturmaktadır.