Youtuber’in biri “1 TL ile bir gün geçirebilir miyim” diyerek Diyarbakır’ı test etmeye geliyor.

Havalimanında bir servis aracı onu önce ofis semtine bırakıyor.

Sabah kahvaltısını bir çorbacıda, öğlen yemeğini Dağkapı’da ciğercide yapıyor.

Akşam çiğköfte ve kadayıfları mideye indirip, ÇarşiyaŞewiti’de kefiyesini de takıp 1 TL dahi harcamadan tekrar İstanbul’a uçuyor.

Bir başkası, semt pazarında döner ekmek yiyen 12 yaşındaki pazarcı çocuğa karnım aç diyor.

O çocuk elindekini değil, ayranıyla birlikte yeni bir dürüm ısmarlıyor.

Telefon şarjı bitmiş numarasıyla Kayseri’deki annesi ile konuşurken “buradaki akrabalarımız telefona yanıt vermedi, banklarda yatacağım” diyen adama, Diyarbakırlı “Gel yaw, bizde kalırsın. Hem de istediğin kadar” diyerek, eve misafir etmeye çağırıyor.

Örnekler çok…

Say say bitmez…

Diyarbakır mertliği ve misafirperverliğiyle bu halde iken Milli Eğitim Müdürlüğü, resmi web sayfasında kenti aşağılayan, sapkın ve kişilikten yoksun gösteren bir kitapçığın PDF’lerini yayınladı.

Adı; “Şehrimiz Diyarbakır”

Bu kitapçığa geçmeden önce bu kent için iki kelam biz edelim;

Diyarbakır, yeryüzünde ilk yerleşim yerinin ve ekmeğin ilk tohumunun atıldığı yerdir…

M.Ö. 7000 yıllarında Ergani/Çayönü’nden başlayan ve günümüze kadar gelen; sadece bölgede değil dünya tarihinde de önemli roller oynayan birçok uygarlık bu yörede değerli eserler bıraktı…

Kimleri bağrında misafir etmedi ki…

Hititler, Hurri-Mitaniler, Asurlular, Mervaniler, Persler, Akkoyunlular, Osmanlılar, Medler ve daha birçok medeniyetler…

Türkü, Kürdü, Ermenisi, Persi, Arapı, Müslümanı, Ermenisiyüyıllarca bir arada yaşadı bu topraklarda.

Buraya kem gözle bakanlar, kötü sözle lekelemeye çalışanlar, gelip bu kutsal kenti gördükçe söylediklerinden hep utandı.

Kanıtlarla, belgelerle, youtube’ye düşen gizli kamera kayıtlarıyla…

Şimdi Milli Eğitim Müdürlüğü’nün kitabına bakalım;

Şehir, fırsatlar sunduğu kadar bazı riskler de içerir. Doğal afetler, şiddet, madde bağımlılığı, trafik kazaları, “cinsel istismar” şehirde de karşılaşılabilecek risklerden bazılarıdır.”

Bu ifadeleri kabul etmek mümkün değil…

Bakın ne oldu;

Tepkiler çığ gibi büyüyünce konu Ankara’ya MEB’e iletildi, iç soruşturma başlatıldı ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün sitesinden rezalet ifadeler çıkarıldı.

Sonra İl Milli Eğitim Müdürlüğü, tarih kitaplarına sığmayan bu kentten özür dileyeceğine, özrü kabahatinden büyük açıklama yaptı.

Ona da bakalım;

İlimizde 2021-2022 Öğretim yılında okutulması planlanan “Şehrimiz Diyarbakır” seçmeli ders materyali ile ilgili olarak sosyal ve görsel medyada yer alan iddialarla ilgili açıklama yapma gereği duyulmuştur.

“Şehrimiz Diyarbakır” materyalinin hazırlanması Milli Eğitim Bakanlığı “2023 Vizyonu Belgesi’nde yer alan uygulamalara imkan sağlanacak, çocukların kendi bölgelerinin üretim, kültür, sanat ve coğrafi kapasitesini keşfetmesine, bitki ve hayvan türlerini, yöresel yemeklerini, oyun ve folklorunu tanımasına yardımcı olmak amacıyla “Şehrimiz …….” materyalinin 1.ve 2. ünitelerin içeriği Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanmış ve tüm illere gönderilmiş, 3., 4. ve 5. ünitelerinin İl Milli Eğitim Müdürlüklerince hazırlanması 31/07/2019 tarihli emirleri ile çalışmalar yürütülmüştür.

Bu bağlamda;

1.Hazırlanan eğitim materyali henüz basılı hale getirilmemiş ve hiçbir öğrenciye okutulmamıştır.

2. 2.Ünitede yer alan Şehrin Riskleri başlığı altında yer alan ifadeler Diyarbakır şehrine ilişkin olmayıp tüm kentlerin ortak riskleri olarak sayılmıştır. (Ekte bazıları sunulmuştur.)

3.Diğer illerin hazırladığı içeriklerde de aynı ifadeler geçmektedir.

4.Tasarımı yapılan “Şehrimiz Diyarbakır” kitabı PDFyayını gözden geçirilmek üzere İnternet Sitemizden kaldırılmıştır.

5.Tamamı Diyarbakırlı olan ve şehri çok iyi tanıyan kitap yazım komisyonu yazarlarımızca 22/03/2021 tarihli yayın tekrar incelenip Bakanlığımıza rapor olarak iletilmiştir. (Ektedir.)

6.Bakanlığımızın cevabi yazılarına göre gerekli düzeltmeler yapılarak yayına hazır hale getirilecektir.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”

Buradan göreve geldiği ilk günden bugüne kent hassasiyetine gören, bilen ve ona göre adılar atan İl Valisi Sayın Münir Karaloğlu’na sesleniyorum;

Her programınızda güzelliklerini, tarihi değerlerini, misafirperverliğini anlattığınız bu kente yapılan haksızlığa ses çıkaracak mısınız?

Çanakkaleli İl Milli Eğitim Müdürü Sayın Yüksel Arslan, bu kentten özür dileyerek, istifa etmeyi düşünüyor musunuz?