ÖZEL HABER/Güneş OCAĞA
Yaz sıcaklarının etkisini artırmasıyla birlikte Diyarbakır’da sivrisinek ve haşere sorunu da alarm verdi. Kent merkezi ve kırsal ilçelerde vatandaşlar yoğun sivrisinek ısırıklarından şikâyet ederken, hastanelerde kaşıntı ve cilt problemleri nedeniyle uzun kuyruklar oluştu. Konuya ilişkin Gazetemiz Güneydoğu Ekspres’e bilgi veren Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanlığı, sivrisinek ve haşerelere karşı kapsamlı bir ilaçlama çalışması yürüttüklerini açıkladı. Biyoçeşitlilik Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Kılıç ise, sivrisineklerle mücadelede asıl önceliğin çevre temizliği ve hijyen olduğunu ifade ederken, Dr. Faraç Başak da tedavi süreci hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
MERKEZ VE KIRSALDA EŞ ZAMANLI İLAÇLAMA
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı, yaz aylarının gelmesiyle birlikte artan sivrisinek ve haşere sorununa karşı başlattıkları ilaçlama çalışmalarına ilişkin bilgi verdi. Daire Başkanlığı, toplam 298 personel ile kent genelinde kapsamlı bir ilaçlama çalışması yürütüldüğü belirtti. Çalışmalar, hem şehir merkezinde hem de kırsal mahallelerde organize şekilde sürdüğünü ifade eden Daire Başkanlığı, "Kent merkezinde 32 ekip, kırsal ilçelerde ise 24 ekip ile ilaçlama faaliyetleri sürüyor. Gece yapılan ilaçlamalarda merkezde 31 araç, kırsalda yine 31 araç görev alıyor" dedi.
GÜNDÜZ LAVRA, GECE ULV UYGULAMASI
Daire Başkanlığı, "Gündüz ekipleri sivrisinek, larva, karasinek, ergin haşereler, kene ve akrepler üzerinde çalışmalar yürütüyor. Gece saatlerinde ise, ULV (Ultra Low Volume) cihazları kullanılarak sivrisinek, karasinek ve ergin haşerelere yönelik ilaçlama gerçekleştiriliyor" diye kaydetti.
DSÖ STANDARTLARINDA, DOĞAYA DUYARLI MÜCADELE
DSÖ'nün belirlediği ilaçları kullandıklarını aktaran Daire Başkanlığı, "İlaçlamalarda Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) belirlediği ilaçları kullanıyoruz. İnsan sağlığı ve ekolojik dengeyi korumak için periyodik ve bilinçli ilaçlama yapılmaktadır” diye kaydetti.
"SİVRİSENEKLE MÜCADELEDE ASIL ÖNCELİK TEMİZLİK VE HİJYENDİR"
Sivrisineklerle mücadelenin asıl önceliğinin temizlik ve hijyen olduğunu vurgulayan Çevre ve Biyoçeşitlilik Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Kılıç, "Diyarbakır ve birçok şehirde sivrisinekle mücadele kapsamında yoğun kimyasal ilaçlamalar yapılıyor. İlaçla mücadele belirli durumlarda gerekli olabilir, ancak bu yöntem tek başına kalıcı bir çözüm sağlamaz. Sivrisineklerin üreme alanları çoğunlukla çöp yığınları, açıkta bırakılan atıklar ve durgun su birikintileridir. Bu nedenle, sivrisineklerle etkili mücadele için öncelikle bu alanlarda sürekli temizlik yapılmalı ve hijyen ortamı oluşturulmalı. Çöplerin üstünün kapatılması, su birikintilerinin kurutulması ve çevrenin genel temizliği en temel önlemler arasındadır" dedi.
HİJYENE DİKKAT!
Sorunu kaynağında önlemenin önemli olduğunu belirten Dr. Kılıç, "Hijyen sağlanmadığında, sivrisineklerin üremesi hızla artar ve bu da sürekli kimyasal ilaç kullanımını zorunlu hale getirir. Bu durum hem insan sağlığına hem de çevreye zarar verirken, belediyelerin bütçesine de büyük bir yük getirir. Unutmamalıyız ki, sivrisinekle mücadelede en etkili ve kalıcı yöntem çevre temizliği ve bilinçli toplum davranışıdır. Kimyasal müdahale geçici bir çözümdür; esas olan, sorunu kaynağında önlemektir" diye konuştu.
"SAĞLIK VE EKONOMİ GÖZ ARDI EDİLMEMELİ"
Kimyasal ilaçların insan sağlığını olumsuz etkilediğini dile getiren Dr. Kılıç, "Sivrisineklerle mücadele kapsamında her yıl düzenli olarak kimyasal ilaçlamalar yapılıyor. Ancak bu ilaçlar sadece sivrisinekleri değil, insan sağlığını da olumsuz etkiliyor. Solunum ve sindirim yolları üzerinden vücudumuza giren bu kimyasallar, özellikle çocuklar, yaşlılar ve hassas bünyeler için ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Yani her yıl tekrarlanan bu uygulamalarla aslında kendi sağlığımızı da riske atıyoruz" diye kaydetti.
"KİMYASAL İLAÇLAR EKONOMİK KAYBA DA UĞRATIYOR"
İlaçların ekonomik kayba da uğrattığını ifade eden Dr. Kılıç, "Kimyasal ilaçlamaların bir diğer önemli boyutu ise ekonomiktir. Bu ilaçlar genellikle yurt dışından ithal ediliyor ve ülkemizden büyük miktarda döviz çıkışı oluyor. Belediyeler her yıl bu ilaçlara ciddi bütçeler ayırmak zorunda kalıyor. Oysa bu kaynaklar, sorunun kaynağını ortadan kaldıracak çözümler için kullanılabilir" diye belirtti.
"EN GÜVENLİ YOL TEMİZLİKTİR"
Dr. Kılıç, son olarak, "Olayın hem sağlık hem de ekonomik yönü olduğu açık. Bu nedenle sivrisinekle mücadelede önceliğimiz, çevre temizliği ve hijyen olmalı. Unutmayalım ki temizlik, bilinçli davranış ve çevreye duyarlılık, sivrisineklerle mücadelenin en etkili ve en güvenli yoludur" dedi.
ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİ SIRALADI
Dr. Faraç Başak ise, sivrisinek Isırıklarına karşı alınması gereken önlemlere dikkat çekti. Başak, "Sivrisinek ısırığı, zaman içerisinde kendiliğinden geçebilir ve genellikle sağlık sorunu yaratmaz. Fakat enfekte olan bir sinek tarafından ısırılan kişide çeşitli hastalıklar meydana gelebilir. Sivrisinek ısırığı ile kişiye Batı Nil virüsü, fil hastalığı, lyme hastalığı, Zika virüsü, sıtma gibi ciddi hastalıklar geçebilir. bunların da insan vücudunda kalıcı hasarlara neden olacağı unutulmamalıdır" dedi.
NE YAPILMALI? NE YAPILMAMALI?
Dr. Başak, yapılması ve yapılmaması gerekenleri şöyle sıraladı: “Sivrisinek ısırığı sonrası ateş, halsizlik gibi bulgular görülürse, sivrisinek ile bulaşan hastalıklar akla getirilerek en yakın sağlık kurumuna başvurulmalıdır. Öncellikle bölgeye soğuk su uygulaması yapılmalıdır. Isırık olan yer tırnak diplerinden geçebilen bakteriler ile enfekte olabileceğinden çok fazla kaşınmamalıdır. Sonradan enfekte olan lezyonlar iz bırakarak iyileşebilir. Isırılan bölgeye lokal anestezik ve kaşıntı önleyici kremler uygulanabilir, ancak alerji riski açısından dikkat etmek gerekir. Kaşınan yere tuzlu su, soda, sirke gibi gıda maddeleri sürülmemelidir. Ancak iğne deride kaldıysa dikkatlice çıkarmak, ısırılan bölgeyi su ve sabun ile yıkamak, aloevera, nane yağı, diş macunu, fesleğen, bal veya soğan suyunu ısırılan cilt noktasına yedirebilirsiniz."
