Bugünkü yazıma bir fıkra ile başlayayım.
Hepimiz biliyoruz ki fıkralar hayatın yansımasıdır.
Bugünkü fıkra şöyle;
Avcılar, Temel’in önderliğinde ormanda ilerliyormuş. Karşılarına küçük bir delik çıkmış. Temel:
- Yatın, tavşan deliği” demiş.
Yatmışlar. Delikten tavşan çıkmış.
Avlayıp yola devam etmişler.
Yolda bakmışlar, daha büyük bir delik...
Temel:
- Yatın tilki deliği” demiş. Yatmışlar. Tilki çıkmış, vurmuşlar.
Sonra delik büyümüş:
- Yatın ayı ini” diye bağırmış Temel...
Ayıyı da avlamışlar.
Temel’in her şeyi bilmesinin rahatlığıyla keyiflenmiş avcılar...
Bir süre sonra kocaman bir delik çıkmış karşılarına... Temel’e bakmışlar.
Temel:
- Uşaklar, demiş, ne çikacağunu bilmeyrum. Siz yatın, ne
çıkarsa bahtumuza!
Ertesi gün gazetelerde şu haber varmış:
Dört avcı, tren altında kaldı.
Millet kocaman kapkaranlık bir deliğe doğru gidiyor.
Her kim kıçı yanıyorsa yalnızca o bağırıyor.
Diğerleri üç maymunu oynamaya devam ediyor.
Sıra kendisine hiç gelmeyecekmiş gibi davranıyor.
Sonumuz hayrola diyorum.
&
Türk-İş’in söylemi ve eylemi.
Türk-İş raporu: Yoksulluk sınırı 7 bin 973 TL'ye yükseldi,
demiş.
Demesine demiş de işin çözümü için ne yapmış, diye sorası geliyor insanın.
Sahi bu kocaman iki konfederasyon ne iş yapar Allah aşkına?
Muntazaman üye aidatlarını topluyorlardır, mutlaka…
&
Bizdeki muhalefet
Bizim muhalefetin hal-i pur melalini İlhan Cihaner net bir dille anlatmış.
Şöyle diyor;
“Baro yasası çıktı, iki gün mecliste geciktirdik diye muhalefet yaptık sanıyoruz. Anayasa Mahkemesine giderek, tweet atarak, Salı toplantılarında bağırarak mı muhalefet yapacağız?
'Aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor… Sadece sen yanlış insanlar üzerinde hayal kuruyorsun.”
Sen bunlara susarsan, deve kuşu misali davranırsan daha çok şey gelir başımıza sayın ana muhalefet…
Arabın dediği gibi daha bu işin yalellisi. Esas türkü sonradan söylenecek.
Bugün HDP’ye yarın sana olmayacağı ne malum.
&
Dolar yükselişte hız kesmiyor.
Ancak,
Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak demiş ki "Kur benim için hiç önemli değil, hiç oraya bakmıyorum, demiş.
Doğrusu ben de hiç ilgilenmiyorum.
Niye ilgileneyim ki ne kiramı dolarla ödüyorum, ne de patates soğanı yuro ile alıyorum.
Ayrıca evet borcum boyumu aştı ama şükürler olsun onu da dolarla ödemiyorum.
Biliyorum şimdi bana haksızsın diyorsunuz.
Ama ben size haklısınız diyorum.
&
Türkiye nasıl düzelir?
Bir başkasının yaşamına duyulan saygı, sevgi arttığında, düşünce hürriyetinin tavan yaptığında, Türkiye o zaman düzelir.
&
Kirveme öğütler;
Kirvem, insanların kutsalını yakıp yıkmaya çalışmak, fikirlerinden ötürü o insanların boynunu kırmak, kendi çaresizliğinin dışavurumudur.
&
- bir hafta geçirmeniz dileğiyle.
- kalın.
Anzele, büyük bir balıklı göl haline getirilip, turizme kazandırılsın.
Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi MÜZEYE dönüştürülsün.
Sur içi DÜNYANIN EN BÜYÜK AÇIK HAVA MÜZESİ haline getirilsin.
Şehrin eski adlarından biri, SUR İÇİNE VERİLSİN.
Eski stadyumun yeri ŞEHRİN, ÖZGÜRLÜK MEYDANI olsun.
Daha da önemlisi,
Sur içinde, yakılıp yıkılan bölgelerde evler, aslına uygun ve Diyarbekir evlerine yakışır bir biçimde yapılsın.
Sonuç;
Çok net söylüyorum;
Geçmişimizi yok etmeyin, geleceğimizi çalmayın.
