Hani;

Ümit Yaşar Oğuzcan diyor ya,

39, 40, 41

Ulan dünya

Ben ölürsem

İki karış büyüyecek misin?

Sevgili takipçilerim, inanın ben de Rihter ölçeğine göre, pardon, koltuk altı termometresine göre 38- 39 derece ateşle yatıyorum. Ama köşeme yazı yazma sorumluluğuyla aşağıdaki toparlamayı yaptım.

Sürç-i lisan etmiş isem af ola.

Değerli okurlarım bu yazımda sizlere öncelikle son bir ayda söylenenleri aktarmakla yetineceğim.

Kanımca bu sözler, memleketin ahvalinin dile getirilmesinde yardımcı olacaktır.

İlk önce kime ait olduğunu belirleyemediğim, başka bir deyişle anonim sözlere yer vereceğim.

Şöyle ki;

“Yasakçı vesayetin olmadığı, her dilde türkülerin özgürce söylendiği bir ülkede uyanmak istiyorum.

“Burası kabak gibi doğruların bile ifade edilmesinin cüret istediği bir ülke haline gelmiş bulunmakta.

“İnsanı renginden, dilinden, dininden dolayı ötekileştirenlere ne demeli?

 “Önce kibrit çakmayı öğrenin, sonra ortalığı yakarsınız...

“Varlığını bir başkasının yokluğuna bağlayan zihniyetle bir yere varılmaz.

“Korkun seni mahkum eder, umut seni özgür bırakır.

“Dil, Din, Irk, Mezhep, Menfaat, Siyasi görüş derken gittikçe parçalanan insanlığı protesto ediyorum...

Ölüm doğuran bir coğrafyadan asla bakire bir gelecek bekleme.

“Her savaş, kendi zenginini yaratır.      

Dünyayı anlamak yetmez, onu değiştirmek gerekir.

 “Değirmeni kaybetmişiz, şakşağını arıyoruz. İnsanın özgürlüğü; istediği her şeyi yapabilmesinde değil, istemediği hiçbir şeyi yapmak zorunda olmamasındadır…

Şimdi de söyleyeni belli birkaç söz aktarayım sizlere.

Cengiz Çandar:

Ana muhalefet partisinin tavrı, tam bir kepazelik. Erdoğan’ın yangınına benzin döküyor.

Celal Şengör

CHP 1. Körfez krizinden beri tüm savaş tezkerelerine en çok hangi popüler cevabı vermiştir?

Prof. Dr. Mehmet Okuyan:

Mezarlıkta ölülere kuran okumak, trafik kazasında ölen adama trafik kurallarını hatırlatmaya benzer.

Ibni Haldun,

"Coğrafya kaderdir."

Sosyolog Mümin Sekman;

Bizim kaderimiz de idrak gecikmesidir!

İhsan Sabri Çağlayangil;

“Ortadoğu’da bir yemek davetinde davetli listesinde değilseniz, menüdesinizdir.”

Çehov;

“Tiyatronun birinci sahnesinde duvarda bir silah asılıysa o silah o oyunda mutlaka patlar!”

Hasan Cemal;

Adalet için yürümüştünüz, şimdi nerelerdesiniz Sayın Kılıçdaroğlu! Şimdi, Berberoğlu’nun uğradığı adaletsizliğin yüz misli HDP’li belediyelere uygulanıyor, nerelerdeydiniz?

Levent Gültekin;

“Bu hanımefendiye haddini bildiriniz” cümlesi 28 Şubat’ı hatırlatıyormuş. Sevgili iktidar mensupları bu kadar hassassınız yani? Peki bu hassasiyetiniz bugünkü haksızlıklara, hukuksuzluklara, zulümlere niye işlemiyor sevgili hassas arkadaşlar?

Bu sözlerin hiç birine yeni bir şey eklemek ya da bu sözler üzerine bir yorumda bulunmak işgüzarlık olur inancındayım.

Mikrofon sizde…

                                  &

Ama ben kirvemi ihmal etmeyeceğim.

Kirveme öğütler;

Kirvem büyük insanlar veda ederek gider, basit ve küçük insanlar ihanet ederek gider!..

İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle.

Dostça kalın.

                                   &

Geleceğimizi çalmayın.

Anzele, büyük bir             Balıklıgöl haline getirilip, turizme kazandırılsın.

Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi MÜZEYE dönüştürülsün.

Suriçi DÜNYANIN EN BÜYÜK AÇIK HAVA MÜZESİ haline getirilsin.

Şehrin eski stadı, ŞEHRİN, ÖZGÜRLÜK MEYDANI olsun.

Daha da önemlisi,

Sur içinde, yakılıp yıkılan bölgelerde evler, aslına uygun ve Diyarbekir evlerine yakışır bir biçimde yapılsın.

Ve sevgili meslektaşlarım, dernek yöneticileri, STK Yöneticileri; Zerzevan Kalesi, Çayönü, Mitras Tapınağı, Kortik Tepe, Hilar Mağaralarını ve Bırkleyn Mağaralarını koruyalım, gün yüzüne çıkaranları sahiplenelim.