Almanya'nın başkenti Berlin'de iki polis memuru, toplu taşıma araçlarına kaçak bindiği için aldığı para cezasını ödemeyen Suriyeli ailenin evini bastı. Polisler, aile babası A. Hamawi'ye çocuğunun gözleri önünde şiddet uygulayarak tutuklamak istedi. Anne Hamawi de polis tarafından uygulanan orantısız şiddeti kayda aldı. Görüntülerin sosyal medyada 9,9 milyon kişi tarafından izlenirken, videoda polisin "Burası benim ülkem, siz burada misafirsiniz" sözleri tepki çekti.

Sol Parti Berlin Milletvekilleri Ferat Koçak, Elif Eralp ve Niklas Schrader, aileyle birlikte bir basın toplantısı düzenledi. Sol Parti seçim ofisinde gerçekleştirilen toplantıya Hamawi ailesi, ailenin sosyal danışmanları, milletvekilleri ve basın mensupları katıldı. A. Hamawi olayın etkisinden çıkamadıklarını söyleyerek, "Hala olayın şokunu yaşıyoruz. Özellikle çocuklar çok etkilendi ve sürekli olayın neden olduğunu soruyorlar. Her kapı çaldığında korkuyorlar" dedi. Anne Hamawi ise yaptığı açıklamada, "Borcumuzu taksitle kapatmak istediğimizi yetkili kuruma bildirdik. Borcumuzu ödeyeceğiz dememize rağmen, polisler şiddet uyguladılar. Ailecek büyük bir travma yaşadık. Ben eşim olmadan evde kalmak istemiyorum. Görüntüleri videoya aldığımı gören polisler, şikayetçi olursak evimize daha polis geleceğini söyleyerek bizi tehdit etti." diye konuştu.

"Polisin içerisinde kurumsal ırkçılık var“

Basın toplantısında söz alan Sol Parti Milletvekili Ferat Koçak, Almanya'da polis teşkilatı içerisinde yıllardır kurumsal bir ırkçılığın var olduğunu söyleyerek, "Videoda, iki polisin Hamawi ailesine ırkçı bir saldırıda bulunduğunu görüyoruz. Berlin'de para cezası nedeniyle polis yabancı kökenli ailenin evine girerek ırkçı bir saldırı düzenledi. Siz burada misafirsiniz, burası bizim ülkemiz. Sizin bizim dediğimizi yapmanız gerekiyor gibi söylemlerle insanları hem dışladılar, hem de kaba kuvvetle tutukladılar. Bunun arkasında yatan konu sadece bir para cezası" dedi.

"Hükümetle, ırkçılıkla her alanda mücadele etme konusunda ortak karar aldık"

Sol Parti Milletvekili Elif Eralp da yaptığı konuşmada, polis içerisindeki kurumsal ırkçılığa dikkat çekti. Eralp, geçtiğimiz yıllarda bazı polisler tarafından teşkilat içerisinde aşırı sağcı chat grupları oluşturulduğunun ve bazı kişisel verilerin aşırı sağ gruplara aktarıldığının görüldüğünü kaydetti. Videoyu ilk izlediğinde çok kızdığını ve çok üzüldüğünü dile getiren Eralp, "Irkçılığa karşı mücadele eden bir insan ve bir Türk olarak burada bir ırkçılık yaşandığına çok üzüldüm. Aynı zamanda bir anne olarak da üzüldüm. Nasıl böyle bir şey çocukların önünde yapılır. Hükümetle, ırkçılıkla her alanda mücadele etme konusunda ortak karar aldık ve sözleşme imzaladık" ifadelerini kullandı.

"Siyahi, Arap ya da Türk gibi gözüken insanlar daha sık kontrol ediliyor"

Kurumsal ırkçılıkla mücadelede çeşitli yöntemlerin olduğunu söyleyen Eralp, "Daha fazla göçmen kökenli insanın her yerde olmasını istiyoruz. Bu otomatikman daha az ırkçılığın olması demek değil, ama bir yol. İkinci yol, bütün alanlarda poliste de olsa eğitimin değiştirilmesi lazım. Irkçılığın ciddi bir sorun olduğunu ve kabul edilmeyecek bir durum olduğunu insanlara kabul ettirmemiz lazım. Kontrol mekanizmaları çok önemli. Polise karşı az önce konuştuğumuz gibi videolar yapılması, bu videoların mahkeme, polis ve yargı tarafından kabul edilmesi çok önemli. Öbür yandan mecliste büyük bir komisyon kurmak istiyoruz, ırkçılığa karşı. Tüm konuları konuşalım tartışalım diye. Ve daha başka neler yapabiliriz bunu değiştirmek için. Aynı zamanda suç duyurusunda bulunabilir. Ama sadece poliste ve yargıda değil, bu suç duyurusunu şikayet komisyonuna başvurulabilir. Bunu güçlendirmek istiyoruz. Çünkü bu şikayet komisyonu insanların yanında olarak, destek olarak mücadele edecek bu konuda değişik yöntemler. Ama bir sürü değişik yöntemlere başvurmamız lazım. Almanya'da çok uzun zamandır ciddi bir sorun, Berlin'de de ciddi bir sorun. Bunu başka alanlarda da görüyoruz. Siyahi, Arap ya da Türk gibi gözüken insanlar daha sık kontrol ediliyor. Bu konularla ilgili yöntemler arıyoruz. Bazı yöntemleri anlaşmada da yazdık ve yöntemleri de yürütmeye sokmamız lazım artık" şeklinde konuştu.

Polisler hakkında soruşturma açıldığı bildirilirken, Hamawi ailesi yapılan tehdide rağmen polislerden şikayetçi olma konusunda kararlı olduklarını açıkladı.

(İHA)

Editör: TE Bilişim