ABD Başkanı Donald Trump’ın mali yardımları kesmesiyle birlikte Filistin ve çevre ülkelerde yaşayan milyonlarca Filistinli mültecinin yaşam koşulları da zorlaşıyor. Hem kendi ülkelerinde hem de komşu ülkelerde mültecilik yaşayan Filistinlilerin önemli bir kısmını çocuklar oluşturuyor.

Sadece Filistin topraklarında mülteci olarak yaşayanlar hesaba katıldığında, mültecilerin diğer kesimlere göre işsizlik başta olmak üzere zor şartlara maruz kaldıkları görülüyor.

Birleşmiş Milletler (BM) bağlı Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA) verilerine göre, 1947-1948 yılları arasında topraklarından sürgün edilen ve Filistin içinde veya çevre ülkelerde yaşayan mültecilerin sayısı 5,3 milyonu aşıyor. Ancak UNRWA tarafından kayda alınmayan 2 milyonu aşkın Filistinlinin daha olduğu biliniyor.

O dönemde 1,4 milyona yakın Filistinlinin 800 bin kadarı topraklarını terk etmek zorunda kalmıştı. İsrail’in kuruluşu öncesi ve kurulduğu yıl yaşanan bu sürgünler esnasında 531 Filistin köyü yok edilirken, 1967’deki İkinci Arap-İsrail Savaşı sırasında da çok sayıda Filistinli yerlerini terk etmek zorunda kaldı.

UNRWA’nın ciddi mali sıkıntıları var

ABD’nin bu yıl içinde UNRWA’ya yaptığı yardımların 200 milyon dolarlık kısmını kesme kararı ardından, kurumun yaşadığı ciddi mali sıkıntılar tavan yapmıştı.

Bu yılın başında 446 milyon dolarlık bir açığı bulunan UNRWA’nın Filistinlilere yardım edebilmesi için üye ülkelerin desteğine ihtiyacı var. Son olarak Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin vaat ettiği 200 milyon dolar da bu ihtiyacı karşılamaya yetmiyor.

UNRWA’nın Filistin’de bulunan bürolarında çalışan yüzlerce Filistinlinin işten çıkarılması ardından bu bürolarda grevler başlamıştı.

Mali sıkıntılarla boğuşan UNRWA tarafından kayıt altına alınan Filistinli mültecilerin en fazla olduğu ülke olarak Ürdün öne çıkıyor. UNRWA verilerine göre 2018 itibariyle bu ülkede 2 milyon 285 bin civarında Filistinli yaşıyor.

Ürdün’ü halen büyük oranda abluka altında olan Gazze Şeridi takip ederken, Hamas’ın kontrolündeki bu küçük toprak parçasındaki Filistinlilerin sayısı 1 milyon 435 bin olarak kayıtlara geçti.

El Fetih tarafından kontrol edilen Batı Şeria’da UNRWA tarafından yardım verilen Filistinlilerin sayısı 1 milyon kadar iken, halen iç savaşın devam ettiği Suriye’de özellikle başkent Şam’ın güney kesimlerinde yoğun bir Filistinli nüfusu bulunuyor. Suriye’deki Filistinli mültecilerin sayısı 620 bine yakın olarak tahmin ediliyor. Siyasi istikrarsızlığın devam ettiği Lübnan’da da en az 532 bin Filistinli mülteci yaşıyor.

Kayıt altında olmayan 2,1 milyon mülteci var

UNRWA’nın kayıtlarına ek olarak 1948’den bu yana mülteci konumunda olan ve bu kurumun sorumluluk alanına girmeyen 2,1 milyonu aşkın Filistinli mülteci de bulunuyor.

Zira UNRWA’nın ‘Filistinli mülteci’ diye kayıt altına aldığı kişiler sadece 1 Haziran 1946 ile İsrail’in kurulduğu günün ertesi olan 15 Mayıs 1948 tarihleri arasında evlerini kaybedenler ile onların neslinden gelen kişilerden oluşuyor.

İkinci Arap-İsrail Savaşı sırasında evlerini terk eden 1 milyonu aşkın mülteci de bunlar arasında yer alıyor.

Filistinli mültecilerin üçte birine yakını halen UNRWA denetimindeki mülteci kamplarında yaşamak zorunda. UNRWA’nın denetimindeki kampların 19’u Batı Şeria’da, 12’si Lübnan’da, 10’u Ürdün’de, 9’u Suriye’de ve 8’i de Gazze Şeridi’nde bulunuyor.

Mültecilerin zor koşullar altında yaşadığı kampların en önemlileri Suriye’de iç savaşın bir dönemler yoğun olarak yaşandığı Yarmuk ile Gazze Şeridi’ndeki Refah ve Cebeliye’de. Yarmuk kampının 130 bini aşkın mülteciyi ağırladığı bilinirken, Refah ve Cebeliye’deki kamplarda 120’şer bin kişi kalıyor.

Milyonlarca çocuk mülteci konumunda

Filistin topraklarında yaşayanların yüzde 43’ü mülteci statüsünde iken, bu mültecilerin yarıya yakını da ‘vatansız’ olarak kayıtlara geçmiş durumda.

Kendi ülkesinde mültecilik yaşayan Filistinlilerin en az yüzde 40’ının ise 15 yaş altı çocuklardan oluştuğu biliniyor.

Önemli bir kısmı insani şartlardan yoksun kamplarda kalan Filistinli mülteciler arasında işsizlik oranları da aynı toprakları paylaştıkları diğer Filistinlilere oranla çok daha yüksek.

Mülteci statüsündeki Filistinliler arasında işsizlik oranı yüzde 32 iken, diğer Filistinliler arasında bu oran yüzde 21,5 civarında.

Ürdün’ün beşte üçü Filistinli mülteci

Günümüzde Suriyeli mültecilerin önemli bir kısmının yaşadığı Ürdün’de yaşayan Filistinli mültecilerin büyük bir kısmı bu ülkenin vatandaşı. Suriye İç Savaşı öncesinde Ürdün vatandaşları arasında Filistinli mültecilerin oranının yüzde 60’ı bulduğu tahmin ediliyordu.

Ürdün’de sadece 1967 yılında Gazze’yi terk etmek zorunda kalan 100 bin kişi dışındakiler büyük oranda Ürdün vatandaşlarıyla aynı haklara sahip.

Suriye ve Lübnan’da kayıtlı görünen Filistinli mültecilerin de önemli oranda tekrar mülteciliğe mecbur kaldıkları tahmin ediliyor. Lübnan’daki mültecilerin yarıya yakınının bu ülkeyi terk ettikleri tahmin edilirken, Suriye’de ise 620 bine yakın mültecinin üçte ikisinin kaldığı sanılıyor. Suriye’deki Filistinli mültecilerin en az 250 bininin çatışmalar nedeniyle ülkenin başka bölgelerine kaçmak zorunda kaldıkları hesaplanıyor. (AJANSLAR)

Editör: TE Bilişim