Şişman çocuk ve ergenlik çağındaki çocukların yaklaşık olarak yarısında insülin direncine rastlanmaktadır. Ülkemizde şişmanlık şikayeti olan 08-16 yaş arası çocuk ve ergenlerde yapılan bir araştırmada, insülin direnci görülme oranı yüzde 50 olarak bulunmuştur. 06-16 yaş aralığındaki çocuk ve ergenler ile yapılan başka bir araştırmada ise fazla kiloluların yüzde 47.8’inde, şişmanların ise yüzde 58.2’sinde insülin direnci saptanmıştır.
Çocukluk döneminde görülen insülin direnci kalp ve kan damarları hastalıklarında risk etmenleri ve şeker hastalığının gelişimi ile ilişkilidir. Süt ve ürünleri hem gelişmiş, hem de gelişmekte olan ülkelerde diyetin besin öğesi içeriğine önemli katkılarda bulunmaktadır. Yüksek kaliteli protein içermesinin yanı sıra, süt ürünleri yağda eriyen vitaminlerin (A, D ve K2 vitamini), suda eriyen vitaminlerin (B 12 vitamini ve riboflavin) ve minerallerin (kalsiyum, magnezyum ve potasyum) iyi birer kaynağıdır. Aynı zamanda, süt ve ürünlerinin yüksek miktarda tüketiminin birçok kronik hastalık riskini azalttığı öne sürülmektedir.
Düzenli süt tüketimi ile insülin direnci arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla, bireylerin süt tüketimini veya insülin direncinin gelişimini etkileyebilecek yaş, cinsiyet, fiziksel aktivite veya günlük enerji alımı gibi diğer etmenlerin etkileri de göz önünde bulundurularak, farklı modeller oluşturulmuştur. Yapılan analiz sonucunda, süt tüketiminin insülin direncini negatif yönde ve istatistiksel açıdan önemli düzeyde etkilediği görülmüştür. Düzenli süt tüketimi, şişman çocuk ve ergenlik çağındaki çocuklarda insülin direnci görülme riskini yaklaşık üçte bir oranında azaltmaktadır.
Sonuç olarak, düzenli süt tüketiminin şişman çocuk ve ergenlik çağındaki çocuklarda insülin direnci görülme riskini azaltabileceği gösterilmiştir. Bu sayede, yüksek kaliteli protein ve zengin vitamin mineral içeriği ile kemiklerin ve dişlerin sağlıklı gelişiminde, hücre çalışmasında, büyüme ve doku onarımında önemli rolleri olduğu bilinen sütün bir yararlı etkisi daha ortaya konmuştur.
