Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 19 Ağustos’ta tarihinde gerçekleşen Kabine Toplantısı’nın ardından, 6 Eylül’de okulların tüm kademelerde tam zamanlı yüz yüze eğitimin başlayacağını açıkladı. Okulların açılmasına 10 gün kalırken, okulların pandemi kuralları çerçevesinde eğitime hazır hale getirilmesi konusunda hala ciddi sorunlar bulunuyor. Öğretmen eksikliği, sınıfların kalabalık olması, okulların fiziki yapısı gibi temel sorunlar okulların açılmasına kısa bir süre kalmasına rağmen çözülmüş değil.

 Okulların açılmasına ilişkin konuşan Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Urfa Şubesi Eşbaşkanı Mahmut Binici, okullarda henüz yeterli hazırlıkların yapılmadığını söyledi.

 Gerekli tedbirler alınarak yüz yüze eğitimin başlanması Eğitim Sen'in temel talepleri arasında olduğunu dile getiren Binici, “Bakan, ‘gerekli tedbirler alındı’ diyor ama hangi tedbirlerin alındığı açıklanmıyor. Okullarda hijyen konusunda gerekli önlemlerin alınması gerekir, bunun içinde kaynağa ihtiyaç var. Okullara hiçbir kaynak ayrılmamışken, bu tedbirler nasıl, ne ile alındı?” diye sordu. Urfa’da sınıfların kalabalık olduğuna değinen Binici, “Derslik sayıları diğer yıllarda olduğu gibi aynıdır. Kimi sınıflarda 70 öğrenci var. 70 kişinin aynı sınıfta öğrenim göreceği bir mekan için nasıl bir tedbir aldınız? Sağlık Bakanı, 2 metre fiziksel mesafe diyor, bu nasıl korunacak? Tedbirden kastınız nedir?” ifadelerini kullandı.

 10 BİN ÖĞRETMEN AÇIĞI

 Urfa’da en az 10 bin öğretmen açığının olduğunu ifade eden Binici, Türkiye genelinde ise bu açığın en az 170 bin olduğunu belirtti. Atama bekleyen binlerce öğretmen adayı ve Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) mağdur edilen öğretmenlerin olduğunu vurgulayan Binici, “Türkiye genelinde 20 bin öğretmen ataması yapılacağı söylendi. Dışarıda ataması yapılmadığı için başka sektörde çalışan binlerce öğretmen var, KHK mağdurları var. Neden atamaları yapılmıyor?” diye sordu.

 UZAKTAN EĞİTİM SORUNU

 Urfa’da eğitim sisteminde pandemiden önce de sorunların olduğunu vurgulayan Binici, salgınla birlikte “kronik eğitim sorunları”nın büyüdüğünü söyledi. Salgınla birlikte binlerce öğrencinin eğitime erişemediğinin altını çizen Binici, “Urfa’daki öğrenciler salgından önce yakınlarında bulunan eğitime erişimde sorun yaşarken, uzaktan eğitime bir hayli uzak kaldı. Uzaktan eğitime erişebilmek için internet paketi, bilgisayar, tablete ihtiyaç vardı ancak bunlar öğrencilere sağlanmadı. Eğitimde son sıralarda yer alan Urfa, salgınla daha da geriye gitti. Bu sınavlarda kendini açığa çıkarıyor. LGS sınavında başarı sıralamasında Urfa il bazında son sırada yer aldı. Eğitim bir planlama işidir, ‘kervan yolda dizilir’ mantığıyla eğitim planlanamaz” şeklinde konuştu.

 ÇOCUKLAR TARLADA

 Okulların açılmasına kısa bir süre kalmasına karşın binlerce öğrencinin hala tarlalarda çalıştığını/çalıştırıldığını belirten Binici, “Yılda yaklaşık 400 bin kişi çalışmak için başka illerde gidiyor. Binlerce çocuk bu nedenle eğitime erişemiyor. ‘Yüz yüze eğitim başlayacak’ deniliyor, 10 gün kaldı ama hala binlerce çocuk tarlada çalışıyor. Bu sorun salgından önce de vardı, her yıl bir bakan tarlada elinde kitaplarla poz veriyor ama bu sorun çözülmüyor. Bu sorun Urfa’nın kanayan yarasıdır. Urfa Valisi, kimi milletvekilleri, mevsimlik işçiye sahip kent olmakla övünüyor, bu övünecek bir sorun değil. İnsanlar yaşadığı topraklarda karnını doyuramıyorsa problem budur. Urfa bir tarım kenti, pamuğun yetiştirildiği bir kent. Pamuk hasadı Aralık ayına kadar devam etmekte, hasat yapan ailelerin çocukları da eğitime erişemiyor. Bütün bu eşitsizlikler uzun süreli bir planlama ile çözülebilir” ifadelerini kullandı.

 EĞİTİM VE SAĞLIK İLİŞKİSİ

 Koronavirüs risk haritasında “kırmızı” olan tek ilin Urfa olduğunu hatırlatan Binici, bunun eğitim politikaları ile bağlantılı olduğunu sözlerine ekledi. Urfa’nın eğitim istatistiklerde son sırada yer alması ile aşılamanın en az yapıldığı il olmasının tesadüf olmadığını dile getiren Binici, “İnsanların devlete güvenmemesinin yanında anadilde sağlık hizmeti almaması da aşı kampanyalarını etkiliyor. Sendika olarak anadilde eğitim talebimiz bütün kamuda kullanılması içinde geçerli. Anadilde insanlara sorunu anlatırsak sonuçlar farklı olur” diye belirtti.

GEREKLİ ÖNLEMLER

 Binici, devamında yapılması gerekenleri ve önerilerini şu şekilde sıraladı: “Yüz yüze eğitim ve telafi eğitimi için acilen ek bütçe ayrılmalıdır. Yeterli öğretmen ataması yapılmalıdır. Aşılama yaygınlaştırılmalıdır. Yeterli ek derslik sağlanmalıdır. Tüm eğitim kurumlarında gerekli fiziksel koşullar sağlanmalıdır. Temizlik personelleri eksik, temizlik konusunda bir an önce bir kaynak bulunmalı. Çevrimiçi platformlarında yapılan hazırlıklar, alınan önlemler düzenli bir şekilde paylaşılmalıdır. Eğitim alanında alınacak tüm kararlar alanın özneleriyle birlikte kararlaştırılmalıdır. Okulların açık tutulması için gerekli koşullar sağlanmalı. Anadil konusunda gerekli altyapı hazırlıkları tamamlanmalı ve her isteyen öğrenciye anadilde eğitim verilmeli. Öğretmen açıkları bir an önce kapatılmalı, atama bekleyen binlerce öğretmen öğrencileriyle buluşmaları sağlanmalı. Bu şekilde okullar açılırsa ağır olan salgın tablosu daha ağırlaşır, telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurur.” (M.A)

Editör: TE Bilişim