2006 yılında yürürlüğe giren Tarım Kanunu’nun 21’inci maddesine göre, her yıl tarımsal destekleme için bütçeden ayrılacak kaynak, gayrisafi milli hasılanın en az yüzde 1'i olmak zorunda. Türkiye’deki tarım arazileri, çıkarılan yasalarla tarım dışı faaliyetlere açıldığından kaynaklı giderek küçülüyor. Çiftçilik yapanlar ise hem girdi maliyetlerinin yüksek olması hem de kuraklıktan kaynaklı üretim yapamaz hale geldi.

 Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mersin Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyonu Üyesi Rıdvan Turan, hükümetin izlediği tarım politikalarını eleştirdi.

Yürürlükte olan tarım politikalarının büyük şirketlere dayandığını belirten Turan, Türkiye’de neyin ekileceğine bile uluslararası tarım tekellerinin karar verip, tarım politikalarını  yönlendirdiğini ifade etti. Özellikle kırsal kesimin tasfiye edildiği bir tarım politikası uygulandığını söyleyen Turan, kırsal kesimlerin önemli ölçüde tarımsal potansiyelini kaybettiğini dile getirdi. Turan, böylece yetişmiş insan gücü ve kırsal kesimin tasfiye edildiğine, bu duruma paralel olarak da ekim alanları ile hayvan sayısının azaldığına dikkati çekti. Yine mazot ve gübre gibi tarımda kullanılan malzemelere yüksek oranlarda zam yapılmasının çiftçiye büyük maliyetler çıkardığı üzerinde duran Turan, böylece ülkenin tarımsal potansiyelini yavaş yavaş kaybetmesine neden olunduğunu vurguladı.

 Kırsal alanların “can çekiştiğini” söyleyen Turan, “Türkiye küçük ve orta ölçekli çiftçiler, ekonomik olarak yaşamların sonuna geldiğini söyleyebiliriz” dedi.

 İktidarın çiftçiyi desteklemek gibi bir derdinin olmadığını öne süren Turan, şunları söyledi: “Hükümetin tarım politikasının temel mantığı ithalattır. Çiftçinin borcu almış başını gidiyor. Çiftçinin kamu bankalarına 146 milyar borcu var. Bu borç ödenebilir değil. Bunun için borçların yapılandırması için kanun çıkarıldı. Ancak yapılandırma kanunu çiftçinin derdine derman olmaktan çok uzak. Verilen destekler son derece yetersiz. AKParti’nin 2006 yılında her yıl Gayri Safi Milli Hasılat’ın (GSMH) yüzde 1’i çiftçiye destek olarak vermek için Tarım Kanunu çıkardı, ancak şu ana kadar bu kanuna uyulmuş değil ne yazık ki. Bu da çiftçinin can çekişmesine yol açıyor”

 'TAŞ, TOPRAK VE İNŞAAT'

 İzlenen bu politikalar dolayısıyla çiftçinin üretimden uzaklaştığını dile getiren Turan, “Yoğun bir tasfiye yaşıyoruz. İnsanların bir kısmı tarlarını satıyor, kredisini ödemeyenlerin tarlasına ise haciz geliyor. Çiftçi, yoğun icra takipleri ile karşı karşıya kalıyor. Çiftçinin üretim araçları ellerinden alınıyor. İktidar, bizleri doyuran kesimleri büyük bir hoyratlıkla yok ediyor. Böyle gitmesi durumunda tamamıyla ithalatçılık artacak. Böylece Türkiye yoğun bir şekilde dışa bağımlı hale gelecek. Taş, toprak ve inşaat yenmez, tarım varsa insan vardır” diye konuştu. (M.A)

Editör: TE Bilişim